Kur’an’ın mucize oluşunun kanıtları nelerdir?

Kur’an, lafzı, uslubu ve iceriği bakımından akıllara durgunluk veren, hayrette bırakan buyuk ve ebedi bir mucizedir. Diğer Peygamberlerin mucizeleri, donemleri gecince bittiği, onları yalnız o donemde yaşayanlar gorduğu halde, Kur’an mucizesi kıyamete kadar surecektir.



Kur’an-ı Kerim hem soz hem de mana yonunden mucizedir ve eşsizdir. Onun soz yonunden mucize oluşu, Arap edebiyatının en ust noktada olduğu bir donemde inmesine rağmen, Araplar’a kendisinin bir benzerini getirmeleri icin meydan okumuş olması, onları bu konuda aciz bırakmasıdır. Nitekim bu husus Ku’an’da şoyle acıklanır: “Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şupheye duşuyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin. Eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan başka şahitlerinizi (yardımcılarınızı) cağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının.” (Bakara, 2/23-24; Hud 11/13; Tur, 52/33-34) Kur’an’ın bu meydan okuması karşısında hasımların en kolay bir yol olarak bunu yapmak yerine, en zor bir yol olan kılıca davranarak savaşı tercih etmeleri aciz kaldıklarının kesin kanıtıdır.



Ote yandan Kur’an-ı Kerim mana yonuyle de mucizedir. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in okuma yazma bilmeyen bir kimse iken, Allah’tan aldığı vahiy ile insanlara bildirdiği Kur’an, en yuksek gercekleri de kapsamaktadır. İster pozitif ister sosyal bilimler alanında, insanlığın asırlar sonra ulaştığı gercekler, asırlar once Kur’an tarafından haber verilmiş, hicbir buluş, onun getirdiklerinin aksini ortaya koyamamıştır. Aksine bilimsel gelişmeler, Kur’an’ın anlaşılmasını kolaylaştırmıştır.



Ayrıca ilgili kaynaklarda genişce acıklandığı uzere, Kur’an’ın ses uyumu, dinleyenleri sıkmaması, her asırda yuz binlerce insan tarafından ezberlenmesi vb. acılardan da onun mucize olduğu acıktır.