Avukat Ali Bilgin Karakuş sorularımızı yanıtladı.

Son yıllarda onune gecilemez bir hızla buyuyen kadın cinayetleri hakkında ne kadar bilgilisiniz? Şiddete uğrayan bir kadın adım adım neler yapmalı? Bu gibi soruları kendinize sorduğunuzda bir cevap veremiyorsanız ne yazık ki potansiyel mağdur olma konumundasınız... Sevgilisi, eşi ve hatta sokakta tanımadığı insanlar tarafından sozel ve fiziksel şiddete uğrayan birinin yapması gerekenleri Avukat Ali Bilgin Karakuş'la goruştuk... İşte mutlaka oğrenmeniz gereken hukuki işlemler. Dikkatle okuyun.
Şiddet, taciz ve benzeri suclarla karşılaşan bir kadının yapması gerekenler nelerdir? Nerelere gitmeli?
Bu konuda sozunu ettiğiniz fiillere maruz kalmış bir kimsenin başvuracağı adres, kadının icinde bulunduğu duruma, kadının talep ve ihtiyaclarına gore değişmektedir.
Orneğin; eğer şiddet uygulayan kişiye karşı tedbir talep ediyorsanız şiddet gorduğunuz kişinin size yaklaşmaması icin Aile Mahkemeleri'ne muracaat ederek o kişi hakkında ‘’uzaklaştırma’’ kararı cıkartabilirsiniz.
Eğer sığınak talebiniz varsa, en yakın polise/jandarmaya ya da mulki amirlere (kaymakamlık, valilik) başvurabilirsiniz.
Bahsettiğiniz suc teşkil eden eylemlere maruz kalan bir kimsenin pratikte yapması gereken ilk iş vakit kaybetmeksizin bir sağlık kuruluşuna gidip sağlık raporu almasıdır. Bu raporla birlikte hastane polisine başvuruda bulunabileceği gibi yerleşim yerindeki polis merkezleri ile jandarma karakollarına ya da savcılıklara da muracaat edebilir. Ekonomik durumu musait olmayanlar bulundukları illerdeki barolara muracaat edip ucretsiz avukat talep edebilir.
"Kasten yaralamaya en az 1 yıl hapis"
Darpa uğramış ve bu nedenle darp raporu almış bir kadın şikayette bulunduğunda hukuki surecte zanlının alacağı ceza nedir? Bahsettiğiniz tedbirlere zanlı tarafından uyulmazsa ne olur?
Ceza hukuku kapsamında şiddete uğrayan bir kimse aldığı darp raporu uzerine şikayette bulunmuş ise sucun faili mevcut darp raporunun iceriğine gore gercekleştirdiği eylemden ceza alacaktır. Turk Ceza Kanunu'nda kasten yaralama suclarında alt sınır 1 yıl, ust sınır ise 3 yıldır. Ancak kasten yaralama eylemi eşe karşı işlendiğinde sucun nitelikli hali soz konusu olacağından 2 ila 5 yıla kadar hapis cezasına hukmolunur. Bunun yanı sıra maruz kalınan darp nedeni ile Aile Mahkemesine muracat ile şiddet uygulayan şahıs hakkında uzaklaştırma kararı alabilirsiniz. Uzaklaştırma kararına uymayan hakkında ise 6 ayı gecmemek şartıyla zorlama hapsi adını verdiğimiz hapis cezası verilir.
Şiddete uğrayan kadınlara koruma atanıyor mu? Koruma ataması yapıldığında polis, korunma talep eden kadını ne kadar sureyle koruma altına alıyor?
Şiddet mağduru kadınlarımız ceşitli koruma tedbirleri isteyebilirler. Orneğin, dışarı cıkıldığında onu koruması icin ona eşlik edecek bir polisin gorevlendirilmesini isteyebilirler. Bunun icin en yakın karakola, ASPB İl Mudurluğu’ne, Şiddet Onleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞONİM), Kaymakamlık-Valiliklere, Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aile Mahkemelerine başvuruda bulunabilirler. Kaymakamlık veya valilik savcılığa veya aile mahkemesine yonlendirmeden koruma verme yetkisine sahiptir. Acil durumlarda polis de koruma sağlamakla yukumludur. Verilen koruma kararında korumanın ne kadar sure ile sınırlı olduğu gosterilmektedir.
Mesela koruma atandığında bu koruma polisi gece bekliyor mu? Nobetleşe bir sistem mi var?
Bahsettiğiniz tum hususlar verilen koruma kararında madde madde sayılır. Suresi, kapsamı, niteliği gibi hususlar bu kararda belirtilir. Polislerin vardiya usulu yani gunduz ve gece calışması mumkun olabilmektedir.
Koruma kararı mekanizmaları nelerdir? Yani şiddete uğrayan birisi nelere başvurabilir?
Şiddete uğrayan bir kişi şahsen başvurarak ya da telefon ile arayarak;
Polis merkezleri, jandarma karakolları
Cumhuriyet Savcılıkları ile Aile Mahkemeleri
Valilik, Kaymakamlık
Baroların kadına yonelik telefon hatları ve Adli Yardım Kurulları
Şiddet Onleme Ve İzleme Merkezi (KOZA – ŞONİM)
Sağlık kuruluşları
Alo 183 (Aile, Kadın, cocuk ve ozurlu sosyal hizmet danışma hattı.)
Kadın Orgutleri
Belediyelerin Kadın Danışma Merkezlerine muracaat edebilir.
Şiddet onleme ve izleme merkezi diye bir kuruluş var. Sanıyorum bircoğumuz boyle bir kuruluş olduğundan habersiziz. ŞONİM tam olarak nedir ve ne yapar?
KOZA adıyla da tanınan ŞONİM (Şiddet Onleme ve İzleme Merkezleri) Turkiye genelinde haftanın 7 gunu 24 saat destek hizmetleri sağlayan bir koordinasyon merkezidir. ŞONİM genel olarak, şiddete maruz kalmış kişilerin hukuki, psikolojik, sosyal ve meslek edindirme konusunda destek hizmetleri sağlayan, şiddete maruz kalan kişilerce yapılmış yasal başvuru sureclerini koordine eden, kadına yonelik şiddetle ilgili istatistiksel veri hazırlayan, araştırmalar yapan, sığınak desteğine ihtiyac duyan kadınların durumlarına uygun bir sığınağa yerleştirilmeleri konusunda gerekli destek hizmetlerini veren bir kuruluştur. Yeni bir kuruluş olmasına rağmen Turkiye'nin bircok ilinde bu kuruluşa ulaşmak mumkundur.
Şiddet Yasası kapsamına hangi suclar alınabilir?
Şiddet yasası kapsamına kanunda suc olarak tanımlanmış bircok suc girebilir. Orneğin hakaret, tehdit, şantaj, işkence, eziyet, kotu muamele, zorla fuhşa sevk etme, ozel hayatın gizliliğini ihlal, kişiyi hurriyetinden yoksun kılma, calışma hurriyetinin ihlali, kasten yaralama (veya yaralamaya teşebbus), kasten oldurme (veya oldurmeye teşebbus), cinsel dokunulmazlığa karşı suclar ornek olarak gosterilebilir.
Devlet saldırganı psikolojik teste tabi tutuyor mu?
Olaya gore değişmekle birlikte yargılama esnasında talep halinde sanık hakkında psikolojik rapor alınması yonunde hukum tesis edilebilir. Bu kapsamda teste tabi tutulabilir.
"Sosyal medyada yapılan hakaret ve taciz de suc"
Saldırganın akli dengesi yerinde değilse bu aşamada alınacak hukuki onlemler nelerdir?
Ceza Hukuku normlarımızda akıl hastalığı ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya onemli derecede azaltan sebeplerden sayılmaktadır. Akıl hastaları hakkında birtakım guvenlik tedbirleri uygulanmaktadır. Hakkında guvenlik tedbirine hukmedilmiş akıl hastaları yuksek guvenlikli sağlık kurumlarında tedavi altına alınır. Bu kişiler yerleştirildikleri kurumun sağlık kurulunca duzenlenen raporda toplum acısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı veya onemli olcude azaldığının belirtilmesi uzerine mahkeme veya hakim kararı ile serbest bırakılabilir. Ancak daha sonraki donemlerde kişinin akıl hastalığı itibariyle toplum acısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşılırsa yeniden tedavi amaclı olarak az once soz ettiğim guvenlik tedbirine hukmolunur ve aynı surec uygulanır..
Sosyal medyada hakaret, tehdit, taciz ile telefonla tehdit bir suc unsuru oluşturur mu? Bu gibi bir durumla karşılaşanlar neler yapmalı?
Esas itibariyle soz ettiğiniz fiillerin yuze karşı işlenmesiyle internet ortamında işlenmesi arasında bir fark yoktur. Sosyal medya platformlarında, internet ortamında bilişim sistemi kullanılarak ya da sesli, yazılı gorsel ileti kullanarak kişilere hakaret etmek, cezai yaptırıma bağlanmıştır. Yine bu mecralardaki tehdit fiilleri de tehdit sucunu oluşturacaktır. Yine, sosyal ağ uzerinden, bir kimseye karşı cinsel icerikli sozler soylemek veya bu amacla gorseller, fotoğraflar paylaşmak gibi fiiller, cinsel taciz sucunu oluşturacaktır. Sucun mağduru tarafından yerleşim yerlerindeki kolluk kuvvetlerine yani polis veya jandarma karakollarına; cumhuriyet başsavcılıklarına dilekce ile yapılan şikayetle bu eylemi gercekleştirenler kanunun ongorduğu cezalar cercevesinde ceza alacaktır.
Kadın cinayetleriyle ilgili yeni bir yasa ya da gundemde olan yasa tasarısı mevcut mu?
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yonelik Şiddetin Onlenmesine Dair Yasa dışında CHP İstanbul Milletvekili Gulay Yedekci, kamuoyunda ‘Ozgecan Yasası’ olarak bilinen duzenleme icin kanun teklifi verdi. Bunun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kadına karşı işlenen oldurme eylemlerinin insan oldurme sucunun, yaralama sucunun, tehdit sucunun ve kişiyi hurriyetinden yoksun kılma sucunun nitelikli hali olarak sayılması icin kanun teklifi verdi. Ayrıca CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TBMM’ye dort ayrı kanunda değişiklik yapılmasını ongoren kanun teklifi verdi. Nurhayat Altaca tarafından TBMM’ye sunulan teklifte kadın ve cocuğa yapılan şiddete tahrik indiriminin kaldırılması isteniyor.

"Atasozleri şiddeti meşrulaştırıyor"
Kadın cinayetlerini onleme konusunda sizce yeterli bir guce sahip miyiz? Neler yapılabilir?
Sizinle sohbet esnasında sıkca soz ettiğimiz kadına yonelik şiddete ilişkin en temel yasa olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yonelik Şiddetin Onlenmesine Dair Yasa 2012 yılında yururluğe girmiştir. Ancak yururluğe girdiği tarihten gunumuze gecen surede kadın cinayeti oranları ciddi oranda artış gosterdi. Yasanın cıktığı tarih 2012 yılında medyaya yansıyan kadın cinayetleri 165 iken bu sayı 2013 yılında 214, 2014 yılında 281 ve 2015 yılında ise 144 kadın cinayeti işlendi.
Gunumuzde kadına yonelik şiddet insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve bu şiddeti onleyici yasalar duzenlenmekte. Ancak mevcut yasalar maalesef sorunların cozumunde yetersiz kalıyor; cunku yasal duzenlemelerin hayata gecirilmesi zaman almakta ve sonrasında ise yasaların uygulanması hususunda aksaklıklar yaşanmaktadır. Sorunun cozumunu sadece hukuk duzeninden beklemek de yeterli değil. Orneğin ‘kızını dovmeyen dizini dover’, 'kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' gibi atasozlerimiz var. Bu yonde sozler maalesef şiddeti meşrulaştırmakta. Bu kapsamda sosyo – kulturel alanlarda da koklu değişimlere gidilmeli. Şiddete yonelik toplumsal duyarlılığı arttırmak icin ozellikle namus gerekcesinin dillendirilmemesi ve basın yayın organlarında yer verilmemesi gerektiğini duşunuyorum. Cok kucuk yaşlardan itibaren kız ve erkek cocuklarımızın ozguvenlerini geliştirmeye yonelik temel eğitim almaları sağlanmalı. Kadın bedenlerinin erkeklerin kontrolunde olduğu algısının da değişmesi gerekiyor... Somut oneriler coğaltılabilir.

Son yıllarda onune gecilemez bir hızla buyuyen kadın cinayetleri hakkında ne kadar bilgilisiniz? Şiddete uğrayan bir kadın adım adım neler yapmalı? Bu gibi soruları kendinize sorduğunuzda bir cevap veremiyorsanız ne yazık ki potansiyel mağdur olma konumundasınız... Sevgilisi, eşi ve hatta sokakta tanımadığı insanlar tarafından sozel ve fiziksel şiddete uğrayan birinin yapması gerekenleri Avukat Ali Bilgin Karakuş'la goruştuk... İşte mutlaka oğrenmeniz gereken hukuki işlemler. Dikkatle okuyun.
Şiddet, taciz ve benzeri suclarla karşılaşan bir kadının yapması gerekenler nelerdir? Nerelere gitmeli?
Bu konuda sozunu ettiğiniz fiillere maruz kalmış bir kimsenin başvuracağı adres, kadının icinde bulunduğu duruma, kadının talep ve ihtiyaclarına gore değişmektedir.
Orneğin; eğer şiddet uygulayan kişiye karşı tedbir talep ediyorsanız şiddet gorduğunuz kişinin size yaklaşmaması icin Aile Mahkemeleri'ne muracaat ederek o kişi hakkında ‘’uzaklaştırma’’ kararı cıkartabilirsiniz.
Eğer sığınak talebiniz varsa, en yakın polise/jandarmaya ya da mulki amirlere (kaymakamlık, valilik) başvurabilirsiniz.
Bahsettiğiniz suc teşkil eden eylemlere maruz kalan bir kimsenin pratikte yapması gereken ilk iş vakit kaybetmeksizin bir sağlık kuruluşuna gidip sağlık raporu almasıdır. Bu raporla birlikte hastane polisine başvuruda bulunabileceği gibi yerleşim yerindeki polis merkezleri ile jandarma karakollarına ya da savcılıklara da muracaat edebilir. Ekonomik durumu musait olmayanlar bulundukları illerdeki barolara muracaat edip ucretsiz avukat talep edebilir.
"Kasten yaralamaya en az 1 yıl hapis"
Darpa uğramış ve bu nedenle darp raporu almış bir kadın şikayette bulunduğunda hukuki surecte zanlının alacağı ceza nedir? Bahsettiğiniz tedbirlere zanlı tarafından uyulmazsa ne olur?
Ceza hukuku kapsamında şiddete uğrayan bir kimse aldığı darp raporu uzerine şikayette bulunmuş ise sucun faili mevcut darp raporunun iceriğine gore gercekleştirdiği eylemden ceza alacaktır. Turk Ceza Kanunu'nda kasten yaralama suclarında alt sınır 1 yıl, ust sınır ise 3 yıldır. Ancak kasten yaralama eylemi eşe karşı işlendiğinde sucun nitelikli hali soz konusu olacağından 2 ila 5 yıla kadar hapis cezasına hukmolunur. Bunun yanı sıra maruz kalınan darp nedeni ile Aile Mahkemesine muracat ile şiddet uygulayan şahıs hakkında uzaklaştırma kararı alabilirsiniz. Uzaklaştırma kararına uymayan hakkında ise 6 ayı gecmemek şartıyla zorlama hapsi adını verdiğimiz hapis cezası verilir.
Şiddete uğrayan kadınlara koruma atanıyor mu? Koruma ataması yapıldığında polis, korunma talep eden kadını ne kadar sureyle koruma altına alıyor?
Şiddet mağduru kadınlarımız ceşitli koruma tedbirleri isteyebilirler. Orneğin, dışarı cıkıldığında onu koruması icin ona eşlik edecek bir polisin gorevlendirilmesini isteyebilirler. Bunun icin en yakın karakola, ASPB İl Mudurluğu’ne, Şiddet Onleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA-ŞONİM), Kaymakamlık-Valiliklere, Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aile Mahkemelerine başvuruda bulunabilirler. Kaymakamlık veya valilik savcılığa veya aile mahkemesine yonlendirmeden koruma verme yetkisine sahiptir. Acil durumlarda polis de koruma sağlamakla yukumludur. Verilen koruma kararında korumanın ne kadar sure ile sınırlı olduğu gosterilmektedir.
Mesela koruma atandığında bu koruma polisi gece bekliyor mu? Nobetleşe bir sistem mi var?
Bahsettiğiniz tum hususlar verilen koruma kararında madde madde sayılır. Suresi, kapsamı, niteliği gibi hususlar bu kararda belirtilir. Polislerin vardiya usulu yani gunduz ve gece calışması mumkun olabilmektedir.
Koruma kararı mekanizmaları nelerdir? Yani şiddete uğrayan birisi nelere başvurabilir?
Şiddete uğrayan bir kişi şahsen başvurarak ya da telefon ile arayarak;
Polis merkezleri, jandarma karakolları
Cumhuriyet Savcılıkları ile Aile Mahkemeleri
Valilik, Kaymakamlık
Baroların kadına yonelik telefon hatları ve Adli Yardım Kurulları
Şiddet Onleme Ve İzleme Merkezi (KOZA – ŞONİM)
Sağlık kuruluşları
Alo 183 (Aile, Kadın, cocuk ve ozurlu sosyal hizmet danışma hattı.)
Kadın Orgutleri
Belediyelerin Kadın Danışma Merkezlerine muracaat edebilir.
Şiddet onleme ve izleme merkezi diye bir kuruluş var. Sanıyorum bircoğumuz boyle bir kuruluş olduğundan habersiziz. ŞONİM tam olarak nedir ve ne yapar?
KOZA adıyla da tanınan ŞONİM (Şiddet Onleme ve İzleme Merkezleri) Turkiye genelinde haftanın 7 gunu 24 saat destek hizmetleri sağlayan bir koordinasyon merkezidir. ŞONİM genel olarak, şiddete maruz kalmış kişilerin hukuki, psikolojik, sosyal ve meslek edindirme konusunda destek hizmetleri sağlayan, şiddete maruz kalan kişilerce yapılmış yasal başvuru sureclerini koordine eden, kadına yonelik şiddetle ilgili istatistiksel veri hazırlayan, araştırmalar yapan, sığınak desteğine ihtiyac duyan kadınların durumlarına uygun bir sığınağa yerleştirilmeleri konusunda gerekli destek hizmetlerini veren bir kuruluştur. Yeni bir kuruluş olmasına rağmen Turkiye'nin bircok ilinde bu kuruluşa ulaşmak mumkundur.
Şiddet Yasası kapsamına hangi suclar alınabilir?
Şiddet yasası kapsamına kanunda suc olarak tanımlanmış bircok suc girebilir. Orneğin hakaret, tehdit, şantaj, işkence, eziyet, kotu muamele, zorla fuhşa sevk etme, ozel hayatın gizliliğini ihlal, kişiyi hurriyetinden yoksun kılma, calışma hurriyetinin ihlali, kasten yaralama (veya yaralamaya teşebbus), kasten oldurme (veya oldurmeye teşebbus), cinsel dokunulmazlığa karşı suclar ornek olarak gosterilebilir.
Devlet saldırganı psikolojik teste tabi tutuyor mu?
Olaya gore değişmekle birlikte yargılama esnasında talep halinde sanık hakkında psikolojik rapor alınması yonunde hukum tesis edilebilir. Bu kapsamda teste tabi tutulabilir.
"Sosyal medyada yapılan hakaret ve taciz de suc"
Saldırganın akli dengesi yerinde değilse bu aşamada alınacak hukuki onlemler nelerdir?
Ceza Hukuku normlarımızda akıl hastalığı ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya onemli derecede azaltan sebeplerden sayılmaktadır. Akıl hastaları hakkında birtakım guvenlik tedbirleri uygulanmaktadır. Hakkında guvenlik tedbirine hukmedilmiş akıl hastaları yuksek guvenlikli sağlık kurumlarında tedavi altına alınır. Bu kişiler yerleştirildikleri kurumun sağlık kurulunca duzenlenen raporda toplum acısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı veya onemli olcude azaldığının belirtilmesi uzerine mahkeme veya hakim kararı ile serbest bırakılabilir. Ancak daha sonraki donemlerde kişinin akıl hastalığı itibariyle toplum acısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşılırsa yeniden tedavi amaclı olarak az once soz ettiğim guvenlik tedbirine hukmolunur ve aynı surec uygulanır..
Sosyal medyada hakaret, tehdit, taciz ile telefonla tehdit bir suc unsuru oluşturur mu? Bu gibi bir durumla karşılaşanlar neler yapmalı?
Esas itibariyle soz ettiğiniz fiillerin yuze karşı işlenmesiyle internet ortamında işlenmesi arasında bir fark yoktur. Sosyal medya platformlarında, internet ortamında bilişim sistemi kullanılarak ya da sesli, yazılı gorsel ileti kullanarak kişilere hakaret etmek, cezai yaptırıma bağlanmıştır. Yine bu mecralardaki tehdit fiilleri de tehdit sucunu oluşturacaktır. Yine, sosyal ağ uzerinden, bir kimseye karşı cinsel icerikli sozler soylemek veya bu amacla gorseller, fotoğraflar paylaşmak gibi fiiller, cinsel taciz sucunu oluşturacaktır. Sucun mağduru tarafından yerleşim yerlerindeki kolluk kuvvetlerine yani polis veya jandarma karakollarına; cumhuriyet başsavcılıklarına dilekce ile yapılan şikayetle bu eylemi gercekleştirenler kanunun ongorduğu cezalar cercevesinde ceza alacaktır.
Kadın cinayetleriyle ilgili yeni bir yasa ya da gundemde olan yasa tasarısı mevcut mu?
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yonelik Şiddetin Onlenmesine Dair Yasa dışında CHP İstanbul Milletvekili Gulay Yedekci, kamuoyunda ‘Ozgecan Yasası’ olarak bilinen duzenleme icin kanun teklifi verdi. Bunun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kadına karşı işlenen oldurme eylemlerinin insan oldurme sucunun, yaralama sucunun, tehdit sucunun ve kişiyi hurriyetinden yoksun kılma sucunun nitelikli hali olarak sayılması icin kanun teklifi verdi. Ayrıca CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TBMM’ye dort ayrı kanunda değişiklik yapılmasını ongoren kanun teklifi verdi. Nurhayat Altaca tarafından TBMM’ye sunulan teklifte kadın ve cocuğa yapılan şiddete tahrik indiriminin kaldırılması isteniyor.

"Atasozleri şiddeti meşrulaştırıyor"
Kadın cinayetlerini onleme konusunda sizce yeterli bir guce sahip miyiz? Neler yapılabilir?
Sizinle sohbet esnasında sıkca soz ettiğimiz kadına yonelik şiddete ilişkin en temel yasa olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yonelik Şiddetin Onlenmesine Dair Yasa 2012 yılında yururluğe girmiştir. Ancak yururluğe girdiği tarihten gunumuze gecen surede kadın cinayeti oranları ciddi oranda artış gosterdi. Yasanın cıktığı tarih 2012 yılında medyaya yansıyan kadın cinayetleri 165 iken bu sayı 2013 yılında 214, 2014 yılında 281 ve 2015 yılında ise 144 kadın cinayeti işlendi.
Gunumuzde kadına yonelik şiddet insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve bu şiddeti onleyici yasalar duzenlenmekte. Ancak mevcut yasalar maalesef sorunların cozumunde yetersiz kalıyor; cunku yasal duzenlemelerin hayata gecirilmesi zaman almakta ve sonrasında ise yasaların uygulanması hususunda aksaklıklar yaşanmaktadır. Sorunun cozumunu sadece hukuk duzeninden beklemek de yeterli değil. Orneğin ‘kızını dovmeyen dizini dover’, 'kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' gibi atasozlerimiz var. Bu yonde sozler maalesef şiddeti meşrulaştırmakta. Bu kapsamda sosyo – kulturel alanlarda da koklu değişimlere gidilmeli. Şiddete yonelik toplumsal duyarlılığı arttırmak icin ozellikle namus gerekcesinin dillendirilmemesi ve basın yayın organlarında yer verilmemesi gerektiğini duşunuyorum. Cok kucuk yaşlardan itibaren kız ve erkek cocuklarımızın ozguvenlerini geliştirmeye yonelik temel eğitim almaları sağlanmalı. Kadın bedenlerinin erkeklerin kontrolunde olduğu algısının da değişmesi gerekiyor... Somut oneriler coğaltılabilir.
Kaynak
__________________