Ne kadar da ağır geliyor rimellerimizle farlarımız.
Bir de tabii uykusuzluk... Kapanmak uzere goz kapaklarımız.
Daracık, yuksek topuklu ayakkabılarımızın icinde buzuşmuş,
sızlıyor ayaklarımız. Saclarımız kendince ozgur işte. Her gun
fonlu filan... Dipleri de gelmiş ama, idare eder bir hafta onbeş
gun daha.
İncecik olacağız diye aclıktan gozlerimiz kararıyor; morarmış
gozaltlarımızı kapatıcılarla rotuşlayıp, solgun yanaklarımızı
allıklarla renklendiriyoruz.
Kışkırtıcı ve rahatsız giysilerimiz icinde "aklımızca"
baş donduruyoruz.
Belki doğduğumuz andan itibaren aramızda gelişen ya da başkaları
tarafından geliştirilmiş olan rekabet duygusundan; belki
asırlardır butun dillerin, dinlerin, kulturlerin geri planda
tuttuğu cins olmamızdan; belki kadından once "insan" olabilmek
icin, varolabilmek ve ayakta durabilmek icin....
Kimbilir başka şansımız olmadığını duşunduğumuzden belki de
sadece, butun bunlar yuzunden belki de, kariyerimiz, sanki bizim
tek şansımızmış gibi duşunuyoruz. Tek guvencemiz, hayat
sigortamız, sadık sevgilimiz o bizim.
Calıştıkca bize kimse ilişmiyor, akşam eve kacta donduğumuze
kimse karışmıyor, hatta bazen eve donmesek de sorun cıkmıyor,
cuzdanımızda kac parayla dolaştığımızı kimse merak etmiyor, ay
sonunda ismimize gelen ekstreleri kimse kurcalamıyor.
Bunun tek nedeni para kazanmamız değil. Biz calışarak, "kadın
olmaktan başka meziyetlerimizin de olduğunu"
anlatmış oluyoruz ailelerimize, sevgililerimize, kocalarımıza.
Kendilerinin dahil olamayacakları başka hayatlar yaşadığımızı
fark ettikleri zaman bir adım geride duruyorlar.
İşte bu yuzden, kimsenin bize karışmadığı hayatlar yaşayabilelim
diye gece yarılarına kadar calışıyoruz.
Elimizden hep "en iyisi" cıksın istiyoruz. Sahip olduklarımızla
yetinmeyip daha fazlasını istiyoruz.
Cunku "daha fazlasına" sahip oldukca, "daha ozgur"
oluyoruz.
Verdiğimiz "dişice" mucadele bizi yorsa da, ara sıra "ben ne
yapıyorum boyle?" desek de işte sadece bu yuzden bildiğimizi
yapmaya devam ediyoruz.
Her birimiz en zeki kendisi gozuksun, en iyi raporları kendisi
hazırlasın, en iyi sunumu kendisi yapsın ve tabii bir basamak
daha yukarı cıkan kendisi olsun...
İşte bu yuzden istiyor.
Kurallarını biraz bizim, biraz icinde bulunduğumuz carkın
belirlediği, "finish"i olmayan bir yarış bu.
"Cocuk da yaparım, kariyer de..." diyen neşeli reklam şarkısı
aklıma gelince guluyorum. Diğerlerini bilmiyorum ama benim değil
cocuk, tatil gunumde evde kek yapacak halim bile olmuyor.
Ama sorun değil. Hesap vermiyorum ya kimseye, bu bana yetiyor.
Diğer kariyer kadınları da galiba temelde bu yuzden bu kadar
"yıpranıyor". Mutlu olup olmadığını bile pek duşunmuyor. Cunku
ozgur olmadan mutlu da olunmuyor galiba.
Savaşıyorum her gun. Savaşıyoruz her gun. Amazon kadınları gibi.
RAhat savaşabilmek icin memelerini yakarmış onlar.
Biz, rahat savaşalım diye onları buyutuyoruz.
Aramızdaki fark bundan ibaret
__________________
Biz kariyer kadınları
Kadınca0 Mesaj
●33 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Biz kariyer kadınları
-
13-09-2019, 14:29:40