Musibetler vesilesiyle ahiretini duşunmek bir ihsan-ı İlÂhîdir

Beşinci Deva

Ey maraza muptel hasta! Bu zamanda tecrubemle kanaatim gelmiştir ki, hastalık bazılara bir ihsan-ı İlÂhîdir, bir hediye-i Rahmanîdir. Bu sekiz dokuz senedir, liyakatsiz olduğum halde, bazı genc zatlar hastalık munasebetiyle du icin benimle goruştuler. Dikkat ettim ki: Hangi hastalıklı genci gordum; sair genclere nisbeten ahiretini duşunmeye başlıyor. Genclik sarhoşluğu yok. Gaflet icindeki hayvanî hevesattan bir derece kendini kurtarıyor. Ben de bakıyordum, onların tahammul dahilindeki hastalıklarını bir ihsan-ı İlÂhî olduğunu ihtar ederdim.

Derdim ki: “Kardeşim, senin bu hastalığının aleyhinde değilim. Hastalık icin sana karşı bir şefkat hissedip acımıyorum ki, du edeyim. Hastalık seni tam uyandırıncaya kadar sabra calış. Ve hastalık vazifesini bitirdikten sonra, HÂlık-ı Rahîm inşaallah sana şifa verir.”

Hem derdim: “Senin bir kısım emsalin, sıhhat belÂsıyla gaflete duşup, namazı terk edip, kabri duşunmeyip, Allah’ı unutup, bir saatlik hayat-ı dunyeviyenin zÂhirî keyfiyle hadsiz bir hayat-ı ebediyesini sarsar, zedeler, belki de harap eder. Sen hastalık gozuyle, her halde gideceğin bir menzilin olan kabrini ve daha arkasında uhrevî menzilleri gorursun ve onlara gore davranıyorsun. Demek, senin icin hastalık bir sıhhattir; bir kısım emsalindeki sıhhat bir hastalıktır.”

Lem’alar, s. 329
__________________