Kıskanclık Hakkında Ayet Ve Hadisler


Kuranda gecen kıskanclık ile ilgili ayetler şunlardır:


O, gayb haberlerine karşı soylediklerinden dolayı suclanamaz ya da cimrilikte bulunup kıskanclık yapmaz.

(TEKVİR SURESİ / 24.Ayet )

Savaştan Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel boyle buyurdu." Bunun uzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.

(FETİH SURESİ / 15.Ayet)

Kitap Ehlinden coğu, kendilerine gercek hak apacık belli olduktan sonra, nefislerini kuşatan kıskanclıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkÂra dondurmek arzusunu duydular. Fakat, Allah'ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sozle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hic şuphesiz Allah, her şeye guc yetirendir.

(BAKARA SURESİ / 109. Ayet)


Hic şuphesiz din, Allah katında İslam'dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki "kıskanclık ve hakka başkaldırma" (bağy) yuzunden ayrılığa duştuler. Kim Allah'ın ayetlerini inkÂr ederse, (bilsin ki) gercekten Allah, hesabı pek cabuk gorendir.

(AL-İ İMRAN SURESİ / 19. Ayet)

Yoksa onlar, Allah'ın kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar? Doğrusu biz, İbrahim ailesine Kitabı ve hikmeti verdik; onlara buyuk bir mulk13de verdik.

(NİSA SURESİ / 54.Ayet)

Allah'ın kullarından, dilediğine kendi fazlından (peygamberliği) indirmesini 'kıskanarak ve hakka baş kaldırarak' Allah'ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kotu şeye karşılık sattılar. Boylelikle gazab ustune gazaba uğradılar. Kafirler icin alcaltıcı bir azab vardır.

(BAKARA SURESİ / 90. ayet)

Kıskanclık ile ilgili hadisler şoyledir:

Hz. Aişeden rivayetle: Bir gece Rasûlullah (s.a.v)’i yanımda bulamadım ve diğer hanımlarından birinin yanına gitti zannettim. Araştırdım ki odamın bir kenarında namaz kılıyor, ruku ve secdelerinde de: “Seni ovgulerinle tenzih ederim. Senden başka gercek ilÂh yoktur sadece Sen varsın” diyordu. Bunun uzerine ben: “Anam babam Senin yoluna feda olsun. Sen ne yapıyorsun, ben ne duşunuyorum” dedim.

Muhammed b. Kays'tan rivayetle: Rasûlullah (s.a.v)’in cariyesi vardı ve onunla ilgilenip onunla birlikte oluyordu. Âişe ve Hafsa o cariye ile ilgilenmesini istemeyip kıskandıkları icin Rasûlullah (s.a.v) o cariyeyi kendisine haram kılıncaya kadar rahat bırakmadılar da Allah, Tahrim sûresi 1-4 ayetlerini indirdi.

Ummu selemeden rivayetle: Bir kapla Rasûlullah (s.a.v) ve ashabına yemek goturmuştum. Âişe giyinmiş vaziyette gelip elindeki kucuk taşla kaba vurdu, kap kırıldı ve yemek dokuldu. Rasûlullah (s.a.v) kırılan kabın iki parcasını birbirine yanaştırıp yemeği kaba topladı ve yanındakilere iki defa: “Buyurunuz yiyiniz anneniz kıskandı” buyurdu. Daha sonra Âişe’nin sağlam kabını aldı, kırılan kabın yerine Ummu Seleme’ye gonderdi. Kırık kabı da Âişe’ye verdi. (Sadece NesÂi rivÂyet etmiştir.)

Enes (Ra) rivayetle: Rasûlullah (s.a.v) hanımlarından birinin yanında iken bir diğeri bir kap yemek gonderdi. Âişe Rasûlullah (s.a.v)’in eline vurdu ve kap kırıldı. Rasûlullah (s.a.v) iki parca olan kabı birbiri uzerine koydu ve yemeği de onun uzerine topladı ve şoyle dedi: “Anneniz kıskandı yiyiniz.” Onlarda yediler. Âişe kendi odasından sağlam bir tabak getirinceye kadar Rasûlullah (s.a.v) onu elinde tuttu. Sağlam kabı Rasûlullah (s.a.v)’e verdi, kırılmış kabı da evinde bıraktı.