Risale-i Nur`u anlamıyorlar.
Yahut anlamak istemiyorlar.
Beni skolastik bataklığı icine saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar.
Ben butun musbet ilimlerle, asrı hazır fen ve felsefe ile meşgul oldum.
Bu hususta en derin meseleleri hallettim.
Hatta bu hususta da bazı eserler telif eyledim.
Fakat ben oyle mantık oyunları bilmiyorum.
Felsefe duzenbazlıklarına da kulak vermem.
Ben cemiyetin ic hayatını, manevi varlığını, vicdan ve imanını terennum ediyorum.
Yalnız Kur`an`ın tesis ettiği tevhid ve iman esasları uzerinde işliyorum. Ki İslam cemiyetinin ana direği budur.
Bu sarsıldığı gun cemiyet yoktur.
``Bana`Sen şuna buna nicin sataştın?` diyorlar.
Farkında değilim.
Karşımda muthiş bir yangın var; imanım tutuşmuş yanıyor.
O yangını sondurmeğe, imanımı kurtarmaya koşuyorum.
Yolda biri beni kosteklemek istemiş de ayağım ona carpmış. Ne ehemmiyeti var?
O muthiş yangın karşısında bu kucuk hadise bir kıymet ifade eder mi?
Dar duşunceler! Dar goruşler!
`Hapishanelerde defalarca zehirlendim:`Beni nefsini kurtarmayı duşunen hodgam bir adam mı zannediyorlar?
Ben cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dunyamı feda ettim.
Seksen kusur senelik butun hayatımda dunya zevki namına bir şey bilmiyorum. Butun omrum harp meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde gecti.
Cekmediğim cefa, gormediğim eza kalmadı.
Divan-ı harplerde bir cani gibi muamele gordum.
Bir serseri gibi memleket memleket surgune yollandım.
Memleket zindanlarında aylarca goruşmekten men edildim.
Defalarca zehirlendim.
Turlu turlu hakaretlere maruz kaldım.
Zaman oldu ki hayattan bin ziyade olumu tercih ettim.
Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi belki bugun Said topraklar altında curumuş gitmişti.
``Benim fıtratım zillet ve hakaret tahammul etmez.
İzzat ve şehamet-i İslamiye beni bu halde bulunmaktan şiddetle men eder. Boyle bir vaziyete duşunce karşımda kim olursa olsun, isterse en zalim bir cebbar, en hunhar bir duşman kumandanı olsa bile asla cekinmem.
Zulmunu, hurharlığını onun suratına carparım.
Beni zindana atar, yahud idam sehpasına goturur.
Hic ehemmiyeti yoktur.
Nitekim oyle oldu. Bunların hepsini gordum.
Birkac dakika daha o hunhar kumandanın kalbi, vicdanı zulumkarlığa dayanabilseydi Said bugun asılmış masumlar zumresine iltihak etmiş olacaktı.
``İşte benim butun hayatım boyle zahmet ve meşakkatle, felaket ve musibetle gecti.
Cemiyetin imanı, saadet ve selameti yolunda boyle nefsimi, dunyamı feda ettim.
Helal olsun.Onlara beddua bile etmiyorum...
``Olmekle yalnız kendimi kurtaracaktım.
Fakat hayatta kalıp da zahmet ve meşakkatlere tahammul ile binlerce insanın imanının kurtulmasına hizmet ettim.
Allah`a bin kere hamd olsun.
`Turk cemiyetinin imanına bin Said feda olsun
`Ben cemiyetin iman selameti yolunda ahiretimi de feda ettim.
Gozumde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu.
Cemiyetin, yirmi beş milyon Turk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.
Kur`an`ımız yeryuzunde cemaatsiz kalırsa cenneti istemem.
Orası da bana zindan olur.
Milletimizin imanını selamette gorursem cehennemin alevleri icinde yanmaya razıyım.
Cunku vucudum yanarken gonlum gul gulistan olur.
Kaynak
__________________
Bediuzzaman'ın Cevabı...
Dini Bilgiler0 Mesaj
●45 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Bediuzzaman'ın Cevabı...
-
13-09-2019, 13:40:03