
Sinn-i kemal itibar olunan kırk yaşında nubuvvetin gelmesi ve omr-u saadetlerinin altmış uc olmasındaki hikmet nedir?
Elcevap: Hikmetleri coktur. Birisi şudur ki:
Nubuvvet gayet ağır ve buyuk bir mukellefiyettir. Melekat-ı akliyye ve istidadat-ı kalbiyenin inkişafı ve tekemmulu ile o ağır mukellefiyet tahammul edilir. O tekemmulun zamanı ise kırk yaşıdır. Hem hevesat-ı nefsaniyenin heyecanlı zamanı ve hararet-i gariziyenin galeyanlı hengamı ve ihtirasat-ı dunyeviyenin feveranlı vakti olan genclik ve şebabiyet ise, sırf İlahi ve uhrevi ve kudsi olan vezaif-i nubuvvete muvafık duşmuyor.
Kırktan evvel ne kadar ciddi ve halis bir adam olsa da, şohretperestlerin hatırlarına, “Belki dunyanın şan ve şerefi icin calışır” vehmi gelir. Onların ittihamından cabuk kurtulamaz. Fakat kırktan sonra, madem kabir tarafına nuzul başlıyor ve dunyadan ziyade ahiret ona gorunuyor. Harekat ve a'mal-i uhreviyesinde cabuk o ittihamdan kurtulur ve muvaffak olur. İnsanlar da su-i zandan kurtulur, halas olur.
Amma omr-u saadetinin altmış uc olması ise, cok hikmetlerinden birisi şudur ki:
Şer'an ehl-i iman, Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselamı gayet derecede sevmek ve hurmet etmek ve hicbir şeyinden nefret etmemek ve her halini guzel gormekle mukellef olduğundan, altmıştan sonraki meşakkatli ve musibetli olan ihtiyarlık zamanında, Habib-i Ekremini bırakmıyor; belki imam olduğu ummetin omr-u galibi olan altmış ucte Mele-i alaya gonderiyor, yanına alıyor, her cihette imam olduğunu gosteriyor.
Said Nursi / Risale-i Nur Kulliyatı / Mektubat
KAYNAK
__________________