Her şeyde rahmetin izini, yuzunu, ozunu gormeye calışmalıyız

On Beşinci Nukte

Kardeşlerim,

Hafîz-i ZulcelÂl’in hıfz ve himayetine bakınız ki, meselemiz munasebetiyle Risale-i Nur’un risaleleri adedine muvafık olarak yuz yirmi kusur adamın mahrem evraklarıyla istintakta oldukları halde ve ecnebilerin entrikalarıyla ve muhalif komitecilerin dolaplarıyla mevcut ve muteaddit cemiyetlerin hicbiriyle Risale-i Nur’un hicbir şakirdinin munasebettarlığını gosterecek hicbir madde bulunmaması, gayet zÂhir ve parlak bir himaye-i Rabbaniye ve bir muhafaza-i İlÂhiye ve İmam-ı Ali (ra) ve Gavs-ı A’zam’ın (ra) Risale-i Nur’a ait keramet-i gaybiyelerini cidden teyid eden bir inayet-i Rahmaniyedir. Kırk ikilik bir top gullesini, kırk iki masum ve mazlûm kardeşlerimizin dergÂh-ı İlÂhiyeye acılan elleriyle durdurup, geri cevirip, atanların başlarında manen patlattırdı. Bizlere zararı yalnız ehemmiyetsiz ve sevaplı hafif birkac yara bereden başka olmadı. Boyle, bir seneden beri doldurulan bir toptan, boyle pek az bir zararla kurtulmak harikadır. Boyle pek buyuk bir nimete karşı şukur ve surur ve sevincle mukabele etmek gerektir. Bundan sonraki hayatımız bize ait olamaz, cunku mufsidlerin plÂnına gore yuzde yuz mahv idik. Demek, bundan sonraki bu hayatı kendimize değil, belki hak ve hakikate vakfetmeliyiz. Şekva değil, belki daima şukrettirecek her şeyde rahmetin izini, yuzunu, ozunu gormeye calışmalıyız.

Said Nursî

Lem’alar, Yirmi Sekizinci Lem’a, s. 439

LÛ*GAT*CE:

inayet-i Rahmaniye: Rahmanî yardım,

Allah’ın yardım ve koruması.

istintak: Sorgu.

şekva: ŞikÂyet.
__________________