Hayat, harika bir mu’cize-i kudrettir

(Dunden devam)

Hayat,

• Hem guya kÂinatın kucuk bir zîhayatta yerleşmesine vesile oluyor gibi, koca kÂinatın bir nevi fihristesini o zîhayatta gostermekle beraber, o zîhayatı ekser mevcudatla munasebettar ve kucuk bir kÂinat hukmune getiren en harika bir mu’cize-i kudrettir.

• Hem en buyuk bir kull kadar, hayat ile kucuk bir cuz’u buyulten ve bir ferdi dahi kullî gibi bir Âlem hukmune getiren ve rububiyet cihetinde kÂinatı tecezzi ve iştiraki ve inkısamı kabul etmez bir kull, bir kullî hukmunde gosteren fevkalÂde harika bir sanat-ı İlÂhiyedir.

• Hem kÂinatın mahiyetleri icinde Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un vucub-u vucuduna ve vahdetine ve ehadiyetine şehadet eden burhanların en parlağı, en kat’îsi ve en mukemmeli,

• Hem masnuat-ı İlÂhiye icinde en hafîsi ve en zÂhiri, en kıymettarı ve en ucuzu, en nezihi ve en parlak ve en manidar bir nakş-ı sanat-ı Rabbaniyedir.

• Hem sair mevcudatı kendine hÂdim ettiren, nazenin, nazdar, nazik bir cilve-i rahmet-i Rahmaniyedir.

• Hem şuunat-ı İlÂhiyenin gayet cami bir Âyinesidir.

• Hem Rahman, Rezzak, Rahîm, Kerîm, Hakîm gibi cok Esma-i Husnanın cilvelerini cami ve rızık, hikmet, inayet, rahmet gibi cok hakikatleri kendine tÂbi eden ve gormek ve işitmek ve hissetmek gibi umum duyguların menşei, madeni bir acube-i hilkat-i Rabbaniyedir.

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a (Eskişehir Hapishanesinin Bir Meyvesi), Beşinci Nukte, s. 628

LÛ*GAT*CE:

kull: butun.

masnuat-ı İlÂhiye: Allah’ın sanatları.

mu’cize-i kudret: insanların yapmaktan aciz kaldığı, Allah’ın sonsuz kudretiyle meydana gelen.

şuunat-ı İlÂhiye: Allah’ın fiilleri, işleri.

tecezzi: parcalanma, bolunme.

zîhayat: hayat sahibi, canlı.
__________________