Zekat hakkında ayetler


Namazı tam kılın, zekÂtı hakkıyla verin, rukû edenlerle beraber rukû edin.
Bakara : 43

Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye soz almış ve «İnsanlara guzel soz soyleyin, namazı kılın, zekÂtı verin» diye de emretmiştik. Sonunda azınız mustesna, yuz cevirerek donup gittiniz.
Bakara : 83

Namazı kılın, zekÂtı verin. Onceden kendiniz icin yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şuphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız gorur.
Bakara : 110

İyilik, yuzlerinizi doğu ve batı tarafına cevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gunune, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gozeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kolelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekÂt verir. Antlaşma yaptığı zaman sozlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Muttakîler ancak onlardır!
Bakara : 177

İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekÂt verenler var ya, onların mukÂfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar uzuntu de cekmezler.
Bakara : 277

Kendilerine, ellerinizi savaştan cekin, namazı kılın ve zekÂtı verin, denilen kimseleri gormedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, iclerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da «Rabbimiz! Savaşı bize nicin yazdın! Bizi yakın bir sureye kadar ertelesen (daha bir muddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?» dediler. Onlara de ki: «Dunya menfaati onemsizdir, Allah'tan korkanlar icin ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.»
Nis : 77

Fakat iclerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve muminler, sana indirilene ve senden once indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekÂtı verenler, Allah'a ve ahiret gunune inananlar var ya; işte onlara pek yakında buyuk mukÂfat vereceğiz.
Nis : 162

Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından soz almıştı. (Kefil olarak) iclerinden on iki de başkan gondermiştik. Allah onlara şoyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekÂtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a guzel borc verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası icin faizsiz borc verirseniz) andolsun ki sizin gunahlarınızı orterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkÂr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur.
MÂide : 12

Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resûludur, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekÂtı verirler.
MÂide : 55

Bize, bu dunyada da iyilik yaz ahirette de. Şuphesiz biz sana donduk.» Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekÂtı verenlere ve Âyetlerimize inananlara yazacağım.
A'rÂf : 156

Haram aylar cıkınca muşrikleri bulduğunuz yerde oldurun; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gozetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekÂtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.
Tevbe : 5

Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekÂt verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme Âyetlerimizi boyle acıklıyoruz.
Tevbe : 11

Mumin erkeklerle mumin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kotulukten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekÂtı verirler, Allah ve Resûlune itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şuphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
Tevbe : 71

«Nerede olursam olayım, O beni mubarek kıldı; yaşadığım surece bana namazı ve zekÂtı emretti.»
Meryem : 31

Halkına namazı ve zekÂtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.
Meryem : 55

Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gosteren onderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekÂt vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
Enbiy : 73

Onlar, (Bu Âciz putları Allah'a ortak koşmak suretiyle) Allah'ın kadrini hakkıyla bilemediler. Hic şuphesiz Allah, cok kuvvetlidir, cok ustundur.
Hac : 74

Onlar ki, zekÂtı verirler;
Mu'minûn : 4

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekÂt vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gozlerin allak bullak olduğu bir gunden korkarlar.
Nûr : 37

Namazı kılın; zekÂtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet goresiniz.
Nûr : 56

Namazı kılan, zekÂtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden muminler icin bir hidayet rehberi ve bir mujdedir.
Neml : 2

O kimseler, namazı kılarlar, zekÂtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
LokmÂn : 4

Evlerinizde oturun, eski cahiliye Âdetinde olduğu gibi acılıp sacılmayın. Namazı kılın, zekÂtı verin, Allah'a ve Resûlune itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece gunahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
AhzÂb : 33

Onlar zekÂtı vermezler; ahireti inkÂr edenler de onlardır.
Fussilet : 7

Gizli bir şey konuşmanızdan once sadakalar vermekten cekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine gore artık namazı kılın, zekÂtı verin Allah'a ve Resûlune itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
MucÂdele : 13

(Resûlum!) Senin, gecenin ucte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) ucte birini yatmadan (ibadetle) gecirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (boyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gunduzu (icinde olup bitenleri iyiden iyiye) olcup bicen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği icin, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, icinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lutfundan (rızık) aramak uzere yeryuzunde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda carpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekÂtı verin, Allah'a gonul hoşluğuyla odunc verin. Kendiniz icin onden (dunyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha ustun ve mukÂfatca daha buyuk olmak uzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şuphesiz Allah cok bağışlayıcı, cok esirgeyicidir.
Muzzemmil : 20

Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekÂt vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
Beyyine : 5