Risale-i Nur benim bedelime sizlerle goruşur



Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Risale-i Nur benim bedelime sizlerle goruşur, derse muştak yeni kardeşlerimize guzelce ders verir. Nurlarla ya okumak ve okutmak veya yazmak suretindeki meşguliyet –tecrubelerle– kalbe ferah, ruha rahat, rızka bereket, vucuda sıhhat veriyor. Şimdi, Husrev gibi Nur kahramanı size ihsan edildi. İnşaallah, bu medrese-i Yusufiye dahi, Medresetuzzehra’nın bir mubarek dershanesi olacak. Ben şimdiye kadar Husrev’i ehl-i dunyaya gostermiyordum, gizlerdim. Fakat neşredilen mecmualar, onu ehl-i siyasete tamamıyla gosterdi, gizli bir şey kalmadı. Onun icin, ben onun iki-uc hizmetini has kardeşlerime izhar ettim. Hem ben, hem o, daha gizlemek değil, luzum ise aynı hakikat beyan edilecek. Fakat şimdilik karşımızda hakikati dinleyecekler icinde dehşetli ve tezahur etmiş iki muannid, hem zındık, hem komunist hesabına, biri Emirdağı’nda malûm olmuş, biri de burada gayet dessasÂne, aleyhimizde iftiralarla memurları urkutmeye calışıyorlar. Onun icin, biz şimdilik cok ihtiyat edip telÂş etmemek ve inayet-i İlÂhiyenin imdadımıza gelmesini tevekkul ile beklemek lÂzımdır.

ŞuÂlar, On Dorduncu Şu (Afyon Hapsi mektupları), s. 511
__________________