Tum kızlar prensestir. Tum kucuk prenseslere sımsıkı sarılın babalar.

Buyuk kızınızın anlattığı her şey onemlidir. Ortanca kızınızın da anlattığı her şey onemlidir. Aynı şey en kucuk kızınız icin de gecerlidir. Duyduğunuz şey ne kadar anlamsız olursa olsun, onemlidir. Onları dinlemeye vaktinizi ayırın.
Tum kucuk kızlar, guzeldir. Bunu, gunde bin kez soylemeyi asla unutmayın.
Sesinizi yukseltmek aklınızdan bile gecmesin. Kazara kendinizi kaybettiğinizde, ozur dileyin.
Yeni bir oyuncak istediğinde, eski oyuncaklarından ikisini kucuk kardeşine vermesini onerin.
Tum kucuk kızlar, prensestir. Kulağa klişe mi geliyor? Hic de değil! Goreceksiniz. Ama bu demek oluyor ki onu, bir prenses gibi davranacak şekilde yetiştirmeniz gerekiyor; ve bu hic de kolay bir iş değil. Bu harika hediye, beraberinde buyuk sorumluluklar getirir.
Buyuk kızınız beklenmedik bir anda ararsa eğer, hemen para isteyeceği sonucuna varmayın. Belki de biraz konuşmaya ihtiyacı vardır.
Sarılmak onemlidir. O sizin kucuk kızınız ve dunya, korkutucu bir yer. 22 yaşına geldiğinde de kucuk kızınız olmaya devam edecek. Kızınıza şefkatinizi ve ilginizi gostermek, yapmanız gereken en onemli şey.
Ev işlerinde yardımcı olmak istediğinde, izin verin. Ondan daha hamarat ve ozenli bir yardımcı asla bulamayacaksınız.
Duzenli bir şekilde, bazı aktiviteleri, partnerinizle değil, yalnızca sizinle yapabilecek fırsatı olmalı – beraber yemek pişirmek, bahcedeki yaprakları supurmek ya da sadece banyodan sonra sacını taramak gibi.
Bir kız cocuğu, daima babasının onu koruyacağını hissetmelidir. Ve bu, anaokulunda bir oğlanla ilk kavgasıyla başlar, on yıl sonra ilk randevusu bitince, gidip onu almanızı isteyeceği zamana kadar devam eder.
Yatak odasındaki dağınıklıktan bıktınız mı? Birlikte toplamaya başlayın; ama işin coğunu kızınız yapsın.
Hastaneye gitmeniz gerektiğinde, doktordan korkmasına gerek olmadığı konusunda emin olmasını sağlayın. Ve dunyadaki bircok yetenekli doktorun bir zamanlar tıpkı kendisi gibi kucuk bir cocuk olduğunu hatırlatın.
Her kız cocuğunun yalnızca babasıyla bir yolculuğa cıkma şansı olmalıdır. Ve gideceğiniz yerin secimini kızınız yapmalıdır.
Ona asla annesinin bir konuda hatalı olduğunu soylemeyin. İkiniz de hatalısınız.
Uzun bir iş gununden sonra evinizde mac izlemeyi mi seviyorsunuz? O halde birlikte izleyin. Televizyon izlemek, bir tur aile etkinliği olmalıdır.
Her kız cocuğu, ihtiyacı olduğunda babasının omzunda ağlayabilmelidir – en iyi tişortunuzun makyaj malzemesi lekeleriyle dolması pahasına.
Birkac parcaya ayrılabilecek uzunlukta, farklı karakterle dolu kendinize ait bir masal uydurun. Ezberleyin ve sıklıkla kızınıza anlatın.
Kızınızın kemikleri camdan değil. Bırakın parkta oynasın, koştursun. Dizinin kanaması dunyanın sonu değil.
Ozenli bir acıklama gerektiren belirli şeyler vardır. Ona, karşıdan karşıya gecerken elini tutmadığı surece, hic kimsenin bu guzel kızın sizin kızınız olduğunu fark etmeyeceğini soyleyin. Ya da fırına tırmandığında kekin tadının guzel olmayacağını.
En onemli şey, surekli denemesidir. Resim yapmayı oğrenmek icin cok cabaladı, ama hala tam olarak kıvıramadıysa, cabalarından oturu ovguyu hak ettiğini soyleyin.
Hava şartları musaitse, bırakın kucuk kızınız istediğini giysin – komik gorunse bile
Giyinmek isteyen 4 yaşındaki bir kıza, 15 farklı şeyi aynı anda giymeye calışırken yardım etmeye bile kalkışmayın. Kızlar, en iyisini bilirler. Ama toka ya da kopca gibi kompleks bir şey soz konusu olduğunda, mudahale etmeye izniniz var.
Sizle paylaştığı bir sırrı, asla ama asla acığa vurmayın – kendisi coktan herkese anlatmış olsa bile.
Kim size yalnızca partnerinize cicek alabileceğinizi soyledi?

Buyuk kızınızın anlattığı her şey onemlidir. Ortanca kızınızın da anlattığı her şey onemlidir. Aynı şey en kucuk kızınız icin de gecerlidir. Duyduğunuz şey ne kadar anlamsız olursa olsun, onemlidir. Onları dinlemeye vaktinizi ayırın.
Tum kucuk kızlar, guzeldir. Bunu, gunde bin kez soylemeyi asla unutmayın.
Sesinizi yukseltmek aklınızdan bile gecmesin. Kazara kendinizi kaybettiğinizde, ozur dileyin.
Yeni bir oyuncak istediğinde, eski oyuncaklarından ikisini kucuk kardeşine vermesini onerin.
Tum kucuk kızlar, prensestir. Kulağa klişe mi geliyor? Hic de değil! Goreceksiniz. Ama bu demek oluyor ki onu, bir prenses gibi davranacak şekilde yetiştirmeniz gerekiyor; ve bu hic de kolay bir iş değil. Bu harika hediye, beraberinde buyuk sorumluluklar getirir.
Buyuk kızınız beklenmedik bir anda ararsa eğer, hemen para isteyeceği sonucuna varmayın. Belki de biraz konuşmaya ihtiyacı vardır.
Sarılmak onemlidir. O sizin kucuk kızınız ve dunya, korkutucu bir yer. 22 yaşına geldiğinde de kucuk kızınız olmaya devam edecek. Kızınıza şefkatinizi ve ilginizi gostermek, yapmanız gereken en onemli şey.
Ev işlerinde yardımcı olmak istediğinde, izin verin. Ondan daha hamarat ve ozenli bir yardımcı asla bulamayacaksınız.
Duzenli bir şekilde, bazı aktiviteleri, partnerinizle değil, yalnızca sizinle yapabilecek fırsatı olmalı – beraber yemek pişirmek, bahcedeki yaprakları supurmek ya da sadece banyodan sonra sacını taramak gibi.
Bir kız cocuğu, daima babasının onu koruyacağını hissetmelidir. Ve bu, anaokulunda bir oğlanla ilk kavgasıyla başlar, on yıl sonra ilk randevusu bitince, gidip onu almanızı isteyeceği zamana kadar devam eder.
Yatak odasındaki dağınıklıktan bıktınız mı? Birlikte toplamaya başlayın; ama işin coğunu kızınız yapsın.
Hastaneye gitmeniz gerektiğinde, doktordan korkmasına gerek olmadığı konusunda emin olmasını sağlayın. Ve dunyadaki bircok yetenekli doktorun bir zamanlar tıpkı kendisi gibi kucuk bir cocuk olduğunu hatırlatın.
Her kız cocuğunun yalnızca babasıyla bir yolculuğa cıkma şansı olmalıdır. Ve gideceğiniz yerin secimini kızınız yapmalıdır.
Ona asla annesinin bir konuda hatalı olduğunu soylemeyin. İkiniz de hatalısınız.
Uzun bir iş gununden sonra evinizde mac izlemeyi mi seviyorsunuz? O halde birlikte izleyin. Televizyon izlemek, bir tur aile etkinliği olmalıdır.
Her kız cocuğu, ihtiyacı olduğunda babasının omzunda ağlayabilmelidir – en iyi tişortunuzun makyaj malzemesi lekeleriyle dolması pahasına.
Birkac parcaya ayrılabilecek uzunlukta, farklı karakterle dolu kendinize ait bir masal uydurun. Ezberleyin ve sıklıkla kızınıza anlatın.
Kızınızın kemikleri camdan değil. Bırakın parkta oynasın, koştursun. Dizinin kanaması dunyanın sonu değil.
Ozenli bir acıklama gerektiren belirli şeyler vardır. Ona, karşıdan karşıya gecerken elini tutmadığı surece, hic kimsenin bu guzel kızın sizin kızınız olduğunu fark etmeyeceğini soyleyin. Ya da fırına tırmandığında kekin tadının guzel olmayacağını.
En onemli şey, surekli denemesidir. Resim yapmayı oğrenmek icin cok cabaladı, ama hala tam olarak kıvıramadıysa, cabalarından oturu ovguyu hak ettiğini soyleyin.
Hava şartları musaitse, bırakın kucuk kızınız istediğini giysin – komik gorunse bile
Giyinmek isteyen 4 yaşındaki bir kıza, 15 farklı şeyi aynı anda giymeye calışırken yardım etmeye bile kalkışmayın. Kızlar, en iyisini bilirler. Ama toka ya da kopca gibi kompleks bir şey soz konusu olduğunda, mudahale etmeye izniniz var.
Sizle paylaştığı bir sırrı, asla ama asla acığa vurmayın – kendisi coktan herkese anlatmış olsa bile.
Kim size yalnızca partnerinize cicek alabileceğinizi soyledi?
Kaynak
__________________