[IMG]http://img154.**************/img154/5193/imperiaflex11bt.jpg[/IMG]
RUSYA
Adı, Zanna Kapralova... Moskova'nın 120 kilometre guneyindeki kucuk Suzdal kentindeki bir ilkokulda muzik oğretmenliği yapıyor. Aylık kazancı 100 dolar... Eşini 5 yıl once kaybetmiş ve bir daha da evlenmemiş. Biri 16, diğeri 8 yaşında iki kızı var. Tam dort kez kurtaj yaptırmış. Bunu şoyle acıklıyor: "Rus erkekleri bu konuda kadınlara hic yardımcı olmuyorlar. Sovyet rejimi doneminde bedava dağıtılmasına karşın, hicbiri prezervatif kullanmaya yanaşmıyordu." Zanna Kapralova'nın bircok Rus kadını gibi hayatı işle ev arasında geciyor. Tek eğlencesi, komşularıyla zaman zaman toplanıp cay icmek ve gecmiş gunlerden soz etmek... Zhanna, "kadının kurtuluşu mitinin, komunizm miti gibi, duvarla birlikte yıkıldığını" soyluyor. Oysa bu ulkede, bir zamanlar kadınlar erkeklerle eşit haklara sahipti. Sovyet kadını ornek olarak gosteriliyordu. Nitekim, 1963 yılında uzaya, yanında erkek meslektaşları olmadan giden ilk kadın astronot, Valentina Tereşkova adlı bir Rus kadınıydı.
[IMG]http://img107.**************/img107/1309/imperiaflex21gs.jpg[/IMG]
Meksika
Carmen Balderas de Castillo 27 yaşında... Eşi ve 4 cocuğuyla birlikte, Orta Meksika'daki Guadalajara kentinde yaşıyor. 15 yaşında evlendirilmiş ve 9 ay sonra ilk cocuğunu dunyaya getirmiş. Hayatta iki amacı var: calışmak ve bir ortaokul diploması almak. Ancak kocası izin vermiyor. Butun gun evde oturan Carmen, sonunda kendisini İncil okumaya vermiş. Şimdi "Yahuda Cocukları" orgutu uyesi... Carmen, Meksika kadınları icinde bir istisna değil... Bu ulkede ilk ve orta eğitimin parasız ve zorunlu olmasına rağmen, kadınların yuzde 80'i ilkokuldan sonra eğitimini yarıda bırakıyor. Kadınlar arasında okuma yazma bilmeyenlerin oranı yuzde 13... Erkeklerde ise, bu rakam yuzde 8'e duşuyor. Kadınlar aynı işte erkeklerden yuzde 80-55 oranında daha duşuk bir ucret alıyorlar. Birleşmiş Milletler Orgutu'nun 1997 raporuna gore, Meksika'da her yuz kadından sadece 45 tanesi doğum kontrol hapını ve diğer korunma yontemlerini biliyor. Her 100.000 doğumdan 112'sinde anne hayatını yitiriyor. Oysa bu rakam Avrupa'nın gelişmiş ulkelerinde 10'u gecmiyor.
[IMG]http://img107.**************/img107/6385/imperiaflex31mu.jpg[/IMG]
A.B.D.
Saat 08:00, cocukları okula bırakma... 11:00, dişciyle randevu... 13:00, Julie ile lokantada buluşma... 16:00, supermarkette alışveriş... 18:00, izci eğitimi... Texas-Houstonlu 36 yaşındaki Patty Skeens'in hayatından bir gun... Baptist Kilisesi'nin sıkı savunucularından olan Bayan Patty, 90'lı yılların tipik bir "orta sınıf" Amerikalı kadını... Değer hiyerarşisinin en tepesinde aile yer alıyor. Onun icin eğlence, ailesiyle kamp yapmak, ailece televizyonda film seyretmek ve zaman zaman alışveriş yapmak. İdeal kadın orneği ise Barbara Bush... Onun hem iyi bir anne hem de iyi bir anneanne olduğunu duşunuyor. 1920'lerde oy hakkı icin sokaklara dokulen, 60'larda cinsel ozgurluk sloganları atan ve daha sonra da kurtaj hakkını elde eden hemcinsleri feminist Amerikan kadınları icin ise tek bir şey soyluyor: "Onlar mı, hayatın icinde de-ğil, internet sitelerindeler"...
[IMG]http://img131.**************/img131/4893/imperiaflex46bh.jpg[/IMG]
Brezilya
30 yaşındaki Maria dos Anjos Ferreira'nın oykusu, ne adındaki gibi melekleri (Anjos) ne de Brezilya dizilerinin kahramanlarını anlatıyor. Onun oykusu yoksulluk, dayak, acı ve şiddet dolu... 7 yaşındayken annesi ve babası tarafından sokağa terk ediliyor. Diğer 6 kardeşiyle birlikte... 15 yaşında evleniyor, ama bir sure sonra kendisini her gun doven kocası aşırı dozda uyuşturucudan oluyor. Onun yaşadıkları her 100 Brezilyalı kadının 65'inden farklı değil. Bugun Brezilya halkının yuzde 40'ının sığındığı "favela" adı verilen gecekondu mahallelerinden birinde 4 cocuğuyla birlikte oturuyor. Favelalar tam bir sefalet ortamı. Okuma yazma bilmeyen kadınların ulke ortalaması yuzde 16,7 iken, favelalarda bu rakam yuzde 45'lere cıkıyor. Bu gecekondu bolgelerinin bazılarına polis bile girmiyor. Tam anlamıyla bir şiddet, uyuşturucu ve fuhuş yuvası... Tam 125 Brezilya kenti favelalardaki olaylara mudahale etmek icin ozel polis birlikleri oluşturmuş durumda. Ekmek parasını otobus bileti satarak kazanan Maria'nın tek isteği, kızının universitede okuması ve doğum kontrol hapı kullanması. "Ne yazık ki ben hic kullanmadım" diyor.
[IMG]http://img131.**************/img131/2176/imperiaflex50bj.jpg[/IMG]Guatemala
Guneş, Toliman Yanardağı'nın arkasından sabahın beşinde yukselirken, San Antonio de Palopo kentinde yaşayan, eski Mayalar'ın torunları kadınlar, rengÂrenk giysileriyle balık pazarına ve tarlalara yoneliyorlar. 28 yaşındaki Lucia, icinde yaşadığı topluma isyan ediyor. "Bir Maya kadınının onlarca işi var. Ve bunlar icin ona tek kuruş oden-miyor. Erkekler ise bir işte calışıyorlar ve karşılığını alıyorlar" diyor. Ev işleri, mutfak ve 4 cocuğun yetiştirilmesinin dışında Lucia, Maya kulturunu yansıtan hediyelik eş-yalar yapıyor. Bir duzine Maya bebeğinin karşılığında bir dolar kazanıyor. Uzun yıllar suren ic savaş, Maya kadınları icin tam bir felaket olmuş. Tam 36.000 kadın dul, 125.000 cocuk babasız kalmış. Bu kadınlar, ortalama ulusal gelirin 500 doların altın-da olduğu, her 2.500 kişiye bir doktorun duştuğu Guatemala'da, tam anlamıyla bir olum kalım mucadelesi veriyorlar.
[IMG]http://img131.**************/img131/9611/imperiaflex65ok.jpg[/IMG]Cin
58 yaşındaki Gcu Yuxian, annesinden daha şanslı olduğunu duşunuyor. Yunnan'daki kucuk evinde uc cocuğuyla birlikte yaşıyor. 1960 yılından once, bu ulkede yaşayan her kadına 5 cocuk duşerken, bugun 2 cocuğun duşmesini olumlu karşılıyor. Kadınlar icin bazı sınırların kalktığına, eşit haklar elde etmeye başladıklarına ve asıl onemlisi "eşit işe eşit ucret" sloganının hayata gecirildiğine inanıyor. Rakamlar da kendisini destekliyor. 1992 yılına ait bir istatistiğe gore, Cin'de okuma yazma bilen kadınların oranı yuzde 70'i gecmiş. 1970 yılında ortalama kadın omru 63 yaş sınırında iken, bugun 70'e cıkmış. Ulkedeki evli ciftlerin yuzde 83'u doğum kontrol yontemlerini kullanıyor. Bu bağlamda Cin, yeryuzundeki en buyuk ortalamaya sahip. Kuşkusuz, kimileri bir devlet politikası haline getirilen doğumları sınırlama operasyonunu, ozel hayata mudahale olarak goruyor. Ama Yuxian, Mao'lu gunlerin Konfucyus'lu gunlerden daha iyi olduğunu duşunen bir Cin koylu kadını...
[IMG]http://img131.**************/img131/7389/imperiaflex75sr.jpg[/IMG]Guney Afrika
Poppy, 37 yaşında, zenci, evli ve 3 cocuk annesi... Irk ayrımı sisteminin cokuşunden bu yana, Johannesburg'daki bir buroda hademe olarak calışıyor. Eşi, birkac ay oncesine kadar bir supermarkette kasiyer olarak calışıyormuş; ancak, beyaz patronu tarafından işten atılmış. "Siyah-beyaz sorunu tam olarak cozumlenmedi, ama, şimdi daha ivedi sorunlarımız var" diyor. Orneğin, kadın-erkek eşitsizliği belki yasalarda değil, ama, gunluk yaşamdaki varlığını tum hızıyla surduruyor. Bugun Guney Afrika Parlamentosu'nun dortte birini kadınlar oluşturuyor. Sendikalarda ve kitle orgutlerinde kadınların sayısı her gecen gun artıyor. Yeni rejim, "eşit işe eşit ucret" ilkesini benimsemiş durumda. Ama Zulu ailelerinde erkeğin egemenliği var gucuyle devam ediyor. Kadın, her zaman icin ikinci sınıf aile uyesi... Tabii bir de, bu ulkede kadınların icinde bulundukları ağır ekonomik koşullar soz konusu. Kadınların ucte biri, ayda 150 dolardan az kazanan bir ailede yaşıyor. Ulkedeki her 4 evden birinde icme suyu yok. Her 10 kadından sadece bir tanesi ortaokul mezunu... Ama umutları ve kendilerine ornek aldıkları bir isim var: "Winnie Mandela..."
[IMG]http://img107.**************/img107/4160/imperiaflex89fc.jpg[/IMG]Hindistan
Mışrı Yadav ne kendisinin ne de 5 cocuğunun yaşını biliyor. Okuma yazması yok. Ulkenin Uttar Pradeş eyaletindeki Ahraura kentinde yaşayan Yadav'ı, ailesi 10 yaşındayken, 20 dolar ve bir bisikletten oluşan "drahoma" karşılığı evlendirmiş. Hindistan'da aileler, kızlarını evlendirmek icin erkek tarafına "drahoma" vermek zorunda. Amac, kuşkusuz kucuk bir kız cocuğunu vererek, drahomanın hacmini kucuk tutmak. Bu uygulama aslında yasadışı... Ancak, ulkenin kırsal kesimlerinde hÂl etkili. UNICEF'in bir acıklamasına gore, 1996 yılında 5.000 kız cocuğu drahoma vermemek icin kendi aile bireyleri tarafından oldurulmuş.
Hindistan tam anlamıyla erkek egemen bir toplum. Kız cocuklara oranla daha fazla sut ve yiyecek hakkına sahipler. Doktor konusunda oncelik kesinlikle erkek cocuklarda... Ulkedeki kadınların buyuk bir coğunluğu 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Erkeklerde okuma yazma bilmeyenlerin oranı yuzde 38 iken, kadınlarda bu rakam yuzde 66'ya cıkıyor. Kadınlarda ortalama yaşam suresi sadece 58 yıl. Hindistan, doğum sırasında olen kadınlar konusunda dunya birinciliğini elinde tutuyor. Her 100.000 ka-dından 570'i doğum anında hayatını kaybediyor.
[IMG]http://img131.**************/img131/969/imperiaflex91da.jpg[/IMG]
Tayland
";Daha fazla para, daha buyuk bir ev, yeni mobilyalar ve altın bir alyans"...Ciang Mai kentindeki bir inşaat şantiyesinde denetimci olarak calışan Buaphet Kwenkaew'in hayat felsefesi işte bu. Ayda 80 dolar kazanıyor. Tatil gunlerinde pirinc tarlasında calışan kocasına yardım ediyor ve zaman zaman başka tarlalarda gundelikci olarak calışıyor.
Tayland bir kadınlar ulkesi... 62 milyonluk nufusun 40 milyonunu kadınlar oluşturuyor. Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, kırsal kesimden kentlere cok hızlı bir kadın gocu yaşanmış. Bu kadınların buyuk coğunluğu, sanayide duşuk ucretli işci ya da kamu dairelerinde hizmetli olarak istihdam ediliyor. Son bir nokta... Tayland, 500.000 fahişeyle bir rekora imza atmış durumda. Ustelik, yaklaşık 300.000'i başkent Bangkok'da yaşayan bu fahişelerin yuzde 50'si cocuk denecek yaşta...
[IMG]http://img107.**************/img107/354/imperiaflex105hp.jpg[/IMG]İtalya
Siena'lı Daniela Pellegrini 44 yaşında ve 4 yıldır işsiz. Calıştığı oncu tiyatro grubu kapandığından bu yana iş bulamamış ve gunlerini 6 yaşındaki kızının bakımıyla geciriyor. Tum gelişmiş Batı Avrupa ulkelerinde olduğu gibi, İtalya'da da kadınların birinci sorunu işsizlik. İtalya'daki işsizlerin yuzde 58'ini kadınlar oluşturuyor. Buna, sayıları 4 milyonu bulan ev kadınları dahil değil. Gencler arasında iş arayanların icinde kadınların oranı yuzde 62 civarında. Ama asıl sorun iş bulduktan sonra... Bircok İtalyan kadını, erkeklerde aynı işi yapmalarına karşın, yuzde 20 oranında daha az ucret aldığını soyluyor.
Cinsel konulara gelince... İtalyan kadınları bu konuda buyuk kazanımlar elde etmişler. Butun hamile kadınların bakımını devlet karşılıyor ve her kadın hastanelerde doğum yapma hakkına sahip. İtalyan ciftlerin yuzde 32'si doğum kontrol yontemlerini, yuzde 46'sı ise doğal korunma yontemlerini kullanıyor. Kadınlarda ortalama yaşam suresi 81 yaşına kadar cıkmış. Erkeklerde ise bu rakam 75,1. İtalya'da okuma yazma bilmeyen kadın yok ve yuksekokul mezunlarının yuzde 62'si kadın. Ancak İtalyan kadınları doğum yapmıyorlar. Ulkenin bugun 57,2 milyon olan nufusunun, 2025 yılında 51,7'e duşeceği tahmin ediliyor. Oysa cocuk bakımı konusunda İtalya cok ileri bir ulke. Bircok gelişmiş toplumda kadınlara tanınan doğum oncesi izinden, İtalya'da erkeklerde yararlanabiliyor. Ama, şimdiye kadar evli erkeklerin sadece yuzde 2,8'i bu haktan yararlanmak icin başvurmuş.
[IMG]http://img131.**************/img131/8445/imperiaflex118ds.jpg[/IMG]Japonya
Bahce icinde bir villa... İki parlak cocuk... Eve ayda 3.000 dolara yakın para getiren, sadık bir koca... Ama, 46 yaşındaki Tokyolu Sayo Ukita, butun bunlara rağmen mutlu değil... Evlenmek uzere işinden ayrılmak zorunda kalmış ve bu yuzden cok pişman... Yalnızlıktan muthiş sıkılıyor; kocasının izni olmadan anne ve babasını bile ziyarete gidemiyor. Kişi başına yuksek bir ulusal gelire sahip, bu, yeryuzunun teknoloji cenneti toplumunda ne yazık ki kadınların soz hakkı hÂl yok... Ulkede doğum kontrol hapı kullanmak yasak olduğu icin hamileliklerin yuzde 27'si kurtajla sonuclanıyor. Universitede okuyan kadın sayısı erkeklerin tam yarısına eşit... Ulkedeki ust duzey yoneticilerin sadece yuzde 18'i kadın. Parlamentodaki kadınların yuzdesi ise 15'i bile bulmuyor. Kısacası, Japonya zengin, huzurlu, ama mutsuz kadınlar ulkesi...
[IMG]http://img131.**************/img131/1821/124lg.jpg[/IMG]
Haiti
Ona, başkent Port de Prince'in birkac kilometre guneyindeki kucuk koyde, 41 yaşında olmasına karşın "Dentes Ana" diyorlar. Kocası ve dort cocuğunun nafakasını o cıkarıyor. Her gun uc uzun yolculuk yapıyor. Birincisi eve icilebilir su taşıdığı ceşmeye, ikincisi tarlalara, ucuncusu ise soğan satmak icin Hinche kasabasındaki pazar yerine... Ayda yaklaşık 15 dolar kazanıyor. Bu para bile Haitili soyguncuların iştahını kabartmış. Koy yolunda, tam dort kez eli bıcaklı kişilerin saldırısına uğradığını soyluyor.
Dentes Ana'nın oykusu sıradan bir Haitili kadın oykusu... O da diğer kadınlar gibi yoksul... Bu ulkede yıllık kişi başına duşen ortalama ulusal gelir 90 dolar. Erkeklerin yuzde 47'si, kadınların yuzde 57'si okuma yazma bilmiyor. Koylerdeki tek saygın kişi, vodoo ayinleri duzenleyen yaşlı buyucu... Ulkede her 10.000 kişiye bir doktor duşu-yor. Kadınlar hicbir doğum kontrol yontemini kullanmıyorlar ve coğu zaman sağlıksız koşullarda kurtaja başvuruluyor.
[IMG]http://img107.**************/img107/8244/130iv.jpg[/IMG]
Urdun
Leyla, Amman'ın kenar mahallelerindeki iki gozlu apartman dairesini 5 cocuğu, kocası ve kayınvalidesiyle paylaşıyor. Filistin'in Nablus kentinde doğmuş. Olaylar nedeniyle ailesi Urdun'e goc etmiş. Kocası Ali, Genclik Bakanlığı'nda şofor olarak calışıyor ve ayda 250 dolar kazanıyor. Leyla bedevi bir aileden gelmesine karşın, kent yaşamına uyum sağlamış ve hayatını cocuklarının eğitimine adamış. "Urdun, diğer Arap ulkelerine oranla cok daha ılımlı" diyor. Orneğin, kocası Ali ortunmesine karşı. Ona gore, insanın inancı icinde... Gercekten de Urdun, kadının goreceli olarak bazı haklar elde ettiği ender Arap ulkelerinden biri... Ancak, ulkede "namus" hÂl dokunulmaz bir tabu. Urdun Asayiş Bakanlığı'nın raporlarına gore, yılda yaklaşık 1.000 kadın zina yaptıkları ya da kocalarını aldattıkları nedeniyle olduruluyor.
[IMG]http://img131.**************/img131/5886/163fa.jpg[/IMG]Etiyopya
Zenebu, 18 yaşındayken yabancı bir erkek tarafından dağa kacırılıp tecavuze uğramış. Once kendisini oldurmeye denemiş, ama sonra korkmuş. Ailesi lanetli olduğu icin kendisini eve almamış, bahcede kalmasını istemiş. Bir sure sonra, evlerine Getu adında bir kişi gelmiş. Zenebu'yu kacıranın kendisi olduğunu soyledikten sonra, yaptığını telafi etmek icin evlenmek istediğini soylemiş. Zenebu'nun ailesi iki keci karşılığında kızı adama vermişler. Zenebu ve Getu bugun evli... 29 yaşındaki Zenebu'nun tam 5 cocuğu var...
Etiyopya'daki evliliklerin yuzde 50'si boyle kacırma olaylarıyla başlıyor. Hukumet, kadının durumunu iyileştirmek icin zaman zaman kırsal kesimde "bilgilendirme"; kampanyaları duzenliyor. 7 yıl once kadınlara doğum kontrol hapı dağıtılmış, ama yerel halkın tepkisi nedeniyle bu uygulamaya son verilmiş. Etiyopya'da kadınların cok azı, iki doğum arasında Âdet gorme şansına sahip... Cunku, surekli doğum yapıyorlar. Hukumet, bir sure once cıkardığı yasa ile kadınların sunnet ettirilmesini yasaklamış. Ancak, uygulama butun şiddeti ve vahşetiyle suruyor. Bu işlem, koylerde, sağlıksız koşullarda yarım dolar karşılığında yapılıyor. Etiyopya'da sadece erkekler hasta olduklarında kliniklere gidiyorlar. Kadınlar icin hastaneye gitmek ve bir doktor onunde soyunmak gunah kabul ediliyor.
[IMG]http://img131.**************/img131/1899/174ma.jpg[/IMG]Turkiye
Odemiş, Elmabağı koyunde yaşayan Fadime Nine, zamanının buyuk bir kısmını elma, ceviz ve kestane toplayarak, sonra da bunların pazarda satılması icin hazırlık yaparak geciriyor. Ama o, yaşadığı koyde bir devrim yaratmış. Gorucu usuluyle evlenme oranının yuzde 62 olduğu bir ulkede, yine kestane toplarken gorduğu Osman Amca'yla evlenmek icin buyuk mucadeleler vermiş. Sonunda isteğini babasına kabul ettirmiş, hem de 17 yaşındayken... Bugun Turkiye'de kadınların yuzde 77,9'u, 15-21 yaş arası evleniyor.
Hane Halkı İşgucu Anketi'ne (1999) gore iktisadi acıdan faal olabilecek kadınların yuzde 29,7'si işgucune katılıyor. 1955'te bu oran yuzde 72'ydi; azalmanın nedeni ise, tarımın egemen olduğu bir ekonomik yapıdan, sanayinin egemen olduğu bir yapıya geciş şeklinde acıklanıyor. Fadime Nine okula gidememiş. Ancak, 6 cocuğunun da okuması icin elinden ne gelirse yaptığını soyluyor. 15 yaşından buyuk her 100 kadından 23'u, bugun okuma yazma bilmiyor. Laf arasında, "Bugunku aklım olsaydı bu kadar cocuk doğurmazdım" diyor. Turkiye'de doğum kontrol hapı kullanan kadınların oranının sadece yuzde 7 olduğu duşunulurse, aile planlaması konusunda daha cok calışmaya ihtiyac olduğu kesin...
__________________
Dunya kadınlarından insan manzaraları...
Kadınca0 Mesaj
●33 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Dunya kadınlarından insan manzaraları...
-
13-09-2019, 14:33:00