Kur'an da Dua Ayetleri

Hamd, Allah'a aittir ki, O, bana ihtiyarlığa rağmen İsmail'i ve İshak'ı armağan etti Şuphesiz Rabbim, gercekten duayı işitendir" (14/39)

Rabbim, beni namazı(nda) surekli kıl, soyumdan olanları da Rabbimiz, duamı kabul buyur" (14/40)

İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir İnsan, pek acelecidir (17/11)

Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret Dunya hayatının (aldatıcı) susunu isteyerek gozlerini onlardan kaydırma Kalbini bizi zikretmekten gaflete duşurduğumuz, kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme (18/28)

Demişti ki: "Rabbim, şuphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım" (19/4)

Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım" (19/48)

Boylece onun duasına icabet ettik Kendisinden o derdi giderdik; ona katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler icin bir zikir olmak uzere ailesini ve onlarla birlikte bir katını daha verdik (21/84)

Bunun uzerine duasına icabet ettik ve onu uzuntuden kurtardık İşte biz, iman edenleri boyle kurtarırız (21/88)

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık Gercekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi Bize derin saygı gosterirlerdi (21/90)

Gormedin mi ki, goklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi ucan kuşlar, gercekten Allah'ı tesbih etmektedir Her biri, kendi duasını ve tesbihini şuphesiz bilmiştir Allah, onların işlediklerini bilendir (24/41)

De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gercekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kacınılmaz olacaktır" (25/77)

Dedi ki: "Peki, dua ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı?" (26/72)

Ya da sıkıntı ve ihtiyac icinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kotuluğu acıp gideren ve sizi yeryuzunun halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az oğut-alıp duşunuyorsunuz (27/62)

İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gonulden katıksız bağlılar' olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar (30/33)

Onların yanları (gece namazına kalkmak icin) yataklarından uzaklaşır Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (32/16)

O'dur ki, sizi karanlıklardan nura cıkarmak icin size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir) O, mu'minleri cok esirgeyicidir (33/43)

Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler Kıyamet gununde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır (Bunu herşeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hic kimse) haber vermez (35/14)

İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gonulden katıksızca yonelmiş olarak Rabbine dua eder Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha once O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Allah'a eşler koşmaya başlar De ki: "İnkÂrınla biraz (dunya zevklerinden) yararlan; cunku sen, ateşin halkındansın" (39/8)

İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi" Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir Ancak coğu bilmiyorlar (39/49)

Oyleyse, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Allah'a dua (kulluk) edin; kafirler hoş gormese de (40/14)

Ateşin icinde olanlar, cehennem bekcilerine dediler ki: "Rabbinize dua edin; azabtan bir gunu (olsun) bize hafifletsin" (40/49)

(Bekciler "Size kendi Resulleriniz acık belgelerle gelmez miydi?" dediler Onlar: "Evet" dediler (Bekciler "Şu halde siz dua edin" dediler Oysa kafirlerin duası, cıkmazda olmaktan başkası değildir (40/50)

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim Doğrusu Bana ibadet etmekten buyuklenen (mustekbir)ler; cehenneme boyun bukmuş kimseler olarak gireceklerdir (40/60)

O, Hayy (diri) olandır O'ndan başka ilah yoktur; oyleyse dini yalnızca kendisine halis kılanlar olarak O'na dua edin Alemlerin Rabbine hamdolsun (40/65)

İnsana nimet verdiğimiz zaman, yuz cevirir ve yan cizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir (41/51)

Ve onlar dediler ki: "Ey buyucu, sende olan ahdi (sana verdiği sozu) adına bizim icin Rabbine dua et; gercekten biz hidayete gelmiş olacağız" (43/49)

Sonunda Rabbine: "Gercekten bunlar, suclu-gunahkar bir kavimdirler" diye dua etti (44/22)

(Allah da "Oyleyse, kullarımı geceleyin yuruyuşe gecir, muhakkak takip edileceksiniz" (diye duasını kabul edip cevap verdi) (44/23)

Şuphesiz, biz bundan once O'na dua (kulluk) ederdik Gercekten O, iyiliği bol, esirgemesi cok olanın ta kendisidir" (52/28)

Sonunda Rabbine dua etti: "Gercekten ben, yenik duşmuş durumdayım Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al" (54/10)

Şu bir gercek ki, Allah'ın kulu (olan Muhammed,) O'na dua (ibadet ve kulluk) icin kalktığında, onlar (muşrikler,) neredeyse cevresinde keceleşeceklerdi (72/19)

De ki: "Ben gercekten, yalnızca Rabbime dua ediyorum ve O'na hic kimseyi (ve hicbir şeyi) ortak koşmuyorum" (72/20)