“Niye evlenmiyorsun, evde mi kaldın?” sozleri hanımları cok rahatsız ediyor. Evliliği geciken bayanlar, evlenememe yuzunden psikolojik sorunlarla uğraşıyor. Bunda cevrenin etkisi de acıkca goruluyor.
Evlilikte gec kalan genc kızların başı psikolojik sorunlarla dertte. Toplum nazarında ‘evde kalmış’ muamelesi goren kızlar horlanıyor. Maruz kaldıkları olumsuz muamele karşısında kimi zaman yalnızlığa maruz kalan genc kızlar, kimi zaman da istemedikleri kişilerle evlenmeye zorlanıyor. Ozellikle torelerin guclu olduğu Doğu ve Guneydoğu’da bu uygulama ağırlığını daha cok hissettiriyor. Evde kalma korkusu erken yaşta evliliklerin de en buyuk nedenlerinden biri. Erkekler de aynı olumsuz bakış tarzı ile karşı karşıya.
Cukurova Universitesi Eğitim Fakultesi Sosyal Alanlar Bolumu Oğretim Uyesi Doc. Dr. Adnan Gumuş, genc kızların yaşadığı bu durumu, kabile ve aşiret ilişkilerinin uzantısı olarak değerlendiriyor. Gumuş, problemin sosyolojik tanımını ise iş bolumunde ‘yaşa’ gore kadın ve erkeğe yuklenen roller şeklinde ozetliyor. Belli bir olgunluk evresinden sonra evlenemeyen erkek ve kadınların toplumda ‘fonksiyonu bozuk’ diye algılandığını belirten Gumuş, geleneksel yapıda soyun devamının cinsiyetteki iş paylaşımına bağlandığını hatırlatıyor. Bahsedilen rahatsızlığın zaman icinde ‘anormaliteye’ donduğune dikkat ceken Gumuş, dışlanan, baskıya maruz kalan ve sık sık goruculerle muhatap kalan kız veya erkeğin sosyal careler aramaya başladığını kaydediyor. İcinden cıkılmaz bir hale duşen kız ve erkeğin cevrede sorunlu olarak gorulmesi yuzunden ozguvenlerini yitirdiğini anlatan Gumuş, “Saygınlığı kaybetme endişesi, bireyi olumsuz etkiler. Depresyon gibi kısır bir dongunun icine sokar. Cinsiyet ve yaşa dayalı yargılar, şahsın icinde bulunduğu gruplara gore yorumlanmasını gerektirir. Ama sosyal gerceklik boyle değildir. Orneğin Suleyman Demirel’in, Bulent Ecevit’in cocuklarının olmaması, Devlet Bahceli’nin evlenmemesi kimi zaman siyasi tartışma konusu olmuştur.” diyor. Meseleyi cinsiyete donuk yapılanmanın somut bir gostergesi olarak ele alan Doc. Dr. Adnan Gumuş, ulkede hÂl aşiret ve eski kabile ilişkilerinin devam ettiğine işaret ediyor. Gumuş, evlilikte geciken kız ve erkeğin toplumun diğer bireyleri ile eşit sayılmaması psikolojik sonuclar doğurabileceğini sozlerine ekliyor.
Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Eftale Yalcın, kız ve erkeklerde evlilik yaşının bolgeden bolgeye değiştiğini hatırlatarak doğuda 20-25 arasında olan evlilik cağının batıda 30-35’e kadar cıkabildiğini vurguluyor. Evliliğin kadında sosyal kimlik ve dayanak oluşturduğuna değinen Yalcın, eğitimli ve meslekleriyle ayakları uzerinde durabilen bayanların evlilikte toplumsal baskıya daha fazla dayanabildiğini dile getiriyor. Meselenin temelinde sosyal, ekonomik ve kulturel faktorlerin yattığını soyleyen Dr. Eftale Yalcın, doğu gelenek ve goreneklerinde bayanın ‘namus’ acısından evli ve belli bir erkeğin koruması altında tercih edildiğini aktarıyor. Bazen maddi imkanların yeterli oluşu bahsedilen kısıtlamayı ortadan kaldırmadığını kaydeden Yalcın, modern ulkelerde bile ekonomik ozgurluklerin kadınların evlenmesinde belirleyici etken sayıldığını anımsatıyor.
Yalcın, evliliği geciken bayanların yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde acıklıyor: “Niye evlenmiyorsun? sorusuyla şahsın gunleri cileye donuşur. Bu davranış psikolojik kısıtlama ve bunalımı beraberinde getirir. Birisi ile evlenmek coğu zaman beğenilmek anlamına gelir. Bu duyguyu yaşamamanın verdiği bireysel problemler ortaya cıkar. Sonucta değersizlik ve yalnızlık duygusu depresyona sebep olabilir.”
‘Gururumuz inciniyor’
Evlenemedikleri icin sorunlar yaşayan bayanlar başarılı oldukları alanlarda kendilerini gostermeli. Uzmanlar hanımlara birtakım sanatsal hobi ve bireysel kabiliyetlerini sergileyerek bu durumdan kurtulmalarını oneriyor. Sırf evlenmek icin yapılan izdivaclar, yeni meseleleri beraberinde getirebilir. Cunku boşanma halinde mal paylaşımı, cocuk, gecimsizlik ve şiddet kişide onarılmaz etkiler bırakabiliyor.
Değişik nedenlerden evliliğini geciktiren bazı bayanlar ise yıllar gectikce kişinin aday seciminde zorlandığını anlatıyor. İsimlerini gizleyen kızlar şunları soyluyor: “Her gun cevrede olmadık eleştiriler alıyoruz. Bu kimi zaman sozlerle kimi vakit espri yollu oluyor. Sırf evlendirmek icin bazen kor ve sağır insanlar kapımıza getiriliyor. Elbette ki bu engelli insanlar da evlenebilir. Fakat denklik diye bir şey var. Bazen aşağılanıyoruz. Coğu zaman acınıyoruz. Butun bu durumlardan gururumuz inciniyor.”
Zaman
__________________
Evde kalmışlık duygusu bayanları depresyona itiyor
Kadınca0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Evde kalmışlık duygusu bayanları depresyona itiyor
-
13-09-2019, 14:01:28