İcişleri Bakanlığı ile BM Nufus Fonu Turkiye Temsilciliği tarafından gercekleştirilen "Kadınların ve Kız Cocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı" kapsamında kamuoyu araştırması yapıldı. İzmir, Van, Şanlıurfa, Trabzon, Kars ve Nevşehir’de 3 bin 1 kişi ile goruşulerek yapılan araştırmada, Anayasadaki kadın-erkek eşitliği hakkında bilgi sahibi olanların oranının butun iller dikkate alındığında yuzde 80’in uzerinde olduğu belirlendi. Araştırma sonuclarına gore, Şanlıurfa dışındaki illerde, kadınların yuzde 90’ı Turkiye’de kadın hakları sorunu olduğunu belirtirken, bu sorunların cozulmesi icin politikalar geliştirilerek kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını talep ettiler.
Dil engeli ve duşuk eğitim duzeyi nedeniyle kadınlar haklarını bilmiyor
Şanlıurfa, Van ve Kars’ın okur yazarlık duzeyi ve ilkokul altı eğitim oranı bakımından en duşuk değerlere sahip iller olduğu tespit edildi. Dil engeli, okur yazar olmama ve duşuk eğitim duzeyinin, bu illerde kadınların haklarını oğrenmeleri konusunda onemli bir sorun olduğu belirlendi. Genelde eşitlikci gorunen kavrayış ve eğilimlerin, aile ve kişisel hayata yaklaştıkca daha az eşitlikci olabildiği kaydedilirken, kadın-erkek eşitliğine ait değerlerin kamusal bir doğru olarak bilinse bile bizzat kendi ailelerine yaklaştıkca değiştiği, geleneksel yargılara ve değerlere donuştuğu ifade edildi.
Şiddet ve şidetten korunma
Araştırmada, şiddet konusu, tore cinayetleri ile gundelik yaşamda ve ailede şiddet başlıklarıyla ele alındı. Buna gore, Şanlıurfa ornekleminde yer alanlar dışındaki tum kadınların, tore cinayetlerini yuzde 90’ı gecen oranlarda insanlık sucu olarak niteledikleri, buna karşılık Şanlıurfa’da erkeklerin yuzde 61’inin ve kadınların yuzde 73’unun bu değerlendirmeye katıldığı belirtildi. Yine Şanlıurfa’da kadınların yuzde 26,8’inin ve erkeklerin yuzde 30,5’inin torenin gereği olan cezayı onayladıkları belirlenirken, Van’da onaylama oranlarının kadınlar arasında yuzde 13.5 ve erkekler arasında yuzde 23.1’e kadar ulaştığı kaydedildi.
Aile ici şiddet yaygın
Araştırmada, şiddetin aile icinde ve gundelik yaşamda yaygın bir bicimde gorulduğu saptandı. Araştırmaya katılan kadınların yaklaşık beşte biri şiddete maruz kaldığını soyledi. İzmir’de şiddete maruz kalan kadınların yuzde 60’ı, Şanlıurfa’da ise yuzde 85’i kocalarının kendilerine şiddet uyguladığını aktardı. Kadına yonelik şiddetin her durumda en fazla reddedildiği il yuzde 81.7 ile Kars, en az reddedildiği il ise yuzde 32.7 oranı ile Şanlıurfa oldu. Kadına şiddet uygulayanların sırasıyla eşi (yuzde 73), anne-babası (yuzde 27) ve ağabey ile kardeşleri (yuzde 8.5) olduğu belirlenen araştırmada, kadınların beşte dordunun sığınma evi acılmasını gerekli ve onemli gorduğu aktarıldı.
Yerel yonetim ve hizmetlerin geliştirilmesi
Araştırma, kadınların yerel yonetimlerin kendilerine yonelik hizmetlerden haberdar olma duzeyinin de oldukca duşuk olduğunu gosterdi. Bu oran, Nevşehir’de yuzde 23.5, İzmir’de yuzde 18.8, Şanlıurfa’da yuzde 18 iken, Van, Trabzon ve Kars’ta ise yuzde 10 ve altında kaldı. Kadınların sadece dortte biri ile beşte biri arasında kalan bir kısmının belediyelerin kadınlara yeterli hizmeti verdiği kanaatini taşıdığı belirlenen araştırmada, belediyelerden, okuma yazma kurslarından kreşlere, semt pazarlarından spor alanlarına, kadın doktorlardan yaşlı bakım evlerine değin cok sayıda hizmetin talep edildiği kaydedildi.
Kadınlara duyarlı partilere daha fazla oy veriyorlar
Araştırma, kadınların (yuzde 64.2) gerektiğinde siyasi eğilimlerini bir yana bırakarak kadın konularına duyarlı bir partiye veya adaya oy verme eğilimlerinin erkeklere (yuzde ,8) nazaran daha fazla olduğunu ortaya koydu. Buna gore, araştırmada, yerel hizmetlerde kadınların isteklerini yerine getirmek icin ozel caba sarf etmenin, yerel yoneticiler icin onemli bir oy potansiyelini icerdiği vurgulandı.
Kadınlar eğitim yetersizliği nedeniyle eğitimden uzak duruyor
Kadınların oy kullanma oranının yuzde 80’lerin uzerinde olduğu kaydedilen araştırmada, bu olgunun kadınların karar alma sureclerine katkıda bulunma isteklerinin en onemli gostergelerinden biri olduğu ifade edildi. Bu kapsamda kadınların ucte biri ile beşte biri arasında değişen bir kesiminin siyasete girmek isteyeceğini belirttiği kaydedildi. Siyasete girmenin onunde ev işlerinin engel olarak gosterilme oranının en yuksek olduğu il Nevşehir (yuzde 1.8) iken, eşin izin vermemesinin engel olarak gosterilme oranının en yuksek olduğu il ise Kars (yuzde 6,3). Siyasetten uzak durmanın en belirgin nedeninin eğitim yetersizliği olduğu dile getirilen araştırmada, kadınların, erkeklere nazaran yerel yonetimde kendilerinin daha fazla temsil edilmelerini duşundukleri ifade edildi.
İstihdam ve calışma yaşamı
Araştırma bulgularına gore, kadınların gelir getirici bir işte calışma oranı Şanlıurfa’da yuzde 17.3 ile İzmir’de yuzde 24.5 arasında değişiyor. Kadınların calışmama nedenleri ise iller arasında farklılıklar gosteriyor. Şanlıurfa’da yuzde 32.1 ve Nevşehir’de yuzde 39.2 oranında kadın eşleri izin vermediği icin calışmazken, buna karşılık aile kaynaklı engel Trabzon’da yuzde 41.5 ve Van’da yuzde 38.8 oranında etkili oluyor. İzmir ve Kars’ta ise calışmamanın en onemli nedeni iş bulamamak olarak gosteriliyor. İzmir’de kadınların yuzde 24.9’u, Kars’ta ise yuzde 45.7’si bu nedeni one suruyor.
Şanlıurfalılar kadının yeri evidir diyor
"Kadının yeri evidir" goruşune katılan kadınların oranı, en yuksek Şanlıurfa’da (yuzde 62.4), en duşuk Trabzon’da (yuzde 30,3) belirlenirken, erkeklerde ise bu oran, en yuksek Kars’ta (yuzde 66.4), en duşuk İzmir’de (yuzde 38.6) goruldu. Araştırmada, calışan kadınların calışma yaşamı icinde cok buyuk bir ayrımcılığa uğradıklarını duşunmedikleri aktarılırken, ayrımcılıktan şikayetin en cok İzmir’de (yuzde 20.5), en az Kars’ta (yuzde 7) gorulduğu kaydedildi. Ote yandan İzmir’de kadınların yuzde 75.9’u gelirini kendisinin kontrol ettiğini belirtirken, bu oran Şanlıurfa’da yuzde 43.3 oldu.
Erkeklere gore cocuk evliliğin devamını sağlıyor
Araştırmada, iller arasında farklılıklar olsa dahi erkek deneklerin cok buyuk bir coğunluğunun, cocukların evliliğin devamını sağladığı kanaatinde olduğu saptandı. Mevcut cocuk sayısı ve istenilen cocuk sayısı bakımından da iller arasında cok onemli farklılıkların bulunduğu belirlendi. Buna gore, Şanlıurfa’da uc ve dort cocuk sahibi olan kadınların oranı yuzde 26, dortten fazla olanların ise yuzde 41.2 olarak saptandı. Bu oranlar, Nevşehir’de yuzde 31.6 ve yuzde 5.3, Van’da yuzde 28.3 ve yuzde 19.2, Trabzon’da yuzde 27.1 ve yuzde 4.9, Kars’ta yuzde 27.2 ve yuzde 12.3, İzmir’de yuzde 12 ve yuzde 0.9 olarak belirlendi. Bu bağlamda, cocuk sayısını belirleyen en onemli etkenin kadınların eğitim duzeyi olduğu vurgulandı. İllerin tumunde kadın deneklerin yuzde 70’i aşan bir kesimi, aile planlaması bilgi ve yardımlarını sağlık kurumları ve personelinden aldığını belirtirken, bilgi edinmede ikinci sırada medya kuruluşları yer aldı.
Kadınlara sosyal ve siyasi yaşamın icinde yer verilmeli
Araştırma sonucunda; kadınların değişmeye acık, eşitlikci değerleri kabul etmeye ve karar alma sureclerine katılmaya hazır olduğu, bu anlamda değişimin de eğitimden gectiği saptamasında bulunuldu. Kadın ve kız cocuklarının haklarının korunması ve geliştirilmesi bağlamında bir takım oneriler sıralandı. Buna gore, yerel hizmetlerin ve ozellikle kadınlara sunulan hizmetlerin artırılmasının onemi vurgulandı. Hem kadın hem de erkek vatandaşlardan bu konuda taleplerin geldiği belirtilirken, bu konuyu ozellikle secilmiş yoneticilerin dikkatle ele alması gerektiği kaydedildi. Yerel yoneticilerin kadınlara yonelik hizmetlerinin geliştirilmesi sırasında kadınların talepleri hakkında bilgi sahibi olmalarının onemine işaret edildi. Kreşler ve yaşlı bakım evlerinin yapılması konusunda da yerel yonetimlere gorev duştuğu belirtilirken, bu iki kurumun kadının aile yukunu azaltıp onu dışarıya, topluma ve ozellikle calışma yaşamına actığı dile getirildi. Kadınların yerel karar alma sureclerine katılımının sağlanması amacıyla girişimler başlatılmasının onemine işaret edilirken, sivil toplum kuruluşlarının eğitim programlarını yerel siyaseti icerecek şekilde farklılaştırıp ceşitlendirmesi, yerel yoneticilerin de kadın kurulları oluşturarak kadınları teşvik etmesi gerektiği ifade edildi.
__________________