Haşrin mizan-ı a’zam-ı adaletinde hesap gorulecek!

(Dunden devam)

Ve bilhassa zeminin yuzunde, nebatî ve hayvanî dort yuz bin taifenin tevelludat ve vefiyatca ve iaşe ve yaşayışca rahîmÂne muvazeneleri, ziya guneşi gosterdiği gibi, bir tek Zat-ı Adl ve Rahîm’i gosteriyor.

Ve bilhassa o hadsiz milletlerin hadsiz efradından bir tek ferdin azası, cihazatı, duyguları o derece hassas bir mizanla birbiriyle munasebettar ve muvazenettedir ki, o tenasup, o muvazene, bedahet derecesinde bir SÂni-i Adl ve Hakîm’i gosteriyor.

Ve bilhassa her ferd-i hayvanînin bedenindeki huceyratın ve kan mecralarının ve kandaki kureyvatın ve o kureyvattaki zerrelerin o derece ince ve hassas ve harika muvazeneleri var; bilbedahe ispat eder ki, her şeyin dizgini elinde ve her şeyin anahtarı yanında ve bir şey bir şeye mÂni olmuyor, umum eşyayı bir tek şey gibi kolayca idare eden bir tek HÂlık-ı Adl ve Hakîm’in mizanıyla, kanunuyla, nizamıyla terbiye ve idare oluyor.

Haşrin mahkeme-i kubrasında, mizan-ı a’zam-ı adaletinde cin ve insin muvazene-i a’mÂllerini istib’ad edip inanmayan, bu dunyada gozuyle gorduğu bu muvazene-i ekbere dikkat etse, elbette istib’adı kalmaz.

(Devamı var)

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a (Eskişehir Hapishanesinin Bir Meyvesi), İkinci Nukte, s. 602

LÛ*GAT*CE:

bedahet: Apacık.

istib’ad: Akıldan uzak gorme.

kureyvat: Yuvarlar (alyuvarlar ve akyuvarlar).

mizan-ı a’zam-ı adalet: Allah’ın mahşer gunu kuracağı buyuk adalet mizanı, terazisi.

muvazene-i a’mÂl: Amellerin tartılması.

tenasup: Uyum, ahenk.

tevelludat: Doğumlar.

ziya: Işık.
__________________