112 - Ebu'd-DerdĂ‚ (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) buyurdu ki: "Sizler kıyamet gunu isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle cağırılacaksınız oyleyse isimlerinizi guzel yapın"

Ebu DÂvud, Edeb 69, (4948).

113 - İbnu Omer (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Amdullah ve Abdurrahman'dır."

Muslim, ÂdĂ‚b, 2, (2132); Ebu DĂ‚vud Edeb 69, (4949); Tirmizî, Edeb 64, (2835).

114 - Ebu Vehb el-Cuşemî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) buyurdular ki: "Peygamberlerin isimleriyle isimlenin. Allah'ın cok sevdiği isimler Abdullah, AbdurrĂ‚hman'dır. En sĂ‚dık olanları da HĂ‚ris ve HemmĂ‚m isimleridir. En cirkinleri de Harb ve Murre isimleridir"

Ebu DĂ‚vud, Edeb 69, (4950). Metin Ebu DĂ‚vud'a aittir, NesĂ‚î'de muhtasar olarak kaydedilmiştir (Hayl 3 (6, 218, 219)).

115 - Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) buyurdular ki: "Allah katında en duşuk (ahna') isim Meliku'l-emlĂ‚k (mulklerin mĂ‚liki) ismidir. Allah'tan başka MĂ‚lik yoktur."

SufyĂ‚n merhum dedi ki: ŞĂ‚hĂ‚n ŞĂ‚h bunun orneğidir.

Ahmed İbnu Hanbel merhûm dedi ki: "Ebu Amr merhum'a, ahna'ne demek diye sordum, bana "en duşuk" diye cevap verdi.

BuhĂ‚rî, Edeb 114; Muslim, Edeb 20, (2143); Ebu DĂ‚vud, Edeb 70, (4961); Tirmizî Edeb 65, (2839).

116 - Muslim'in bir diğer rivayetinde şoyle buyrulmuştur: "Kıyamet gunu, Allah'ın en ziyade kızacağı en kotu kimse, adı Meliku'l-emlĂ‚k (ŞehinşĂ‚h) olan kimsedir. Allah'tan başka MĂ‚lik yoktur."

(AdÂb 21)

117 - Hz. CĂ‚bir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) Ya'la, Bereket, Eflah, YesĂ‚r, NĂ‚fi ve benzeri isimlerin kullanılmasını yasaklamayı arzu etmişti. Sonra onun bu mevzuda sukut ettiğini gordum. Sonra da yasaklamadan vefat etti."

Bu hadisi Muslim, Âdab 13, (2138); ve Ebu DĂ‚vud, Edeb, 70, (4960) rivayet ettiler. Hadisin metni Muslim'e aittir.

Ebu DĂ‚vud'un rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "...Zira kişi "Bereket burada mı?" diye sorar da "hayır yok!" diye cevap verirler."

118 - Hz. Omer (radıyallahu anh)'in azadlı kolesi Eslem anlatıyor: "Hz. Omer (radıyallahu anh), bir oğlunu Ebu İsa kunyesini kullandığı icin dovdu. Ote yandan Muğîre İbnu Şu'be (radıyallahu anh), Ebu İsa kunyesini kullanıyordu. Hz. Omer (radıyallahu anh) ona "Ebu Abdillah kunyesini kullanman sana yetmez mi?" dedi. Muğîre: "Bana Ebu İsa kunyesini takan Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'dir" cevabını verince, Hz. Omer: "Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'in gecmiş gelecek butun gunahları affedilmiştir. Biz ise bundan boyle sıkıntıdayız" dedi. Olunceye kadar Muğire'yi "Ebu Abdillah" diye kunyeledi.

Ebu DÂvud, Edeb 72, (4963).

119 - Yahya İbnu Sa'îd (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) bol sutlu bir deve hakkında: "Bunu kim sağacak?" diye sordu. Bir adam ayağa kalkmıştı ki Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) "İsmin ne?" dedi. Adam: "Murre (acı)!" deyince, ona: "Otur!" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) tekrar "Bunu kim sağıverecek?" diye sordu. Bir başkası ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti. Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) ona da: "ismin nedir?" diye sordu. Adam: "Harb!" diye cevap verdi. Ona da "Otur" dedi.

Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "Bu deveyi kim bize sağıverecek?" diye sormaya devam etti. Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu. "Ya'îş (yaşıyor!)" cevabını alınca ona: "Sen sağ" diyerek musaade etti."

Muvatta, İsti'zan 24 (2, 973).

HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)'İN İSİM KOYDUĞU KİMSELER

120 - Sehl İbnu Sa'd es-SĂ‚idi (radıyallahu anh) buyurdu ki: Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) FĂ‚tıma (radıyallahu anhĂ‚) annemizin evine uğramıştı. Hz. Ali (radıyallahu anh)'yi evde bulamayınca: "Amca oğlun nerede?" diye sordu. Fatıma (radıyallahu anhĂ‚): "Aramızda bir şekerlenme oldu. Bunun uzerine bana kızdı ve cekip gitti" dedi. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) birine: "Hele bir arayıver nereye gitmiş" diye emretti. "Mescidde yatıyor!" diye haber verince, Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m), 'Kalk ey Ebu TurĂ‚b, kalk ey Ebu TurĂ‚b (yani Toprak babası) diye seslendi.

Sehl der ki: Hz. Ali (radıyallahu anh)'nin en cok sevdiği ismi bu isimdi.

BuhĂ‚rî, Salat 58, Fedaili'l, Ashab 9, Edeb 113, İsti'zĂ‚n 40; Muslim, Fedailu's-SahĂ‚be 38, (2409).

121 - EsmĂ‚ Bintu Ebî Bekr (radıyallahu anhumĂ‚) anlatıyor. "Mekke'de Abdullah İbnu Zubeyr (radıyallahu anh)'e hĂ‚mile kalmıştım. Doğum yaklaşmıştı ki, Mekke'yi terkettim ve Medine'ye geldim, Kuba'ya indim. Abdullah'ı orada dunyaya getirdim. Doğunca, bebeği alıp Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'a goturdum, kucağına bıraktım. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) bir hurma istedi, ağzında ciğneyerek ezdikten sonra, tukruğunden cocuğun ağzına bıraktı. Abdullah'ın midesine ilk inen şey Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'ın mubarek tukrukleri idi. Sonra (yumuşattığı o) hurma ile cocuğun damağını oğdu, hakkında bereketle dua etti ve Abdullah ismini verdi. Musluman aileden ilk doğan cocuk bu idi. (Medine'de butun Muslumanlar) onun doğumuna cok sevindiler. Cunku "Yahudiler size sihir yaptılar, asla doğum yapamayacaksınız" diye bir şayia cıkarılmıştı."

BuhĂ‚rî, MenĂ‚kibu'l-EnsĂ‚r 45, Akîka 1, Muslim, ÂdĂ‚b 26, (2146).

122 - Ebu MûsĂ‚ (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir oğlum doğmuştu. Hemen Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'a getirdim. İbrahim ismini verip bir hurma ile tahnikde bulundu. Sonra da "Mubarek olsun" diye dua buyurdu ve cocuğu bana geri verdi. Bu cocuk, Ebu Musa'nın en buyuk evladı idi."

BuhĂ‚rî, Akîka 1; Muslim, Adab 24, (2145).

123 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Abdullah İbnu Ebi Talha'yı doğduğu zaman Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'a goturdum. Bebek bir bez icerisinde idi. Vardığımızda Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) devesine katran suruyordu. "Beraberinde hurma da getirdin mi?" diye sordu. "Evet" dedim ve birkac tane hurma verdim. Onları ağzında ciğnedi, sonra cocuğun ağzını actı. Ağzına tukruğu puskurttu. Bebek, yalamaya başladı. Bunun uzerine Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) "Ensar'ın hurma sevgisine bakın (doğar doğmaz başlıyor)" diye latife etti ve cocuğu Abdullah diye isimledi."

BuhĂ‚rî, CenĂ‚iz 42, Akîka 1; Muslim, Âdab 22, (2144); Ebu DĂ‚vud, Edeb 69, (4951) Hadisin metni; Muslim'deki metindir.

124 - Hz. Aişe (radıyallahu anhĂ‚): "Ey Allah'ın Rasûlu, dedim, arkadaşlarımdan her birisinin bir kunyesi var, (benim yok)". Dedi ki: "Oğlum Abdullah İbnu Zubeyr ile kunyelen." Aişe, "Ummu Abdillah (Abdullah'ın annesi)" diye kunye almıştı"

Ebu DÂvud, Edeb 78, (4970).

Rezîn merhum: "Teyze anne gibidir" ilavesini kaydetmiştir. HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)'İN DEĞİŞTİRDİĞİ İSİMLER

125 - Hz. Aişe (radıyallahu anhĂ‚): "Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) cirkin isimleri değiştirirdi" buyurmuştur.

Tirmizî, Edeb 66, (2841).

126 - Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Zeyneb Bintu Ebî Seleme'nin ismi Berre idi. "Nefsini tezkiye ediyor" denildi. Bunun uzerine Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) onu Zeyneb diye isimlendirdi.

BuhĂ‚rî Edeb 108; Muslim, Edeb 17, (2141).

127 - İbnu AbbĂ‚s (radıyallahu anh) anlatıyor: "Cuveyriye Bintu'l-HĂ‚ris'in ismi Berre idi. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) onun ismini Cuveyriye diye değiştirdi. Zira, Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) "Berre'nin yanından cıktı" denmesini sevmiyordu.

Muslim, Edeb 16, (2140).

128 - Şureyh İbnu HĂ‚ni, (radıyallahu anh) babasından naklediyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m), kavmimin beni Ebu'l-Hakem diye kunyelediklerini işitmişti. Beni cağırtarak: "Hakem olan Allah'tır, hukum de O'nadır, oyle ise, sen nasıl Ebu'l-Hakem kunyesini taşırsın?" dedi. Ben acıkladım: "Kavmim bir meselede anlaşmazlığa duşunce bana gelirler, ben hukme bağlarım. Her iki taraf da verdiğim hukme rĂ‚zı olurlar." Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "Bu ne guzel şey?" buyurdu ve "Cocuklarından neler var?" diye sordu. Ben: "Şureyh, Muslim, Abdullah var" dedim. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "En buyuğu hangisi?" dedi. "Şureyh" dedim. "Oyleyse, buyurdu, sen Ebu Şureyh'sin"

Ebu DĂ‚vud, Edeb 70, (4955); NesĂ‚î, KadĂ‚ 7, (8, 226-227).

129 - Beşîr İbnu Meymun, amcası UsĂ‚me İbnu Ahdarî'den rivayet ediyor: Ahdarî diyor ki: "İsmi Asram olan bir adam vardı. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) ona: "İsmin nedir?" diye sordu. Adam Asram diye cevap verdi. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "Hayır sen Zur'a'sın" buyurdu.

Ebu DÂvud, Edeb 70, (4954).

130 - Said İbnu'l-Museyyeb babası vasıtasıyla dedesinden naklediyor: "Dedem, Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'a uğramıştı. İsmin ne? diye sordu. "Hazn (sert yer)" diye cevap verdi. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "Hayır sen Sehl'sin" dedi. Museyyeb: "Olamaz, babanın verdiği bir ismi değiştiremem" dedi. İbnu'l-Museyyeb ilĂ‚ve ediyor: "O gunden sonra aramızda kabalık devam etti gitti."

BuhĂ‚rî, Edeb 107-108; Ebu DĂ‚vud, Edeb 70, (4956).

Ebu DĂ‚vud'un rivayetinde şoyle demiştir: "... Hayır sehl ezilir ve hakîr tutulur."

Ebu DĂ‚vud merhum der ki: "Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) Âsi, Aziz, Atele (şiddet, sertlik), Şeytan, Hakem, GurĂ‚b (karga) HabbĂ‚b, Şihab isimlerini değiştirdi. ŞihĂ‚b'ı Hişam, Harb'i Silm (sulh), Muzdaci'ı (yatan) Munbais (kalkan) yaptı. Afire (corak) adını taşıyan bir araziyi de Hadire (yeşillik) diye, Şi'bu'd DalĂ‚let'i (sapıklık gecidi) Şi'bu'l-HudĂ‚ diye isimledi. Benu'z-Zinye'yi Benu'r-Ruşd olarak değiştirdi."

131 - İbnu Omer (radıyallahu anhumĂ‚) diyor ki: Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) Âsiye (isyankĂ‚r, itaatsiz kadın) ismini değiştirip Cemîle (guzel kadın) yaptı.

Muslim, Edeb 14, (2139); Tirmizî, Edeb 66, (2840); Ebu DĂ‚vud, Edeb 70, (4952).

132 - Mesruk anlatıyor: "Hz. Omer'le karşılaştım. Bana "Sen kimsin?" diye sordu. "Mesruk İbnu'l-Ecda" dedim. Dedi ki: "Ben Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'ın ecda şeytandır" dediğini işittim."

Ebu DÂvud, Edeb 70, (4957).

133 - Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "el-Munzir İbnu Ebî Useyd doğduğu zaman Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'a getirilmişti. Cocuğu kucağına aldı ve: "İsmi nedir?" diye sordu. "İsmi falandır" diye ne konmuşsa soylendi. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "Hayır! bunun ismi Munzir olacak" dedi ve o gun cocuğa Munzir ismini koydu.

BuhĂ‚rî, Edeb 108; Muslim, Edeb 29, (2149).

HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)'İN İSİM VE KUNYESİNİ ALMA HAKKINDA GELEN RİVÂYETLER

134 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir gun Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) Bakî'de idi. Kulağına bir ses geldi: "Ey Ebu'l-KĂ‚sım!" diyordu. Başını sese doğru cevirdi. Seslenen adam: "Ey Allah'ın Resûlu seni kastedmedim, ben falancayı cağırdım" dedi. Bunun uzerine Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "İsmimi isim olarak koyun, fakat kunyemi kendinize kunye yapmayın!" buyurdu.

BuhĂ‚rî, MenĂ‚kıb 20, Edeb 106; Muslim, Âdab 1 (2131); Tirmizî, Edeb 68, (2844).

135 - Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bizden birinin bir oğlu oldu. İsmini Kasım koydu. Kendisine: "Sana Ebu'l-Kasım kunyesini vermeyiz. Bu kunye ile seni şereflendirip memnun etmeyiz" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'e gelerek durumu arzetti. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) bunun uzerine: "Oğlunun adı AbdurrahmĂ‚ndır" dedi.

BuhĂ‚rî, Edeb 105, 106, 109, MenĂ‚kıb 20; Muslim, AdĂ‚b 2, (2133); Ebu DĂ‚vud, Edeb 74, (4965); Tirmizî, Edeb 68, (2845).

Bir rivayette şu ziyade var: "İsmimi isim olarak koyun, fakat kunyemi kunye yapmayın. Zira ben Kasım (taksim edici) kılındım. Aranızda taksim ederim."

Ebu DĂ‚vud'un bir rivayetinde şoyle buyrulmuştur: "Kim benim ismimi almışsa, kunyem ile kunyelenmesin. Kim de kunyem ile kunyelenmişse, ismimle isimlenmesin."

136 - Hz. Aişe (radıyallahu anhĂ‚) anlatıyor: "Bir kadın gelerek: "Ey Allah'ın Resûlu, ben bir oğlan dunyaya getirdim. Muhammed diye isim, Ebu'l-Kasım diye de kunye verdim. Bana, sizin bu durumdan hoşlanmadığınız soylendi, doğru mu?" diye sordu. Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m): "İsmimi helĂ‚l, kunyemi haram kılan şey de ne?" veya "Kunyemi haram kılıp ismimi helĂ‚l kılan şey de ne?" diyerek reddetti.

Ebu DÂvud Edeb 76, (4968).

137 - Muhammed İbnu'l-Hanife, babasından (Allah her ikisinden de razı olsun) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'e sordum: "Ey Allah'ın Resûlu, sizden sonra bir oğlum olduğu takdirde, sizin isminizle isimlendirebilir, kunyenizle de kunyelendirebilir miyim, ne dersiniz?" Bana "Evet" buyurdular.

Ebu DĂ‚vud, Edeb, 76, (4967); Tirmizî, Edeb 68, (2846).

Yuharıdaki metin Ebu DĂ‚vud'undur. Tirmizî, hadise, "sahîh" demiştir, ayrıca: "Burada bizim icin ruhsat var" diye kaydetmiştir.

İSİM VE KUNYE UZERİNE MUTEFERRİK HADİSLER

138 - İbnu Omer (radıyallahu anhumĂ‚) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) cocuğa, doğumunun yedinci gununde isim konmasını, yıkanarak pisliklerin temizlenmesini ve akika kurbanı kesilmesini emir buyurdu."

Ebu Davud, EdĂ‚hî, 21, (2837); Tirmizî, EdĂ‚hî 23, (1522), Edeb 63,(2834), (Tirmizî'de hadis İbnu Omer'den değil, Amr İbnu Şu'ayb an ebîhi an ceddihi tarîkindendir. Burada bir sehiv soz konusu -NesĂ‚î, Akîka 5, (7, 166); İbnu MĂ‚ce, ZebĂ‚ih 1, (3165)-dur.).

139 - Hz. Aişe (radıyallahu anhĂ‚) anlatıyor: "Yeni doğan cocuklar Hz. Peygamber (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'e getirilirdi. O da bunlara mubarek olmaları icin dua eder, tahnîkde bulunurdu."

Muslim, Edeb, 27 (2147); Ebu DÂvud, Edeb 116, (5106).

140 - Ebu RĂ‚fi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Fatıma (radıyallahu anhĂ‚) oğlu Hasan (radıyallahu anh)'ı doğurduğu zaman, Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m)'ı kulağına ezan okurken gordum."

Ebu DĂ‚vud, Edeb 116, (5105); Tirmizî, EdĂ‚hî 17, (1514).

Tirmizî hadisin sahih olduğunu soylemiştir. Rezîn şu ziyadeyi kaydeder: "Kulağına İhlas sûresini okudu, hurma ile tahnik etti ve ismini koydu."

141 - Yahya İbnu Saîd anlatıyor: "Hz. Omer bir adama: "İsmin nedir?" diye sordu. Adam "Cemre (kor)" dedi. "Kimin oğlusun?" diye tekrar sordu. Adam: "İbnu ŞihĂ‚b (alev) deyince "Kimlerden?" dedi. Adam: "Hurakalardan." "Eviniz nerede? diye sordu. "Harretu'n-NĂ‚r'da" cevabını alınca, "hangisinde?" dedi. "ZĂ‚tı LezĂ‚'da" cevabını alınca; Hz. Omer (radıyallahu anh) "Âilene yetiş, yanıyorlar!" dedi. Gercekten durum aynen Hz. Omer'in dediği gibiydi"

Muvatta, İsti'zĂ‚n 25 (2, 973).