SORU: ZekÂt kimlere verilir?
CEVAP
Maddeler hÂlinde bildirelim:
1- Ana babaya, dedeye, buyuk anneye, evlada, toruna, hanıma ve kÂfire zekÂt verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, uvey cocuğa zekÂt verilir. Kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekÂt vermek, daha cok sevab olur.

2- Kadın, borclu ve fakir olan kocasına zekÂt verebilir.

3- Hayır kurumlarına zekÂt verilmez. Muctehid imamların hicbirisi, hayır kurumlarına zekÂt verileceğini bildirmemiş ve bu konuda icma hÂsıl olmuştur. Sonra gelen Âlimlerin sozleri, icmayı bozamaz.

Demek ki, bugun hakiki bir Âlim bile cıksa, kurumlara zekÂt verilmesine fetva verse, icmayı bozamayacağı icin fetvası gecersiz olur. Zaten hakiki Âlim de, icmayı bozucu fetva vermez. Durum boyleyken, ceşitli kurumlar, zekÂt fonu diye bankaya bir hesap numarası acıyorlar yahut makbuzla para topluyorlar. Bu yolla verilen paralar zekÂt yerine gecmez.

Buralara zekÂt verebilmek icin dinin emrine uydurulması gerekir. Dine hizmet eden, ilim talebesi yetiştiren yurtlar, Kuran-ı kerim kursları, vakıflar ve başka hayır kurumları vardır. Bu kurumların bir yetkilisi, bir fakirden vekÂlet alır. Fakir, kurumdaki yetkili şahsa vekÂlet verirken, (Benim adıma zekÂt almaya ve aldığın zekÂtı dilediğin yere vermeye seni vekil ettim) der. Yahut sadece (Seni zekÂt almaya umumi vekil ettim) demesi de kÂfidir. O zaman vekil de, aldığı zekÂtı, talebelerin veya kurumun ihtiyaclarına sarf edebilir. Boylece dine uyulmuş, zekÂt dine uygun olarak verilmiş olur.

4- Hadis-i şerifte, (İlim oğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, buna zekÂt vermek caizdir) buyuruldu. Din bilgilerini oğrenmekte ve oğretmekte olanlar yani işi, mesleği bu olanlar, zengin olsalar bile, calışıp kazanmaya vakitleri olmadığı icin zekÂt alabilirler.

5- Babası zenginse, kucuk cocuğuna zekÂt verilmez. Babası fakirse, fakir olan buyuk veya kucuk cocuğa zekÂt verilir. Deliye de, fakirse zekÂt verilir. Cocuğa, deliye verilecek zekÂt, babasına veya velisi olan akrabasına veya vasisine verilir. Zengin birisinin kucuk oğluna, fakir olsa da zekÂt verilmez, ama zenginin buyuk cocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verebilir. Burada buyuk demek akıl baliğ olmuş demektir. Kucuk ise, henuz akıl baliğ olmamış demektir.

6- Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekÂt verilmezdi. Gunumuzde, bunlara zekÂt verilir. (Durr-i Yekta)

ZekÂt verip alırken
1- Gayrimuslime, zekÂt da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimuslim vatandaş demektir.] Zimmi varken, zimmiye zekÂt haric, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi. Bugun, dunyada zimmi yoktur.

2- ZekÂt verilecek kimseyi araştırmak gerekir, zan uzerine zekÂt verilmez. Zengine veya Musluman olmayana zekÂt vermek sahih değildir. Ancak zekÂt verecek kimseyi araştırarak, zekÂtını verdikten sonra, bunun zengin veya zekÂt verilmesi caiz olmayan biri olduğu anlaşılsa zararı olmaz. Yani zekÂtı sahihtir. Rastgele değil, araştırarak verdiği icin yeniden vermek gerekmez.

3- ZekÂt verirken, salih akrabaları tercih etmek gerekir, cunku zekÂtı, salih olan fakir akrabaya vermek daha sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekÂtı, Allahu teÂl kabul etmez) buyuruldu. Yani zekÂt borcundan kurtulursa da, zekÂttan hÂsıl olan buyuk sevaba kavuşamaz.

4- Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla olmamalı. Borcsuz fakire nisap miktarı veya daha cok zekÂt vermek, mekruh olur. 10 gr altın kadar borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh olmaz.

5- ZekÂt verirken, zekÂt demek gerekmez. Hediye dense de caizdir.

6- Bir gunluk yiyeceği olanın, zekÂt veya sadaka istemesi haramdır, fakat istemeden verilen sadakayı, zekÂtı alması caizdir. ZekÂtı mumkunse, salih olan muhtaclara vermeli.

7- Fakire zekÂt icin altın verip, tekrar onu ucuza satın almak mekruhtur.

8- Fakirdeki alacağı zekÂta saymak caiz olmaz. Fakirde alacağı olan zengin, fakire borc senedini verip, (Alacağımı zekÂt olarak sana verdim. Sen de borcuna karşılık kabul et) dese, fakir de kabul etse, zengin zekÂtını vermiş olmaz, cunku zekÂt, borc senedi vermekle, razı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim etmekle verilmiş olur. Bu zenginin zekÂtını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra, tekrar zengine geri vererek borcunu odemesi gerekir.

9- Ev kirasını odeyemeyen fakir kiracıya, mal sahibi kirayı almadan bağışlasa, bu para zekÂt yerine gecmez, sadaka olur. (Redd-ul-muhtar)

10- Fakirde alacağı olan, fakirin, borcunu vereceğine guvenemiyorsa, guvendiği birini fakire gostererek, (ZekÂtını almak ve borcunu odemek icin, bunu vekil yap) der. ZekÂtı bu vekile verir. Vekil de, zengine geri vererek, fakirin borcunu oder. Boylece hem zekÂt verilmiş olur, hem de fakirin borcu odenmiş olur. (Durr-i yekta, Mizan-ı kubra)

Sual: Anne ve babaya zekat verilir mi? Kimlere verilmez?
CEVAP
Ana babaya, dedeye, buyuk anneye, evlada, toruna, hanıma ve kÂfire zekat verilmez. Fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, uvey cocuğa zekat verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekat vermek daha cok sevap olur. İmameyne gore, borclu ve fakir kimseye, hanımı zekat verebilir. (Mevkufat)

Sual: Fakir bir cocuğa zekat vermek istiyorum. Yaşı kucuk, zekatı babasına verebilir miyim?
CEVAP
Evet.

Zenginin ailesine zekÂt
Sual: Bir kimse, zengin birisinin fakir cocuğuna veya fakir hanımına yahut zenginin fakir babasına zekÂt verebilir mi?
CEVAP
Bir kimse, zekÂtını zenginin kucuk oğluna veremez; ama zenginin buyuk cocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verebilir. (S. Ebediyye)

Burada buyuk demek akıl baliğ olmuş demektir. Kucukse henuz akıl baliğ olmamış demektir

Sual: Kızımın aldığı evlatlığa zekat verebilir miyim?
CEVAP
Kızınızın aldığı evlatlık, onun cocuğu olmadığı gibi, sizin de torununuz olmaz. Ona zekat verebilirsiniz. Hatta kızınız da ona zekat verebilir.

Sual: Fakir kardeşe zekat verilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kız kardeşime zekat verebilir miyim?
CEVAP
Zekatınızı, zengin değilse kız kardeşinize veya cocuklarına vermenizde mahzur yoktur.

Sual: Bir fakir aldığı zekatı herhangi bir zengine veya bizzat zekat veren zengine hediye etse, zenginin o parayı kullanması caiz olur mu?
CEVAP
Fakir aldığı zekatı, zengine verebilir. Verdiği hediye olur. Zenginin bunu alması helal olur. Cunku fakir kendi mulkunden vermiştir. Bir hadis-i şerif meali şoyledir:
(Şu beş Musluman zengin zekat alabilir:
1- Allah yolunda cihad eden,
2- Zekat toplamakla gorevli olan,
3- Borclu ve borcunu odeyemeyen zengin,
4- Kendi memleketinde zengin olduğu halde, bulunduğu yerde parasız kalan ve cok alacağı varsa da, alamayıp muhtac kalan.
5- Fakir, aldığı zekatı zengine hediye ederse, zengin bunu alabilir.) [Ebu Davud]

Sual: Zekatı her fakire vermek uygun mu?
CEVAP
Malını israf edene, haramda kullanana zekat ve fitre vermek layık değildir. Verilirse sevabı az olur.

Salih olmayan fakir muslumana da, zekat vermek sahihtir. Fakat salihleri tercih etmek cok sevaptır. Fasıka zekat vermek, kırac yere ekin ekmeye benzer, bire 3-5 alınabilir. Salihlere vermek ise, mumbit toprağa ekin ekmeye benzer. Sulak, verimli toprağa tohum atılırsa daha cok mahsul alınır.

KÂfir, her ibadet gibi zekat vermekle de mukellef değildir. Gayrı muslime zekat vermek caiz değildir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Muaz bin Cebel hazretlerini Yemene gonderirken, zekatın, uşrun, kimlerden alınıp kimlere verileceğini bildirirken, (Musluman zenginlerinden al, fakirlerine ver) buyurdu. (Buhari)

Bu hadis-i şerifi acıklayan Âlimler, zekatın musluman zenginlerden alınacağını ve onların [muslumanların] fakirlerine verileceğini, gayrı muslime verilmeyeceğini bildirmişlerdir.

Sual: Akrabaya sadaka, zekÂt vermek cok sevab deniyor; ama benim akrabalarım fasıktır. O parayla, icki icerler. Bunlara vermeyip, salihleri mi tercih etmeliyim?
CEVAP
Evet, salihleri tercih etmek gerekir. Salih akrabaları tercih etmekse, daha cok sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekatı, Allahu teÂl kabul etmez) buyuruldu. Yani, zekÂt borcundan kurtulursa da, zekÂttan hÂsıl olan buyuk sevaba kavuşamaz. (F. Bilgiler)

Gayrimuslime sadaka
Sual: Gayrimuslime, sadaka veya zekÂt verilebilir mi?
CEVAP
Zimmi varken, zimmiye zekÂt haric, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi.. Bugun, dunyada zimmi yoktur. Yani, şimdi gayrimuslime, zekÂt da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimuslim vatandaş demektir.]

Sual: Salih bir Muslumana, dinen fakir olup olmadığını sordum. Hesap etti. Nisaba ulaşmadığını, fakir olduğunu soyledi. Ben de zekatımı ona verdim. Aradan bir muddet gectikten sonra, o kimse, ben yanlış hesap etmişim, dinen zenginmişim, verdiğin parayı da harcadım. Sen zekatını bir fakire ver dedi. Zekatımı tekrar bir fakire vermem gerekir mi?
CEVAP
Fakir mi, zengin mi diye, gerekli araştırmayı yaptığınız icin, tekrar vermek gerekmez. Zekat verilebileceğini, soruşturup anlayarak, zekatını verdikten sonra, bunun zengin olduğu anlaşılsa, zararı olmaz; yani zekat kabul olur. Fıkıh kitaplarında deniyor ki:
Zekat verilecek olan kimse, fakir olduğunu, zekat alabileceğini soylemiş ise, bu kimsenin, zekat almaya hakkı olup olmadığını araştırmak gerekmez. Buna zekat verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır. (Nehr-ul-Faik)

Sual: Cocuğa ve deliye zekÂt verilir mi?
CEVAP
Babası zengin ise, cocuğa zekÂt verilmez. Babası fakir ise, fakir olan cocuğa zekÂt verilir. Deliye de fakir ise zekÂt verilir.

Cocuğa, deliye verilecek zekÂt, babasına veya velisi olan akrabasına veya vasisine verilir. Zenginin kucuk oğluna fakir olsa da zekÂt verilmez; ama buluğa ermiş oğlu fakir ise verilir. (S. Ebediyye)

Din ilmi talebesi
Sual: Din ilmi oğrenen oğrenciye, zengin de olsa zekÂt verilir deniyor. Ben her gun dini kitap okuyup, dinimi oğrenmeye calışıyorum. Zengin de olsam, zekÂt alabilir miyim?
CEVAP
Dinini oğrenmek, her Muslumanın vazifesidir. Din ilmi tahsil eden oğrenci farklıdır.

Sual: Şafiide kadın, fakir olan kocasına zekÂt verebilir mi?
CEVAP
Evet, verebilir. (Mizan)

Muellefe-i kulub
Sual: Kuran-ı kerimde, muellefe-i kulub denilen kimselere zekÂt verileceği bildirilirken niye bunlara zekÂt verilmiyor?
CEVAP
Kalblerine iman yerleştirilmesi veya kotulukleri onlenmek istenilen bazı kÂfirler ve yeni iman etmiş olan bazı zayıf Muslumanlara muellefe-i kulub denirdi. Resulullah efendimiz, bunların ucune de zekÂt verirdi; fakat hazret-i Ebu Bekr zamanında, Beyt-ul-mal emini olan Hazret-i Omer, bir hadis-i şerif okuyarak, (Muellefe-i kulub olanlara zekÂt verilmesini Resulullah nesh etmiştir) dedi.

Halife ve Eshab-ı kiramın hepsi bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekÂt verilmemesi hususunda icma hÂsıl oldu. Nesh, Resulullah hayattayken olur. İcma ise, vefatından sonra olur. Bu inceliği anlamayanlar, bunu Hazret-i Omerin nesh ettiğini sanıyorlar. Eshab-ı kirama ve fıkıh Âlimlerine dil uzatıyorlar. Bedayı ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyete yardım icin, duşmanın zararını onlemek icin, onlara mal, para her zaman odenir; fakat bu Beyt-ul-malın zekÂt bolumunden değil, başka bolumunden odenir. Goruluyor ki, muellefe-i kulub denilen kimselere odeme yapılması yasak edilmemiş, onlara zekÂt verilmesi yasak edilmiştir. (F. Bilgiler)

Bakılan kişiye zekÂt
Sual: Kocası olmuş ve kimsesiz kalmış fakir kayınvalideme evimde bakıyorum. ZekÂtımı ona verebilir miyim?
CEVAP
Evet, vermek iyi olur.

Seyyidlere zekÂt
Sual: Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekÂt verilmezdi. Şimdi verilir mi?
CEVAP
Evet, bugun icin bunlara zekÂt verilir. (Durr-i Yekta)

Zenginin cocuğu
Sual: Babası veya annesi zengin olan baliğ olmamış cocuğa zekÂt verilebilir mi?
CEVAP
Babası zenginse zekÂt verilemez. Babası fakir, annesi zenginse, ona zekÂt verilebilir, cunku baliğ olmamış bir cocuk, annesinin malıyla zengin sayılmaz. (Redd-ul-muhtar)

Kime zengin denir?
Sual: Dinimize gore, zengin ve fakir kime denir?
CEVAP
Kurban nisabına malik olana, dinen zengin denir. Bu nisaba malik olanın, zekÂt alması haram olur. Kurban nisabına malik olmayana ise, dinen fakir denir. Bu kimse zekÂt alabilir. İhtiyacı olan eşyadan ve borclarından fazla olarak, zekÂt nisabı kadar [96 gram altın veya o değerde] malı veya parası bulunan Musluman, kurban nisabına malik demektir.