Aman kızım oku, ayaklarının uzerinde dur, erkeğe muhtac olma.” Annelerin coğu kızlarını bu cumle ile buyutuyorlar, okutuyorlar. Bu annelere ne oldu da kızlarının kocalarına ihtiyac duymasından bu kadar korkuyorlar? Benim tespitim şu yonde: Bu cumleyi kuran anneler kadın olmanın gercekten ne demek olduğunu bilmeyen, kadınlığın tadına varamamış, sevmenin ve sevilmenin lezzetini bilmeyen kadınlar. Erkeklere ofkeli, kocaları tarafından kıymetlerinin bilinmediğini duşunen kadınlar. Peki, gercekten kıymetleri bilinmedi mi? Bizim kulturumuzde onceki neslin kadınlarının coğu ev işleri yapmayı kadınlık zannediyordu. Kadın olmak icin evi temiz tutmak, yemek pişirmek, camaşır, utu gibi işleri yapmak gerektiği ile buyuduler. Bunlar elbette gereksiz işler değil, kadın olmanın bir parcası fakat kadın olmak asıl bu değil. Onceki neslin kadınları gercekten kadın olmanın ne olduğunu oğrenemediler. Yaratılışlarındaki var olan kadınlığı da anneleri sebebi ile buyume doneminde kaybettiler. Onceki neslin kadınları, butun bu işleri yaptıkları hÂlde neden kocaları gozunde bir numara olmadıklarını, baş tacı edilmediklerini anlayamadılar. Kendilerini kıymeti bilinmeyen bir hazine gibi gordukleri icin de coğunun omru kocaya kızgınlık duyarak gecti. “Eğer para kazanıyor olsalardı kocalarına eyvallah etmeyecek ve koca kahrı cekmeyeceklerdi.” Dışarıda calışmanın zorluklarını bilmedikleri icin hep boylesi daha iyi olur zannettiler. Kendilerini cocuklarının hatırı icin koca kahrı ceken mazlum ve mağdur kadınlar olarak gorduler. Coğunluğu kocanın da onun kahrını cektiğini, onda bir kadın bulamamanın getirdiği huznu, hayal kırıklığını ve bazen patlayan ofkesini anlayamadılar. Yaptıkları ev işlerini erkeğin annesinin de yaptığını, erkeğin bunun icin evlenmiş olamayacağını, erkeğin bir kadından beklentilerinin başka olduğunu duşunemediler. Onlar kendilerini dort dortluk kadınlar zannettiler. Ve boyle kadınların kıymeti bilinmediğine gore kızlarını kendileri gibi yetiştirmeme kararı aldılar. Ve dediklerini yaptılar. Kızlarını kendileri gibi yetiştirmediler. İş yaptırmadılar. Onlar ders calışırken anneler etraflarında pervane oldular. Meyveleri bile soyup cocuklarına kendi elleri ile yedirdiler. Kız ve erkek cocuklarını yetiştirirken birbirinden ayırmadılar. Bu yuzden şimdiki neslin kızları kadın olmayı okumak ve ayakları uzerinde durmak, erkeğe muhtac olmamak olarak oğrendiler. Onların coğu da ev işlerinden anlamıyorlar. Ve bu neslin kadınları okumuş olmanın, kariyer sahibi olmanın kocası icin buyuk bir lutuf olması gerektiğini duşunuyor ve bu ozellikleri ile kadın olmaya calışıyor. Kocası ile uzun saatler siyasi ve kulturel sohbetler yapmak istiyor. Kocası ile bilgi yarıştırıyor ve bunun kocası tarafından takdir edilmesini ve ona super kadın muamelesi yapılmasını bekliyor. Bir koca, erkek arkadaşı ile de yapabildiği sohbeti karısı ile de yaptığı icin neden mutlu olsun ki? Bunun icin mi evlenmişti? Evlilik bir arkadaşlık kurumu mudur? Bir erkek kadından ne bekler? Bunların cevabı yok. Kadınlar kocalarına kultur verip mutluluk almak istiyorlar. Fakat bu mumkun olmuyor. Zira okumuş, calışan kadınlar, farkında olmadan kocası ile rekabet ediyor, guc mucadelesine giriyor. Keşke onceki neslin kadınları erkek suclamaktan vazgecip “Biz nerede hata yapıyoruz?” diye duşunselerdi; boylece hem kendileri icin hem kızları icin daha doğru şeyler yapmış olurlardı. Annelerin hem kendi hataları hem de dış etkenlerle yetiştirdikleri kızlar guclu fakat yalnız ve mutsuz oldular. Yapılan bir araştırmada bekÂr hanımlara “Erkeklere ihtiyacınız var mı?” diye sormuşlar. Hepsi de “Hayır” cevabı vermiş. “Evlenmek istiyor musunuz?” sorusuna hepsi de “Evet” cevabı vermiş. O hÂlde kadınların erkeklere ihtiyacı var. Erkeğin parasına muhtac olmamak ona muhtac olunmadığını gostermiyor. Erkeğin “nefesine, sevgisine, korumasına, cinselliğine, sahiplenmesine… “ kadının ihtiyacı var. O zaman efelik edip erkeğe ihtiyacım yok demenin bir mantığı yok. Kariyer yapmak ya da para kazanmak kadının erkeğe olan ihtiyacını azaltmıyor, belki duygusal anlamda artırıyor. Velhasıl anneler kızlarını erkeğe muhtac olmayacak şekilde yetiştirememiş oldular. Zaten boyle bir şey fıtrata aykırı, mumkun değil. Kadın erkeğe, erkek de kadına muhtactır. Muhtac olmak Âciz olmak değildir. Yaratılmış olmanın gereğidir. Huzur Bulalım Diye/ Sema Maraşlı
__________________
Erkeğe Muhtac Olmamak
Kadınca0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Erkeğe Muhtac Olmamak
-
13-09-2019, 15:01:41