Hz.Musa ile ilgili Ayetleri
Hz. Musa (a.s) hakkında ayetler

Kuranı kerimde bir cok ayette Hz.Musanın adı gecmektedir.. İşte Hz musayla ilgili kuran ayetleri;

(148) MûsÂ'nın kavmi onun (Tur'a gitmesinin) ardından, ziynet eşyalarından, boğurmesi olan bir buzağı heykeli (yaparak ilah) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara hicbir yol gostermediğini gormediler mi? (Boyle iken) onu (ilah) edindiler de zalim kimseler oldular. Araf


(144) (Allah) "Ey MûsÂ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar uzerine seckin kıldım. Oyleyse sana verdiğimi al ve şukredenlerden ol" dedi. Araf


(145) Mûs icin, Tevrat levhalarında her şeye dair bir oğut ve her şeyin bir acıklamasını yazdık ve ona şoyle dedik: "Şimdi onları kuvvetle tut, kavmine de emret. Onları en guzeliyle alsınlar (uygulasınlar). Yakında size fasıkların yurdunu gostereceğim." Araf


(142) MûsÂ'ya otuz gece sure belirledik, buna on (gece) daha kattık. Boylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Mûs kardeşi HÂrûn'a, "Kavmim arasında benim yerime gec ve yapıcı ol. Sakın bozguncuların yoluna uyma" dedi. Araf


(143) Mûsa, belirlediğimiz yere (Tûra) gelip Rabbi de ona konuşunca, “Rabbim! Bana (kendini) goster, sana bakayım dedi. Allah da, “Beni (dunyada) katiyen goremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni gorebilirsin. dedi. Rabbi dağa tecelli edince onu darmadağın ediverdi. Mûs da baygın duştu. Ayılınca, “Seni eksikliklerden uzak tutarım Allahım! Sana tovbe ettim. Ben inananların ilkiyim dedi. Araf


(138) İsrailoğullarını denizden gecirdik. Derken, kendilerine ait putlara tapan bir kavme rastladılar. İsrailoğulları, "Ey MûsÂ! Onların kendilerine ait ilahları (putları) olduğu gibi sen de bize ait bir ilah yapsana" dediler. Mûsa şoyle dedi: "Şuphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz." Araf


(134) Uzerlerine azap cokunce, "Ey MûsÂ! Rabbinin sana verdiği soz uyarınca bizim icin dua et. Eğer azabı uzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette gondereceğiz" dediler.Araf


(131) Fakat onlara iyilik geldiği zaman, "Bu bizimdir, (biz calışıp kazandık)" derler. Eğer başlarına bir kotuluk gelirse Mûs ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat cokları bilmezler. Araf


(129) Dediler ki: "Sen bize gelmeden once de bize işkence edildi, geldikten sonra da." MûsÂ, "Umulur ki, Rabbiniz duşmanınızı helak edecek ve sizi bu yerde (Mısır'da) egemen kılıp, nasıl davranacağınıza bakacaktır" dedi. Araf


(128) Mûs kavmine, "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şuphesiz yeryuzu Allah'ındır. Ona, kullarından dilediğini mirascı kılar. Sonuc Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır" dedi.


(127) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: "Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) MûsÂ'yı ve kavmini, bu ulkede fesat cıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?" Firavun, "Biz onların oğullarını oldureceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz onların uzerinde ezici bir guce sahibiz?" dedi. Araf


(117) Biz de MûsÂ'ya, "Elindeki değneğini at" diye vahyettik. Bir de ne gorsunler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor. Araf


(115) (Sihirbazlar), "Ey MûsÂ!" Ya once sen at, ya da once atanlar biz olalım" dediler. Araf


(107) Bunun uzerine Mûs asasını yere attı. Bir de ne gorsunler, apacık bir ejderha.Araf


(104) Mûs dedi ki: "Ey Firavun! Şuphesiz ki ben Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim." Araf


(103) Sonra onların ardından MûsÂ'yı, apacık mucizelerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gonderdik de onları (mucizeleri) inkar ettiler. Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu. Araf


Bakara(51) Hani, biz Mûs ile kırk gece icin sozleşmiştik. Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz.

Bakara(53) Hani, doğru yolu tutasınız diye MûsÂ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) ve Furkan'ı vermiştik.

Bakara(54) Mûs kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza tovbe edin de nefislerinizi oldurun (kendinizi duzeltin). Bu, Yaratıcınız katında sizin icin daha iyidir. Boylece Allah da onların tovbesini kabul etti. Cunku o, tovbeleri cok kabul edendir, cok merhametlidir."

Bakara(55) Hani siz, "Ey MûsÂ! Biz Allah'ı acıktan acığa gormedikce sana asla inanmayız" demiştiniz. Bunun uzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım carpmıştı.

Bakara(60) Hani, Mûs kavmi icin su dilemişti. Biz de, "Asanı kayaya vur" demiştik, boylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti. "Allah'ın rızkından yiyin, icin. Yalnız, yeryuzunde bozgunculuk yaparak fesat cıkarmayın" demiştik.

Bakara(61) Hani, "Ey MûsÂ! Biz bir ceşit yemeğe asla katlanamayız. O halde, bizim icin Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin" demiştiniz. O da size, "İyi olanı duşuk olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Oyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada var" demişti. Boylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah'ın Âyetlerini inkÂr ediyor, peygamberleri de haksız yere olduruyor olmaları idi. Butun bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.


(67) Hani Mûs kavmine, "Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti. Onlar da, "Sen bizimle eğleniyor musun?" demişlerdi. MûsÂ, "Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım" demişti. Bakara


(68) "Bizim icin Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize acıklasın." dediler. Mûs şoyle dedi: "Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne korpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın." Bakara


(69) Onlar, "Bizim icin Rabbine dua et de, rengi neymiş? acıklasın" dediler. Mûs şoyle dedi: "Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların icini acan bir sığırdır" dedi. Bakara


(71) Mûs şoyle dedi: "Rabbim diyor ki, o; cift surmek, ekin sulamak icin boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hic alacası olmayan bir sığırdır". Onlar, "İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin" dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı.Bakara


Al-i İmran(84) De ki: "Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Yakuboğullarına indirilene, MûsÂ'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hicbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz ona teslim olanlarız."

Nisa(153) Kitap ehli, senden kendilerine gokten bir kitap indirmeni istiyorlar. (Buna şaşma!) MûsÂ'dan, bundan daha buyuğunu istemişler ve "Allah'ı bize acıkca goster" demişlerdi. Boylece zulumleri sebebiyle onları yıldırım carptı. Sonra kendilerine apacık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı edindiler. Biz bunu da affettik ve MûsÂ'ya apacık bir guc ve yetki verdik.

Maide(20) Hani Mûs kavmine demişti ki: "Ey kavmim! Allah'ın, uzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani icinizden peygamberler cıkarmıştı. Sizi hukumdarlar kılmıştır ve (diğer) toplumlardan hicbirine vermediğini size vermişti."

Maide(22) Dediler ki: "Ey MûsÂ! O (dediğin) topraklarda gayet guclu, zorba bir millet var. Onlar oradan cıkmadıkca biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan cıkarlarsa biz de gireriz."

Enam(84) Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha once Nûh'u da hidayete erdirmiştik. Zurriyetinden DÂvud'u, Suleyman'ı, Eyyub'u, Yûsuf'u, MûsÂ'yı ve HÂrûn'u da. İyilik yapanları işte boyle mukafatlandırırız.

Enam(154) Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi acıklamak, hidayet ve rahmete erdirmek icin MûsÂ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ki Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler.


alıntı