Kul hakkına dair bir Hadisi kudside "Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim ancak kul hakkı ile gelmeyin" buyrulmuştur.Kul hakkına dair bir cok Ayet ve hadisi şerif mevcuttur.
Mazlumun bedduasından sakınınız. Cunku onun duasıyla ALLAH arasında perde yoktur."
(Buharî, Muslim)
"Ummetimden muflis odur ki, kıyamet gunu namaz ve zekÂtla gelir. Ama, bu arada sovduğu şu kimse, dovduğu bir başka kimse dahi gelir. Bunun uzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Uzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tukenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yuklenir. Daha sonra cehenneme atılır."
(Muslim)
"Kacmayarak, yalnız ALLAH'tan sevap bekleyip sabrederek, duşmana karşı durduğun halde oldurulursen, borclarından başka butun gunahlarına kefaret olur. Bunu bana Cibril soyledi."
(Muslim)
1. 16:71. Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar. Durum boyle iken Allah'ın nimetini inkÂr mı ediyorlar?
en-NAHL, Ayet 71 2. 17:26. Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de sacıp savurma.
el-İSRÂ, Ayet 26
3. 30:38. O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını
isteyenler icin bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
er-RÛM, Ayet 38
4. 4:9. Geriye eli ermez, gucu yetmez cocuklar bıraktıkları takdirde (halleri ne olur) diye korkacak olanlar (yetimlere haksızlık etmekten) korkup titresinler; Allah'tan sakınsınlar ve doğru soz soylesinler.
en-NİSA, Ayet 9
5. 2:42. Bilerek hakkı bÂtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.
el-BAKARA, Ayet 42
6. 22:19. Şu iki gurup, Rableri hakkında cekişen iki hasımdır: İmdi, inkÂr edenler icin ateşten bir elbise bicilmiştir. Onların başlarının ustunden kaynar su dokulecektir!
el-HACC, Ayet 19
7. 37:113. Kendisini ve İshak'ı mubarek (kutlu ve bereketli) eyledik. LÂkin her ikisinin neslinden
iyi kimseler olacağı gibi, kendine acıktan acığa kotuluk edenler de olacak.
es-SÂFFÂT, Ayet 113
8. 58:22. Allah'a ve ahiret gunune inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resûlune duşman olanlarla dostluk ettiğini goremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları iclerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.
el-MUCADELE, Ayet 22 9. 60:3. Kıyamet gunu yakınlarınız ve cocuklarınız size fayda vermezler. Cunku Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı gorendir.
el-MUMTEHINE, Ayet 3
10. 64:14. Ey iman edenler! Eşlerinizden ve cocuklarınızdan size duşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını orterseniz, bilin ki, Allah cok bağışlayan, cok esirgeyendir.
et-TEĞABUN, Ayet 14
11. 4:7. Ana-babanın ve yakınların bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; ana-babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır. Gerek azından, gerek coğundan belli bir hisse ayrılmıştır.
en-NİSA, Ayet 7
12. 4:11. Allah size, cocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Cocuklar) ikiden fazla kadın iseler, olunun bıraktığının ucte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Olenin cocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer cocuğu yok da ana-babası ona vÂris olmuş ise, anasına ucte bir (duşer). Eğer olenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (duşer. Butun bu paylar olenin) yapacağı vasiyetten ve borctan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şuphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
en-NİSA, Ayet 11
13. 4:12. Yapacakları vasiyetten ve borctan sonra eşlerinizin, eğer cocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. Cocukları varsa bıraktıklarının dortte biri sizindir. Cocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borctan sonra, bıraktığınızın dortte biri onlarındır (zevcelerinizindir). Cocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve cocukları bulunmadığı halde (kelÂle şeklinde) malı mirascılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir duşer. Bundan fazla iseler ucte bire ortaktırlar. (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borctan sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır. Bunlar Allah'tan size vasiyettir. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir.
en-NİSA, Ayet 12
14. 4:19. Ey iman edenler! Kadınlara zorla vÂris olmanız size helÂl değildir. Apacık bir edepsizlik yapmadıkca, onlara verdiğinizin bir kısmını ele gecirmeniz icin de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi gecinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda cok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.
en-NİSA, Ayet 19
15. 4:33. (Erkek ve kadından) her biri icin, ana, baba ve akrabanın bıraktığından (hisselerini alacak olan) vÂrisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin. Cunku Allah her şeyi gormektedir.
en-NİSA, Ayet 33
16. 4:127. Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hukmu size Allah acıklıyor: Kitap'ta, kendileri icin yazılmışı (mirası) vermeyip nikÂhlamak istediğiniz yetim kadınlar, caresiz cocuklar ve yetimlere karşı Âdil davranmanız hakkında size okunan Âyetler (Allah'ın hukmunu apacık ortaya koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız şuphesiz Allah onu bilmektedir.
en-NİSA, Ayet 127
17. 4:176. Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babası ve cocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hukmu şoyle acıklıyor: Eğer cocuğu olmayan bir kimse olur de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Kızkardeş olup cocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vÂris olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının ucte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır. Şaşırmamanız icin Allah size acıklama yapıyor. Allah her şeyi bilmektedir.
en-NİSA, Ayet 176
18. 2:229. Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da guzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helÂl olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum mustesna. (Ey muminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya duşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf icin de sakınca yoktur. Bu soylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.
el-BAKARA, Ayet 229
19. 2:237. Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgecmesi veya nikÂh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgecmesi hali mustesna, affetmeniz (mehirden vazgecmeniz), takvÂya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şuphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla gorur.
el-BAKARA, Ayet 237
20. 4:4. Kadınlara mehirlerini gonul rızası ile (comertce) verin; eğer gonul hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin.
en-NİSA, Ayet 4
21. 4:20. Eğer bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yuklerle mehir vermiş olsanız dahi ondan hicbir şeyi geri almayın. Siz iftira ederek ve apacık gunah işleyerek onu geri alır mısınız?
en-NİSA, Ayet 20
22. 4:21. Vaktiyle siz birbirinizle haşir-neşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir teminat almış olduğu halde onu nasıl geri alırsınız!
en-NİSA, Ayet 21
23. 4:24. (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler mustesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek uzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helÂl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim icin) karşılıklı anlaşmanızda size gunah yoktur. Şuphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
en-NİSA, Ayet 24
24. 4:25. İcinizden, imanlı hur kadınlarla evlenmeye gucu yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genc kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı koktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Oyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikÂhlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hur kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), icinizden gunaha duşmekten korkanlar icindir. Sabretmeniz ise sizin icin daha hayırlıdır. Allah cok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
en-NİSA, Ayet 25
25. 4:34. Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine ustun kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları icin erkekler kadınların yoneticisi ve koruyucusudur. Onun icin sÂliha kadınlar itaatkÂrdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse gormese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara oğut verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dovun. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; cunku Allah yucedir, buyuktur.
en-NİSA, Ayet 34
26. 7:85. Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gonderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden acık bir delil gelmiştir; artık olcuyu, tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Duzeltilmesinden sonra yeryuzunde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin icin daha hayırlıdır.
el-A’RÂF, Ayet 85
27. 11:85. Ve ey kavmim! Olcuyu ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryuzunde bozguncular olarak dolaşmayın.
HÛD, Ayet 85
28. 26:183. İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karışıklık cıkarmayın.
eş-ŞUARÂ, Ayet 183
29. 6:152. Ruşd cağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın; olcu ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gucunun yettiği kadarını yukleriz. Soz soylediğiniz zaman, yakınlarınız dahi olsa adaletli olun, Allah'a verdiğiniz sozu tutun. İşte Allah size, iyice duşunesiniz diye bunları emretti.
el-EN’AM, Ayet 152
30. 7:85. Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gonderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden acık bir delil gelmiştir; artık olcuyu, tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Duzeltilmesinden sonra yeryuzunde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin icin daha hayırlıdır.
el-A’RÂF, Ayet 85
31. 11:84. Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gonderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin icin ondan başka tanrı yoktur. Olcuyu ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) icinde goruyorum. Ve ben, gercekten sizin icin kuşatıcı bir gunun azabından korkuyorum.
HÛD, Ayet 84
32. 11:85. Ve ey kavmim! Olcuyu ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryuzunde bozguncular olarak dolaşmayın.
HÛD, Ayet 85
33. 17:30. Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şuphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) cok iyi gorur.
el-İSRA, Ayet 30
34. 17:35. Olctuğunuz zaman tastamam olcun ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha guzeldir.
el-İSRA, Ayet 35
35. 26:181. Olcuyu tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın.
eş-ŞUARÂ, Ayet 181
36. 26:182. Doğru terazi ile tartın.
eş-ŞUARÂ, Ayet 182
37. 55:8. Sakın dengeyi bozmayın.
er-RAHMÂN, Ayet 8
38. 55:9. Olcuyu adaletle tutun ve eksik tartmayın.
er-RAHMÂN, Ayet 9
39. 83:1. Eksik olcup noksan yapan hilekÂrlara yazıklar olsun!
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 1
40. 83:2. Onlar insanlardan alırken olcup tarttıklarında tam,
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 2
41. 83:3. Onlara vermek icin olcup tarttıklarında ise eksik olcer ve tartarlar.
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 3
42. 83:4. Onlar duşunmezler mi ki, tekrar diriltilecekler!
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 4
43. 83:5.Buyuk bir gunde
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 5
44. 83:6.Oyle bir gun ki, insanlar o gunde Âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
el-MUTAFFİFÎN, Ayet 6