96 - Hz. Aişe (radıyallahu anhÂ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gununde itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazan'ın son on gununde arayın". Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'dan sonra, zevceleri de itikafa girdiler."

BuhÂrî, Fadlu Leyletu'l-Kadr 3, İtikÂf 1,14; Muslim, İtikaf 5, (1172); Muvatta, İtikaf 7, (1, 316); Tirmizî, Savm 71, (790); NesÂî, MesÂcid 18, (2, 44); Ebu DÂvud, SıyÂm 77, (2462, 2464); İbnu MÂce, SıyÂm 59; (1771).

Bir başka rivayette şoyle denir: Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) her Ramazan'da itikafa girerdi. Akşam namazını kılar kılmaz itikaf mahaline gelirdi. RÂvi der ki: Bir gun Hz. Aişe de itikaf icin izin istedi. Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) izin verdi. Mescidin icinde itikaf icin bir cadır kuruldu. Bunu Hafsa validemiz (radıyallahu anhÂ) işitti, O'nun icin de bir cadır kuruldu. Arkadan Zeyneb (radıyallahu anhÂ) validemiz icin de bir cadır kuruldu. Sabah olup da Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) hucresinden cıkınca dort cadır kurulduğunu gorur ve "Bunlar da ne?" diye sorar. Durum haber verilince: "Onları bu işe sevkeden şey nedir, Allah'ın rızasını kazandıracak bir amel duşuncesi mi? Hayır! Derhal kaldırın, gozum gormesin!" emretti. Cadırlar kaldırıldı. O Ramazan Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'da itikafı terketti. ŞevvÂl'in son onunda itikafa girdi."

Bir diğer rivayette şoyle denir: "Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) cadırların kaldırılmasını emretti. Derhal yıkıldılar. O yıl itikafa girmeyi Ramazan'da terketti, ŞevvÂl ayının ilk onunda yerine getirdi."

97 - Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'le birlikte Ramazan'ın orta on gununde i'tikafa girdik, yirminci gunun sabahı olunca eşyalarımızı (evlerimize) taşıdık. Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) (bir hutbe irad etti ve) sonra şunu soyledi: "İtikafa girmiş olanlar, itikaf mahallerine donsunler. Zira bu gece bana Kadir gecesinin hangi gece olduğu gosterilmişti, sonra unutturuldu. Siz, son onda ve tek gecelerde arayın. Ayrıca bu gece kendimi su ve camur icinde secde eder gordum." Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) itikaf mahalline donunce, o gunun sonuna doğru hava bozdu. Mescid o sıralarda (uzeri dallarla ortulmuş) cardak şeklindeydi. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'in burnu ve burun yumuşağı uzerinde su ve camur bulaşığını gordum. Bu gece 21. gece idi."

BuhÂrî, Fadlu Leylet'l-Kadr 2, 3, İtikaf 1, 9, 13; Muslim, SıyÂm 213, (1167);

98 - Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) her Ramazanda on gun i'tikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gun i'tikafa girdi."

BuhÂrî, İ'tikaf 17; Ebu DÂvud, Savm 78, (2466). İbnu MÂce, SıyÂm 58, (1769).

99 - Enes ve Ubey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyorlar. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) Ramazan'ın son on gununde itikafa girerlerdi. Fakat bir sene (seferde olduğu icin) itikafa girmedi, muteakip yıl yirmi gun itikaf yaptı."

Hadisi Ebu DÂvud, Ubeyy hazretlerinden (Savm 77, (2463)); Tirmizî de Enes hazretlerinden (Savm 79, (803)) rivayet etmiştir. İbnu MÂce, Sıyam 58, (1770).

100 - Hz. Aişe (radıyallahu anhÂ)'nin anlattığına gore, "Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) mescitte itikafda olduğu sırada, kendisi de hayızken, Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'ın saclarını taramıştır. Bu hizmeti yaparken kendisi odasından ayrılmamış; Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) başını ona uzatmıştır. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) itikafta iken, (buyuk veya kucuk abdest bozmak gibi) zarurî bir ihtiyac olmadıkca odaya girmezdi."

BuhÂrî, Hayz 2, İtikaf 2, 3, 4, 19, LibÂs 76; Muslim, Hayz 6-7 (297); Muvatta, İ'tikaf 1 (1, 312); Tirmizî, Savm 80, (804); Ebu DÂvud, Sıyam 79 (2467, 2468, 2469); NesÂî, Hayz 20, (1, 193).

Ebu DÂvud'da şu ziyade var: Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) itikafda iken hastaya uğrar, oyalanmadan halini sorar gecerdi. Hz. Aişe buyurdu ki: "Aslında, mûtekif icin sunnet olanı, hasta ziyaretine gitmemesi, cenaze merasimine katılmaması, kadına temas etmemesi, kadının tenine tenini değedirmemesi, zarurî ihtiyac dışında da itikaf yoktur."

(Ebu DÂvud, Savm 80, 2473).

101 - Yine Hz. Aişe (radıyallahu anhÂ) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'ın zevcelerinden biri, mustehaza haliyle Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'la birlikte itikafa girdi. Oyle ki, kadın, kanı ve elbisesinde sarı lekeyi de goruyor bu halde de namaz kılıyordu. Kanın şiddetli akması halinde (kirletmeyi onlemek icin) altına leğen koyduğu oluyordu."

BuhÂrî, Hayz 10, İtikaf 10; Ebu DÂvud, Savm 81, (2476);

102 - Ali İbnu'l-Huseyn anlatıyor: Safiyye (radıyallahu anhÂ) buyurdu ki: "Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) itikafta iken ziyaret maksadıyla geceleyin yanına uğradım. Bir muddet konuştuk. Sonra geri donmek uzere kalktım. Uğurlamak uzere de o kalktı. Kapıya kadar gelmişti ki, Ensar'dan iki kişi oradan geciyordu. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'i gorunce hızlandılar. Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm): "Ağır olun dedi, şu yanımdaki Huyey'in kızı Safiyye'dir." Onlar: "SubhÂnallah, dediler bu da ne demek ey Allah'ın Resûlu" Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm): "Şeytan, insana, damarlardaki kan gibi nufuz eder. Ben, onun kalplerinize bir kotuluk atmasından korkarım" buyurdu."

"BuhÂrî, İ'tikaf 8, 11, 18 Farzu'l-Humus 4, Bed'u'l-Halk 11, Edeb 121, AhkÂm 21; Muslim, Selam 23-25 (2174, 2175); Ebu DÂvud, SıyÂm 79, (2470).

103 - İbnu Omer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Babam Omer (radıyallahu anh) cahiliye devrinde iken geceleyi itikafa girmek uzere nezretmişti (adamıştı). -Hatta Mescid-i Haram'da bir gun itikaf yapmayı adamıştı diye de rivayet edilir- Durumu Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'den sordu. Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) "Nezrini yerine getir" buyurdu."

BuhÂrî, İtikaf 5, 15, 16; Humus 19, MegÂzî 54, EymÂn 29; Muslim, EymÂn 27, (1656) Tirmizî, Nuzûr 12, 12, (1539); İbnu Mace, KeffarÂt 18, (2129).