Kur'Ân-ı kerîmin otuz ucuncu sûresi.
AhzÂb sûresi Medîne-i munevverede inmiştir. Yetmiş uc Âyet-i kerîmedir. Sûre, ismini, birleşik duşman ordusu anlamına gelen ahzÂb kelimesinden almıştır. Sûrede İslÂm duşmanlarının, İslÂmiyet aleyhindeki calışmaları ve sonunda husrana uğradıkları, Peygamber efendimize ve mu'minlere eziyet ve sıkıntı verenlerin şiddetli azÂba uğrayacakları,Resûlullah efendimizin mubÂrek zevcelerinin ve diğer musluman Âilelerin tesetture (ortunmeye) nasıl riÂyet edecekleri, kÂfirlerin Âhirette şiddetli azab gorecekleri ve cok pişman olacakları, uzerlerine duşen vazîfeleri yerine getirdiklerinde, takvÂya sarılıp gunahlardan sakındıklarında
mu'minlerin, cenÂb-ı Hakk'ın pekcok ihsÂnlarına kavuşacakları anlatılmaktadır. (İbn-i AbbÂs, BegÂvî, RÂzî

AhzÂb sûresinde meÂlen buyruldu ki:
Ey îmÂn edenler! Allahu teÂlÂyı cok zikr ediniz, her zaman hatırlayınız, hic unutmayınız... (Âyet: 41)
Ey peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve mu'minlerin kadınlarına (ihtiyacları icin dışarı cıkacakları zaman) dış elbiselerinden ustlerine giymelerini soyle... (Ayet: 59)
Kim AhzÂb sûresini okur ve Âilesine ve cÂriyesine oğretirse, kabir azÂbından kurtulur. (Hadîs-i şerîf-EnvÂr-ut-tenzîl ve EsrÂr-ut-te'vîl)