Kuran'da Gecen Kadın İle İlgili Ayetler
Kadınlar Hakkında Ayetler
Al-i İmran
(14) kadınlar, oğullar, yuk yuk altın ve gumuş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana suslu gosterildi. Bunlar dunya hayatının gecimliğidir. Oysa asıl varılacak guzel yer ancak Allah'ın katındadır.
Al-i İmran
(42) Hani melekler, "Ey Meryem! Allah seni secti. Seni tertemiz yaptı ve seni dunya kadınlarına ustun kıldı."
Al-i İmran
(61) Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı cağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gonulden dua edelim de, Allah'ın lanetini (aramızdan) yalan soyleyenlerin ustune atalım."
Al-i İmran
(195) Rableri onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hicbir calışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından cıkarılanlar, yolumda eziyet gorenler, savaşanlar ve oldurulenlerin de andolsun, gunahlarını elbette orteceğim. Allah katından bir mukafat olmak uzere, onları icinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mukafatın en guzeli Allah katındadır."
Ve dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
(BAKARA SURESİ / 35)
Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek cocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin icin Rabbinizden buyuk bir imtihan vardı.
(BAKARA SURESİ / 49)
Oruc gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin ortuleriniz, siz de onlara ortusunuz. Allah, gercekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin icin yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, icin, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini boylece acıklar; umulur ki sakınırlar.
(BAKARA SURESİ / 187)
Hacc, bilinen aylardır. Boylelikle kim onlarda haccı farz eder (yerine getirir)se, (bilsin ki) haccda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şuphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup-sakının.
(BAKARA SURESİ / 197)
Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şuphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever."
(BAKARA SURESİ / 222)
Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz icin (geleceğe hazırlık olarak guzel davranışlar) takdim edin. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki elbette O'na kavuşucusunuz. İman edenlere mujde ver.
(BAKARA SURESİ / 223)
Kadınlarından uzaklaşmaya yemin edenler icin dort ay bekleme suresi vardır. Eğer (bu sure icinde eşlerine) donerlerse, şuphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
(BAKARA SURESİ / 226)
(Yok) Eğer boşamada kararlı davranırsa (boşanırlar). Şuphesiz Allah, işitendir, bilendir.
(BAKARA SURESİ / 227)
Boşanmış kadınlar kendi kendilerine uc 'ay hali ve temizlenme suresi' beklerler. Eğer Allah'a ve ahiret gunune inanıyorlarsa Allah'ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu sure icinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha cok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler icin onlar uzerinde bir derece var. Allah Aziz'dir. Hakim'dir.
(BAKARA SURESİ / 228)
Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya guzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi icin de gunah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavuz etmeyin. Kim Allah'ın sınırlarına tecavuz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.
(BAKARA SURESİ / 229)
Yine onu (kadını ucuncu defa) boşarsa, (kadın) onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkca ona helal olmaz. Eğer (bu koca da) onu boşarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah'ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine donmelerinde ikisi icin gunah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk icin bunları (boyle) acıklar.
(BAKARA SURESİ / 230)
Kadınları boşadığınızda, bekleme surelerini tamamlamışlarsa, onları ya guzellikle tutun ya da guzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek icin onları (yanınızda) tutmayın. Kim boyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah'ın size verdiği nimeti ve size oğut olarak indirdiği Kitab'ı ve hikmeti anın. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir.
(BAKARA SURESİ / 231)
Kadınları boşadığınızda, bekleme surelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle maruf (bilinen meşru bicimde) anlaştıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel cıkarmayın. İşte, icinizde Allah'a ve ahiret gunune iman edenlere bununla (boyle) oğut verilir. Bu, sizin icin daha hayırlı ve daha temizdir. Allah, bilir de siz bilmezsiniz.
(BAKARA SURESİ / 232)
Emzirmeyi tamamlamak isteyenler icin anneler cocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği bilinen (orf)e uygun olarak, cocuk kendisinin olana (babaya) aittir. Kimseye guc yetireceğinin dışında (yuk ve sorumluluk) teklif edilmez. Anne, cocuğu, cocuk kendisinin olan baba da cocuğu dolayısıyla zarara uğratılmasın; mirascı uzerinde (ki sorumluluk ve gorev) de bunun gibidir. Eğer (anne ve baba) aralarında rıza ile ve danışarak (cocuğu iki yıl tamamlanmadan) sutten ayırmayı isterlerse, ikisi icin de bir gucluk yoktur. Ve eğer cocuklarınızı (bir sut anneye) emzirtmek isterseniz, vereceğinizi orfe uygun olarak odedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı gorendir.
(BAKARA SURESİ / 233)
İcinizden olenlerin (geride) bıraktığı eşler, kendi kendilerine dort ay on (gun) beklerler. Bu bekleme suresi dolduğunda, artık onların kendi haklarında maruf (meşru) bir şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah, işlediklerinizden haberi olandır.
(BAKARA SURESİ / 234)
(İddeti bekleyen) Kadınları nikahlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizde ya da boyle bir isteği gonlunuzde saklamanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Gercekte Allah, sizin onları (kalbinizden gecirip) anacağınızı bilir. Sakın bilinen (meşru) sozler dışında onlarla gizlice vaadleşmeyin; bekleme suresi tamamlanıncaya kadar nikah bağını bağlamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geceni bilmektedir. Artık ondan kacının. Ve bilin ki, şuphesiz Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak davranandır.
(BAKARA SURESİ / 235)
Kendilerine el surmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gucu, darda olan da kendi gucu oranında, maruf (meşru ve orfe uygun) bir şekilde yararlandırsın. (Bu,) iyilik edenler uzerinde bir haktır.
(BAKARA SURESİ / 236)
Eğer onlara mehir tesbit eder de, el surmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması haric- tesbit ettiğiniz (mehr)in yarısı onlarındır. Sizin (tumunu veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki ustunluğu (derece farkını) unutmayın. Şuphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı gorendir.
(BAKARA SURESİ / 237)
İcinizde olup de (geride) eşler bırakanlar, (evlerinden) cıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları icin eşlerine vasiyet (bıraksınlar). Ama onlar, (kendiliklerinden) cıkarlarsa, artık onların maruf (meşru) olarak kendileri icin yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah guclu ve ustun olandır. Hukum ve hikmet sahibidir.
(BAKARA SURESİ / 240)
(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve gecim pay)ları vardır. Bu, sakınanlar uzerinde bir hak (borc) tır.
(BAKARA SURESİ / 241)
Maide
(5) Bu gun size temiz ve hoş şeyler helÂl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helÂl, sizin yiyecekleriniz de onlara helÂldir. Mu'min kadınlardan iffetli olanlarla, daha once kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak uzere size helÂldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkar ederse butun işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziyana uğrayanlardandır.
Maide
(6) Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yuzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cunup iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yonelin. Onunla yuzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmum edin). Allah size herhangi bir gucluk cıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve uzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şukredesiniz.
Maide
(38) Yaptıklarına bir karşılık ve Allah'tan caydırıcı bir mueyyide olmak uzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. Allah mutlak guc sahibidir, hukum ve hikmet sahibidir.
Maide
(75) Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan once de nice peygamberler geldi gecti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara Âyetlerimizi nasıl acıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) cevriliyorlar.
Araf
(141) Hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size en kotu işkenceyi uyguluyorlardı. Oğullarınızı olduruyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda size Rabbiniz tarafından buyuk bir imtihan vardı.
Araf
(127) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: "Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) MûsÂ'yı ve kavmini, bu ulkede fesat cıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?" Firavun, "Biz onların oğullarını oldureceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz onların uzerinde ezici bir guce sahibiz?" dedi.
Araf
(81) "Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz."
Yusuf
(23) Evinde bulunduğu kadın (gonlunu ona kaptırıp) ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi ve kapıları kilitleyerek "Haydi gelsene!" dedi. O ise, "Allah'a sığınırım, cunku o (kocan) benim efendimdir, bana iyi baktı. Şuphesiz zalimler kurtuluşa eremezler" dedi.
Yusuf
(24) Andolsun kadın ona (goz koyup) istek duymuştu. Eğer Rabbinin delilini gormemiş olsaydı Yûsuf da ona istek duyacaktı. Biz ondan kotuluğu ve fuhşu uzaklaştırmak icin işte boyle yaptık. Cunku o, ihlÂsa erdirilmiş kullarımızdandı.
Yusuf
(25) İkisi de kapıya koştular. kadın Yûsuf'un gomleğini arkadan yırttı. Kapının yanında hanımın efendisine rastladılar. kadın dedi ki: "Senin ailene kotuluk yapmak isteyenin cezası, ancak zindana atılmak veya can yakıcı bir azaptır."
Yusuf
(26) Yûsuf, "O benden arzusunu elde etmek istedi" dedi. kadının ailesinden bir şahit de şoyle şahitlik etti: "Eğer onun gomleği onden yırtılmışsa, kadın doğru soylemiştir, O (Yûsuf) yalancılardandır."
Yusuf
(27) "Eğer gomleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan soylemiştir. O (Yûsuf) ise, doğru soyleyenlerdendir."
Yusuf
(28) kadının kocası Yûsuf'un gomleğinin arkadan yırtıldığını gorunce dedi ki: "Şuphesiz bu, siz kadınların tuzağıdır. Şuphesiz sizin tuzağınız cok buyuktur."
Yusuf
(29) "Ey Yûsuf! Sen bundan sakın kimseye bahsetme. (Ey kadın,) sen de gunahının bağışlanmasını dile. Cunku sen gunah işleyenlerdensin."
Yusuf
(30) Şehirde bir takım kadınlar, "Aziz'in karısı, (hizmetcisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yureğine işlemiş. Şuphesiz biz onu acık bir sapıklık icinde goruyoruz" dediler.
Tevbe
(67) Munafık erkekler ve munafık kadınlar birbirlerindendir (birbirlerinin benzeridir). Kotuluğu emredip, iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular; Allah da onları unuttu. Şuphesiz munafıklar, fasıkların ta kendileridir.
Tevbe
(68) Allah erkek munafıklara, kadın munafıklara ve kafirlere, icinde ebedî kalmak uzere cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar icin surekli bir azap vardır.
Tevbe
(71) Mu'min erkekler ve mu'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kotulukten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekÂtı verirler. Allah'a ve Resûlune itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şuphesiz Allah mutlak guc sahibidir, hukum ve hikmet sahibidir.
Tevbe
(72) Allah mu'min erkeklere ve mu'min kadınlara, ebedi olarak kalacakları, icinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde cok guzel koşkler vadetti. Allah'ın rızası ise, bunların hepsinden daha buyuktur. İşte bu buyuk başarıdır.
Nisa
(1) Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden bircok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şuphesiz Allah uzerinizde bir gozetleyicidir.
Nisa
(3) Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helÂl olan (başka) kadınlardan ikişer, ucer, dorder olmak uzere nikahlayın.2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız icin daha uygundur.
Nisa
(4) kadınlara mehirlerini (bir gorev olarak) gonul hoşluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin.
Nisa
(7) Ana, baba ve akrabaların (miras olarak) bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır. Ana, baba ve akrabaların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır. Allah, bırakılanın azından da coğundan da bunları farz kılınmış birer hisse olarak belirlemiştir.
Nisa
(12) Eğer cocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer cocukları varsa, bıraktıklarının dortte biri sizindir. (Bu paylaştırma, olen karılarınızın) yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borclarının odenmesinden sonradır. Eğer sizin cocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dortte biri onlarındır. Eğer cocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. (Yine bu paylaştırma) yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borclarınızın odenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa ona altıda bir duşer. Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa, ucte birde ortaktırlar. (Bu paylaştırma varislere) zarar vermeksizin yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun odenmesinden sonra yapılır. (Butun bunlar) Allah'ın emridir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir (hemen cezalandırmaz, muhlet verir.)
Nisa
(15) kadınlarınızdan fuhuş (zina) yapanlara karşı icinizden dort şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları olum alıp goturunceye veya Allah onlar hakkında bir yol acıncaya kadar kendilerini evlerde tutun (dışarı cıkarmayın).7
Nisa
(19) Ey iman edenler! kadınlara zorla mirascı olmanız size helal değildir. Acık bir hayasızlık yapmış olmaları dışında, kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak icin onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi gecinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek cok hayır yaratmış olur.
Nisa
(22) Gecmişte olanlar haric, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Cunku bu bir hayasızlık, ofke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu ne kotu bir yoldur.
Nisa
(24) (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız haric, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) uzerinize Allah'ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size gunah yoktur. Şuphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir.
Nisa
(25) Sizden kimin, hur mu'min kadınlarla evlenmeye gucu yetmezse sahip olduğunuz mu'min genc kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Oyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları halinde sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de guzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hur kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), icinizden gunaha duşmekten korkanlar icindir. Sabretmeniz ise sizin icin daha hayırlıdır. Allah cok bağışlayandır, cok merhamet edendir.
Nisa
(32) Allah'ın, kiminizi kiminize ustun kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah'tan, onun lutfunu isteyin. Şuphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Nisa
(33) (Erkek ve kadından) her biri icin ana-babanın ve akrabanın bıraktıklarından (pay alan) varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin.Şuphesiz Allah her şeye şahittir.
Nisa
(34) Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Cunku Allah insanların kimini kiminden ustun kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin gecimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkÂrdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yukumluluklerini reddederek) başkaldırdıklarını gorduğunuz kadınlara oğut verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifce) dovun.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şuphesiz Allah cok yucedir, cok buyuktur.
Nisa
(35) Eğer karı-kocanın arasının acılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gonderin. İki taraf (arayı) duzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şuphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.
Nisa
(75) Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zÂlim olan şu memleketten cıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve cocukların uğrunda savaşa cıkmıyorsunuz?
Nisa
(98) Ancak gercekten zayıf ve gucsuz olan, caresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve cocuklar başkadır.
Nisa
(124) Mu'min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Nisa
(127) kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: "Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor." Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan (miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, zavallı cocuklara ve yetimlere adil davranmanıza dair, size okunmakta olan Âyetler de bunu acıklıyor. Ne hayır yaparsanız şuphesiz Allah onu bilir.
Nisa
(128) Eğer bir kadın kocasının, kendisine kotu davranmasından, yahut yuz cevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını duzeltmelerinde ikisine de bir gunah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskanclığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, şuphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Nisa
(129) Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Oyle ise (birine) busbutun gonul verip otekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı duzeltir ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, şuphesiz Allah cok bağışlayıcı ve cok merhamet edicidir.
Kadın İle İlgili Ayetler
Ayetler, Dualar, Hadisler0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Ayetler, Dualar, Hadisler
- Kadın İle İlgili Ayetler
-
13-09-2019, 14:21:18