Top modellerden sade vatandaşlara bu aralar kadınlar arasında yukselen trend, kick boks. “Kendimizi ringde inanılmaz guclu hissediyoruz, duygularımızı boyle dışa vuruyoruz” diyorlar

‘Dovuşen kadın, aşkı daha derin yaşıyor’
Gectiğimiz hafta HT Cumartesi ve HT Pazar’da dunyaca unlu 2 top modelin roportajlarını okudunuz. Gigi Hadid ve Candice Swanepoel’den soz ediyorum. İkisinin de uzun uzun nasıl boks yaptıklarını, ringde kendilerini nasıl harikulade hissettiklerini anlatmaları dikkate değerdi. Hatta tam olarak şoyle demişler:
Gigi Hadid: “Antrenorum Rob Piela ile boks yapmayı cok seviyorum cunku bu şekilde kendimi geliştirebiliyor ve gercek hayattan uzaklaştırabiliyorum. Zihnen bir şeylerden kacmak istiyorsam mutlaka boks yapıyorum ve ne zaman spor salonuna gidecek olsam heyecanlanıyorum. Bu nedenle spor salonum şehirdeki ikinci evim diyebilirim.”
'Duygularımı dışa vurmak icin boks yapıyorum'
Harika değil mi? Eminim spor salonu da Gigi oraya gideceği icin cok heyecanlanıyordur. Şimdi bir de Candice’e kulak verelim: “Uzun zamandır duygularımı dışa vurmak icin boks yapıyorum. Yani sakın benimle uğraşmayın! Bir kadın olarak boks yaparken kendimi cok guclu hissediyorum. Bence her kadın bu sporu denemeli.” Gercekten Candice Swanepoel ile ringde karşı karşıya gelmek ilginc olabilirdi, yine de onu dinleyip uğraşmasak daha iyi.
Bu arada kick boks ruzgÂrına kapılanların yalnızca top modeller ya da celebrity tayfasından olduğunu duşunmeyin. Son donemde kentli genc kadınlar arasında da kick boks trendi almış başını gidiyor. Neticede ilginc olansa şu, ister Candice Swanepoel olun ister İstanbullu bir sigorta şirketi calışanı; ring, size kendinizi guclu hissettiriyor. Ve bu durumu fark eden kadınların sayısı hic de az değil!
Kalori boyle yakılır!
İstanbul’da kick boks dersi veren salonlara uye olanların yarısından fazlası kadın. Bunun ceşitli sebepleri var elbette. Oncelikle kick boks yaparken yaktığınız kalori hayli fazla. Kilonuza bağlı olarak saatte 500-900 arası kalori yakmaktan soz ediyorum! Tum bunların uzerine İstanbul’da kick boks yapan birkac kadın bulmak istedim ve kendimi Apache Serkan lakaplı şampiyon boksor Serkan Yavuz’un once Instagram hesabında, sonra da Suadiye’deki havalı Fight Club’ında buldum.
Salonda duzenli antrenman yapan Mujde, Ceylan ve Pınar ile buluştuk. Ceylan ve Mujde’nin antrenmanını izledim. 10 dakika icinde nasıl kan ter icinde kaldıklarına inanamazsınız! Bacakları, popoları inanılmaz bicimli. Zaten kiminle konuşsam “Bambaşka”lar, “Muthiş”ler, “İnanılmaz”lar havada ucuştu! Ozguvenler tavan! Şimdi sozu kızlara bırakıyorum. Acı yok Rocky, acı yok!
Ceylan ozgoren (29) - Ozel bir şirkette, ihracat departmanında calışıyor:
“Yaklaşık 2 yıldır kick boks yapıyorum. İnanılmaz hareketli bir spor, kendimi harika hissetmemi sağlıyor. Değişik bir ozguven verdiğini soyleyebilirim. Fitness ve kardiyo yapmayı da denedim ama gidip bir salonda, koşu bandında saatler gecirmek cok sıkıcı. Kafa dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı ve daha farklı bir spor arayışındaydım. Kick boks yaparken gecirdiğiniz 1-1.5 saat boyunca başka hicbir şey duşunmeye fırsatınız kalmıyor, dolayısıyla her şeyden uzaklaşıyorsunuz. Ben haftada 2 gun, 1 saat antrenman yapıyorum. Muthiş bir enerji harcatıyor. Cok gucleniyorsunuz. İncelmek soz konusu değil tabii ama muthiş forma sokuyor. Buraya başladığımda 45 kilo falandım, şimdi 52’yim ama gozle gorulur bir artış yok, aksine inanılmaz şekle girdi vucudum. Kendimi koruma psikolojisiyle başlamadım ama belki bilincaltımda boyle bir yanı da vardır, bilemiyorum. Guclu hissetmek cok guzel.”
‘Ringde ozguven patlaması yaşıyorum’
Pınar Ceylan (30) Sigortacı:
“1.5 yıldır kick boks yapıyorum. Bana kendimi iyi ve guclu hissettiriyor. Kan ter icinde kalmak ve zorlanmak inanılmaz hoşuma gidiyor zaten. Ciddi bir efor soz konusu, nefes nefese kaldığınız, acılı dakikalar geciriyorsunuz. Ben aslında maraton koşucusuyum, bircok başka spor da yaptım ama top noktam kick boks oldu. Duşunsenize, ringde her şey sizin elinizde, bu da bayağı ozguven patlaması yaşatan bir şey insana.”
'Ozguven ve ozsaygı...'
“İşin bir de psikolojik boyutu olsa gerek, bu kadınlar ne hissediyor? Bu trend neyin izduşumu?” diyerek Psikoterapist Pınar Toker’in de kapısını caldık.
Toker, dovuş sporlarının kadınlara ozguven kazandırdığını duşunuyor ve ekliyor: “Ozguven duygusu ve gercek aşk ilişkisi yaşamak bilincaltında tam olarak bağlantı icindedir. Ozguveni olmayan bir kadın, tum aşk ilişkilerinde fark etmeden sevdiğine şu mesajları verir: Beni koru! Beni kurtar! Ben yapamam ki!”
Toker, kadınların bir anlamda “Beni korursan, beni kurtarırsan seni severim!” dediğinin altını ciziyor. Yani sevgi, koşullara bağlanmaya başlıyor. Toker’e gore kadınların mucadele etmesi gereken oncelikli problem de bu... “Koşullardan kurtulmak icin ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ozguven ve ozsaygı kazanmak en onemli ev odevimiz.”
‘Altında yalnızlıkla mucadele durtusu var'
Peki neden dovuş sporları? Toker yanıtlıyor: “Dovuş sporları doğası gereği guc, ozguven, hırs, sınırlarını aşma gibi konularla kişinin kendi ile yuzleşmesi icin harika fırsatlar tanır. Dovuşursunuz, kazanırsınız; fakat kaybedebilirsiniz de. Burada sorumluğu dışarıda aramak yerine kendinizi geliştirmeniz gerektiğini fark edersiniz. Savaşmayı oğrenmeye yonelmenin altında yalnızlıkla mucadele durtusu vardır. Savaşmayı bilen kadın yalnızlığı tedirginlik verici bulmaz, bu da ozsaygıyı getirir. Ozsaygı kazanmak bir kadın icin yaratıcılığın kapılarını acar.”
Kısacası kadınlar hem fiziksel hem de ruhsal olarak guclerini tam kapasiteye cıkarmayı istiyor! Cunku mutluluğun kurtarılmayı bekleyerek geleceğini duşunduren masal ve efsaneleri yanlış algıladığımızın farkına vardık. Toker, “Hayat, kadın-erkek ayırmadan mucadele etmeyi gerektiriyor” diyor. “Hatta erkeğiyle birlikte mucadele eden kadınların aşklarını cok daha derin, beklentisiz ve koşulsuz yaşadıklarını soyleyebilirim.”
‘Saval sporları ruhu guclendiriyor'
Toker’e gore boks ya da savaş sporlarıyla ilgilenen kadınlar ozel hayatlarında cok daha sevecen ve tutkulu oluyor. “İnsanların ofkesi ve kızgınlığını toplumca onaylanan bir tarafa; spora ya da sanata yonlendirmelerine psikolojide sublimasyon (yuceltme) denir. Savaş sporları, libidinal enerjinin (yaşam enerjisinin) ofke ve nefrete donuşmeden endorfin salgısına donuşmesini sağlıyor. İyi hissetmenin bir yolu olan savaş sporları sadece guclu bir fiziksel yapının oluşmasını sağlamıyor, ‘Yapabilirim! Kendimi hayata karşı koruyabilirim’ duygusuyla ruhu da guclendiriyor.”
İşte gercek sevginin onkoşulu olan ozguven de bu sayede oluşuyor. “Ozguven olmadan bir kadının koşulsuzca sevdiğini soyleyemeyiz” diyor Pınar Toker. “Ozsaygı da yalnızlığın acıklı bir şeymiş gibi algılanmasını engelleyip sakince duşunebilmeyi ve gelişim yaratan uğraşlara yonelmeyi getiriyor.” Ardından yaratıcılık kapıları acılıyor. Fakat bu aşamalara bir kadının ulaşabilmesi icin oncelikle kurtarılmayı beklemekten vazgecip kendini savunmayı oğrenmesi gerekiyor.
Kaynak 
‘Dovuşen kadın, aşkı daha derin yaşıyor’
Gectiğimiz hafta HT Cumartesi ve HT Pazar’da dunyaca unlu 2 top modelin roportajlarını okudunuz. Gigi Hadid ve Candice Swanepoel’den soz ediyorum. İkisinin de uzun uzun nasıl boks yaptıklarını, ringde kendilerini nasıl harikulade hissettiklerini anlatmaları dikkate değerdi. Hatta tam olarak şoyle demişler:
Gigi Hadid: “Antrenorum Rob Piela ile boks yapmayı cok seviyorum cunku bu şekilde kendimi geliştirebiliyor ve gercek hayattan uzaklaştırabiliyorum. Zihnen bir şeylerden kacmak istiyorsam mutlaka boks yapıyorum ve ne zaman spor salonuna gidecek olsam heyecanlanıyorum. Bu nedenle spor salonum şehirdeki ikinci evim diyebilirim.”
'Duygularımı dışa vurmak icin boks yapıyorum'
Harika değil mi? Eminim spor salonu da Gigi oraya gideceği icin cok heyecanlanıyordur. Şimdi bir de Candice’e kulak verelim: “Uzun zamandır duygularımı dışa vurmak icin boks yapıyorum. Yani sakın benimle uğraşmayın! Bir kadın olarak boks yaparken kendimi cok guclu hissediyorum. Bence her kadın bu sporu denemeli.” Gercekten Candice Swanepoel ile ringde karşı karşıya gelmek ilginc olabilirdi, yine de onu dinleyip uğraşmasak daha iyi.
Bu arada kick boks ruzgÂrına kapılanların yalnızca top modeller ya da celebrity tayfasından olduğunu duşunmeyin. Son donemde kentli genc kadınlar arasında da kick boks trendi almış başını gidiyor. Neticede ilginc olansa şu, ister Candice Swanepoel olun ister İstanbullu bir sigorta şirketi calışanı; ring, size kendinizi guclu hissettiriyor. Ve bu durumu fark eden kadınların sayısı hic de az değil!
Kalori boyle yakılır!
İstanbul’da kick boks dersi veren salonlara uye olanların yarısından fazlası kadın. Bunun ceşitli sebepleri var elbette. Oncelikle kick boks yaparken yaktığınız kalori hayli fazla. Kilonuza bağlı olarak saatte 500-900 arası kalori yakmaktan soz ediyorum! Tum bunların uzerine İstanbul’da kick boks yapan birkac kadın bulmak istedim ve kendimi Apache Serkan lakaplı şampiyon boksor Serkan Yavuz’un once Instagram hesabında, sonra da Suadiye’deki havalı Fight Club’ında buldum.
Salonda duzenli antrenman yapan Mujde, Ceylan ve Pınar ile buluştuk. Ceylan ve Mujde’nin antrenmanını izledim. 10 dakika icinde nasıl kan ter icinde kaldıklarına inanamazsınız! Bacakları, popoları inanılmaz bicimli. Zaten kiminle konuşsam “Bambaşka”lar, “Muthiş”ler, “İnanılmaz”lar havada ucuştu! Ozguvenler tavan! Şimdi sozu kızlara bırakıyorum. Acı yok Rocky, acı yok!
Ceylan ozgoren (29) - Ozel bir şirkette, ihracat departmanında calışıyor:
“Yaklaşık 2 yıldır kick boks yapıyorum. İnanılmaz hareketli bir spor, kendimi harika hissetmemi sağlıyor. Değişik bir ozguven verdiğini soyleyebilirim. Fitness ve kardiyo yapmayı da denedim ama gidip bir salonda, koşu bandında saatler gecirmek cok sıkıcı. Kafa dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı ve daha farklı bir spor arayışındaydım. Kick boks yaparken gecirdiğiniz 1-1.5 saat boyunca başka hicbir şey duşunmeye fırsatınız kalmıyor, dolayısıyla her şeyden uzaklaşıyorsunuz. Ben haftada 2 gun, 1 saat antrenman yapıyorum. Muthiş bir enerji harcatıyor. Cok gucleniyorsunuz. İncelmek soz konusu değil tabii ama muthiş forma sokuyor. Buraya başladığımda 45 kilo falandım, şimdi 52’yim ama gozle gorulur bir artış yok, aksine inanılmaz şekle girdi vucudum. Kendimi koruma psikolojisiyle başlamadım ama belki bilincaltımda boyle bir yanı da vardır, bilemiyorum. Guclu hissetmek cok guzel.”
‘Ringde ozguven patlaması yaşıyorum’
Pınar Ceylan (30) Sigortacı:
“1.5 yıldır kick boks yapıyorum. Bana kendimi iyi ve guclu hissettiriyor. Kan ter icinde kalmak ve zorlanmak inanılmaz hoşuma gidiyor zaten. Ciddi bir efor soz konusu, nefes nefese kaldığınız, acılı dakikalar geciriyorsunuz. Ben aslında maraton koşucusuyum, bircok başka spor da yaptım ama top noktam kick boks oldu. Duşunsenize, ringde her şey sizin elinizde, bu da bayağı ozguven patlaması yaşatan bir şey insana.”
'Ozguven ve ozsaygı...'
“İşin bir de psikolojik boyutu olsa gerek, bu kadınlar ne hissediyor? Bu trend neyin izduşumu?” diyerek Psikoterapist Pınar Toker’in de kapısını caldık.
Toker, dovuş sporlarının kadınlara ozguven kazandırdığını duşunuyor ve ekliyor: “Ozguven duygusu ve gercek aşk ilişkisi yaşamak bilincaltında tam olarak bağlantı icindedir. Ozguveni olmayan bir kadın, tum aşk ilişkilerinde fark etmeden sevdiğine şu mesajları verir: Beni koru! Beni kurtar! Ben yapamam ki!”
Toker, kadınların bir anlamda “Beni korursan, beni kurtarırsan seni severim!” dediğinin altını ciziyor. Yani sevgi, koşullara bağlanmaya başlıyor. Toker’e gore kadınların mucadele etmesi gereken oncelikli problem de bu... “Koşullardan kurtulmak icin ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ozguven ve ozsaygı kazanmak en onemli ev odevimiz.”
‘Altında yalnızlıkla mucadele durtusu var'
Peki neden dovuş sporları? Toker yanıtlıyor: “Dovuş sporları doğası gereği guc, ozguven, hırs, sınırlarını aşma gibi konularla kişinin kendi ile yuzleşmesi icin harika fırsatlar tanır. Dovuşursunuz, kazanırsınız; fakat kaybedebilirsiniz de. Burada sorumluğu dışarıda aramak yerine kendinizi geliştirmeniz gerektiğini fark edersiniz. Savaşmayı oğrenmeye yonelmenin altında yalnızlıkla mucadele durtusu vardır. Savaşmayı bilen kadın yalnızlığı tedirginlik verici bulmaz, bu da ozsaygıyı getirir. Ozsaygı kazanmak bir kadın icin yaratıcılığın kapılarını acar.”
Kısacası kadınlar hem fiziksel hem de ruhsal olarak guclerini tam kapasiteye cıkarmayı istiyor! Cunku mutluluğun kurtarılmayı bekleyerek geleceğini duşunduren masal ve efsaneleri yanlış algıladığımızın farkına vardık. Toker, “Hayat, kadın-erkek ayırmadan mucadele etmeyi gerektiriyor” diyor. “Hatta erkeğiyle birlikte mucadele eden kadınların aşklarını cok daha derin, beklentisiz ve koşulsuz yaşadıklarını soyleyebilirim.”
‘Saval sporları ruhu guclendiriyor'
Toker’e gore boks ya da savaş sporlarıyla ilgilenen kadınlar ozel hayatlarında cok daha sevecen ve tutkulu oluyor. “İnsanların ofkesi ve kızgınlığını toplumca onaylanan bir tarafa; spora ya da sanata yonlendirmelerine psikolojide sublimasyon (yuceltme) denir. Savaş sporları, libidinal enerjinin (yaşam enerjisinin) ofke ve nefrete donuşmeden endorfin salgısına donuşmesini sağlıyor. İyi hissetmenin bir yolu olan savaş sporları sadece guclu bir fiziksel yapının oluşmasını sağlamıyor, ‘Yapabilirim! Kendimi hayata karşı koruyabilirim’ duygusuyla ruhu da guclendiriyor.”
İşte gercek sevginin onkoşulu olan ozguven de bu sayede oluşuyor. “Ozguven olmadan bir kadının koşulsuzca sevdiğini soyleyemeyiz” diyor Pınar Toker. “Ozsaygı da yalnızlığın acıklı bir şeymiş gibi algılanmasını engelleyip sakince duşunebilmeyi ve gelişim yaratan uğraşlara yonelmeyi getiriyor.” Ardından yaratıcılık kapıları acılıyor. Fakat bu aşamalara bir kadının ulaşabilmesi icin oncelikle kurtarılmayı beklemekten vazgecip kendini savunmayı oğrenmesi gerekiyor.
__________________