ANTİKCAĞ’DA KADIN VE MAKYAJ

Kadının suslenmesini kim durdurabilir? Bundan binlerce yıl once bile kadınlar, gunumuzde kullandığımız makyaj malzemelerini keşfetmişlerdi ve beyaz kurşun gibi en zehirli makyaj malzemesini bile guzellikleri icin zevkle kullanıyorlardı.
“Butun kadınlar guzeldir” ne kadar klişe geliyor değil mi kulağa? Oysa bakın Romalıların unlu aşk ozanı, Ovidius ne diyor: “Guzellik Tanrının bir armağanıdır, ama guzelliğinden gurur duyabilecek kac kadın vardır? Coğunuz bu değerli armağandan payınıza duşeni alamamışsınızdır; ama siz işinizi bilirsiniz ve zamana aldırmadan solup giden guzelliğinizi suslerle guzelleştirmeyi de becerirsiniz.”
O donemde, Antik İpek Yolu Cin’den Roma’ya kadar uzanan cok onemli bir kervan yoluydu. Doğu’dan gelen kokular, Batı’ya Roma’ya, Yunanistan’a ulaşırken, insanlar, kıymetli taşlar, ozel yağlar, kokular gibi, konakladıkları her şehirden kulturel bir zenginliği de antik dunyaya ulaştırıyordu.

Antikcağ’da Makyaj Malzemeleri

Antikcağ’dan gunumuze, kadınların kendilerini nasıl guzelleştirdikleri ile ilgili yazılı bilgilerin yanı sıra, parlatılmış bronz, gumuş ya da kurşunla kaplanmış camdan aynalar, bunun yanında, taraklar (bir yanı ince, obur yanı kalın dişli), cımbızlar, parfum şişeleri, makyaj icin spotuller, kucuk havanlar, tırnak temizleyiciler, kulak temizleme kurdanları elimize ulaşmıştır.
2000 yıl oncesinin Roma’sında suslenen bir hanımı (matrona) duşunduğumuzde, onu, yuksek arkalıklı ve cok suslu bir bicimde orulmuş hasır bir koltukta oturmuş ve etrafı hizmetkarlarla cevrilmiş olarak goz onune getirebiliriz. Yuzune ozen gosteren hanım, sabah makyajına başlamadan once, geceden yuzune uyguladığı ekmek ve sudan oluşan maskesini cıkarırdı. Banyodan sonra ise saclar arkada toplanarak evde ya da dışarıda hemen işe başlanırdı. Dişler, boynuz tozu ya da gunumuzde de diş temizliğinde kullanılan ponza taşı ile temizlenirdi. Herhangi bir sağlık sorunu yuzunden dişlerini kaybetmiş kişiler ise, altın bantlarla tutturulmuş ve fildişinden yapılmış takma dişler kullanırlardı. Ovidius bize, Roma’da uygulanan diş bakımı ile ilgili ipucları da verir: “Dişlerinizin sararmaması icin bakım yapmanız ve her sabah ağzınızı temiz suyla yıkamanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım. Ceruseli (boya işinde kullanılan kurşun karbonatı) bir beyazlatıcıyı nasıl kullanmanız gerektiğini bilirsiniz.”
Vucut bakımları genelde o meşhur Roma hamamlarında yapılırdı. Ovidius, insanları bu tur işlemler yaparken gorulmemesi konusunda uyarır. Sabah mutlaka bir yuz maskesi yapın der. Maske icin verdiği receteler de oldukca ilginctir: Boynuz tozu, dovulmuş tohumlar, tahıl ve bal gibi maddelerden ve haşhaş tohumlarından bahseder. Beyaz kurşun, sodyum karbonat ise oldukca tehlikelidir. Ayrıca, kuş yuvalarından uretilen fakat iceriği belirtilmeyen bir maskenin de yuzdeki siyah noktalara karşı cok etkili olduğu soylenir.

Ovidius’tan Maske Recetesi
“Uyku, korpe uzuvlarınızı gevşetince, yuzunun nasıl pırıl pırıl parlayabileceğini oğren. Libyalı ciftcilerin yolladıkları arpaların kepeğini ve samanlarını ayır. 10 yumurtayı eşit olcudeki burcağa kır. Ancak kabuksuz arpa 2 libra (Romalıların 327.45 gram gelen bir ağırlık olcusu) olsun. Bunlar ruzgarda kuruyunca ağır eşeğe bunları kaba değirmen taşında oğutmesini buyur. Cevik bir geyiğin ilk duşen boynuzlarını oğutup bunun icine kat. Tam 1 libranın altıda birini karıştır. Bunlar unla karışınca, ince elekten gecir. Guclu bir elin mermer havanda dovduğu kabuksuz 12 nergis soğanını da ekle. Kızılca buğdayla recine 1 libranın altıda birini oluştursun. Buna senin icin dokuz kat bal katılsın; her kim yuzune boyle bir şey surerse, yuzu baktığı aynadan daha cok parlayacak. Sarı acı baklaları kavurmaktan cekinme, aynı zamanda bedende gaz yapan baklaları kızart, her ikisi de tam tamına altı libra olsun, her ikisini de oğutulmek uzere kara değirmenine yolla, senin ne ustubecin ne de kırmızı nitrat kopuğun eksik olsun, Illyricum toprağından gelen susen ciceğin de var. Genclerin guclu kollarıyla bunların ezilmesini sağla. Ancak ezildiğinde tam ağırlığı bir uncia (bir libranın on ikide bir ağırlığındaki Doma ağırlık olcusu, yaklaşık 27, 28 gram) olacaktır. Acı acı oten kuş yavrularından elde edilen merhem de bunlara eklenince, yuzdeki lekeleri yok eder. Buna Alcyoneum merhemi derler.
__________________