Her kabiliyet, inkişaf etmekle bir lezzet verir
(Dunden devam)
Hem madem her kabiliyet, her bir istidad, inbisat ve inkişaf edip semere vermekle bir ferahlık, bir genişlik, bir lezzet verir. Hem madem her vazifedar, vazifesini yapmak ve bitirmekle, vazifesinden terhisinde buyuk bir rahatlık, bir memnuniyet hisseder. Ve madem bir tek tohumdan bircok meyveleri almak ve bir dirhemden yuz dirhem kÂr kazanmak, sahiplerine cok sevincli bir hÂlettir, bir ticarettir. Elbette, butun mahlûkattaki hadsiz istidadları inkişaf ettiren ve butun mahlûkatını kıymettar vazifelerde istihdam ettikten sonra terakkivÂrî terhis ettiren, yani, unsurları madenler mertebesine, madenleri nebatlar hayatına, nebatları rızık vasıtasıyla hayvanların derece-i hayatına ve hayvanları insanların şuurkÂrÂne olan yuksek hayatına cıkarıyor.
İşte, her bir zîhayatın zÂhirî bir vucudunun zevaliyle (Yirmi Dorduncu Mektub’da izah edildiği gibi) ruhu, mahiyeti, huviyeti, sureti ve misalî vucudları ve ilmî ve gaybî mevcudiyetleri ve cesed-i necmîsi ve gılaf-ı ruhu gibi kendinden alınmış pek cok vucudlarını arkasında bırakıp ve yerinde vazife başına geciren faaliyet-i daime ve hallÂkıyet-i Rabbaniyeden neş’et eden maÂnî-i kudsiyenin ve rububiyet-i İlÂhiyenin ne kadar ehemmiyetli oldukları anlaşılır.
(Devamı var)
Lem’alar, Otuzuncu Lem’a (Eskişehir Hapishanesinin Bir Meyvesi), Altıncı Nukte, s. 653
__________________
Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları - 177
Dini Bilgiler0 Mesaj
●47 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları - 177
-
13-09-2019, 13:37:45