
Aziz sıddık kardeşlerim
Evvela ; Hizmeti nuriyede ihlas ve ve sadakat dairesindeki, kudsi say-u gayretlerinizi tebrik ederim.
Saniyen ; Risale-i Nur'un dairesi cok genişlemiş; cok muhtelif efkar ve mizac sahibleri, bu hizmet safında yer almışlardır. Elbette butun efkar, kanaat, meslek ve meşrebler ustunde makam-ı sıddıkiyette yer tutmuş ve şahs-ı manevi-i Al-i Beyt'in mumessili olarak hizmet-i Kur'aniyenin başına gecmiş Ustad Bediuzzaman'ın a'zami ihlas, a'zami sadakat ve a'zami fedakarlık manasını ihtiva eden, gosteren ve işaret eden mesleğini nazara vermek lazım gelmektedir.
Ta ki, hizmet-i Nuriyede bulunacak Kur'an Şakirdleri kıyamete kadar bu dusturlar muvacehesinde hareket etsinler. Muvaffakiyetin ve rıza-yı İlahiye nailiyetin, ancak bu suretle mumkun olacağına kat'i kanaat getirsinler.
Son zamanlardaki bazı gelişmeler ozellikle biz nur talebelerini teyakkuza sevk etmektedir.
Şoyle ki ; Guya Risale-i Nurun okunmasına vesile olmak icin yazılan ama maalesef Risale-i Nurun okunmasına perde olan ve Risale-i Nurdan daha fazla neşredilen ve reklamı yapılan ve Risale-i Nurda gecen imani hakikatleri sanki Ustadımızdan daha guzel ifade ediyorlarmış ve asrın genclerine ulaştırıyorlarmış gibi kitap yazan dairemiz icindeki kişilerin aslında Risale-i Nur hizmet dusturlarına uygun olmayan bir calışma icinde olduklarını ifade etmek icin Risale-i Nur'dan bazı yerleri sizin nazar-ı dikkatinize sunuyorum.
**********
Ustadımız, akıbeti gormeyen kor hissiyatla hareket eden gencleri ahirzamanın fitnelerinden kurtarmak icin yol gostermiş "Bu asırda İslam ve Turk gencleri kahramanane davranıp iki cihetten hucum eden bu tehlikeye karşı, Risale-i Nur'un Meyve ve Genclik Rehberi gibi keskin kılınclarıyla mukabele etmeleri elzemdir." demiştir.
Hanımlar Rehberi'nde yer alan hanım kardeşlerimizin aşağıda yer verdiğimiz ustadımıza yazdıkları ifadelerden de anlaşılıyor ki bize Risale-i Nur yeter. Yeter ki sadakat ve kanatla okumaya devam edelim.
"Ustadımız! Biz Nur Risalelerine ruh u canımızla sarılıyoruz. Hanımlar Rehberi, Genclik Rehberi, Kucuk Sozler, Hastalar Risalesi, İhtiyarlar Risalesi bizim en buyuk rehberimizdir. Bizim acılarımızı gideren nurani derslerimizdir. Hanımlar Rehberi, defalarca okunmağa şayeste bir eserinizdir. Okudukca, okumak şevki doğuyor. Genclik Rehberi'ni tekrar tekrar okuyoruz. Tekrar ettikce anlayışımız artıyor. Ruh ve kalblerimizde tesiri ziyadeleşiyor."
Hanımlar Rehberi ( 157 )
**********
"Şimdi Risale-i Nur Kulliyatından, iman, Kur'an ve Hazret-i Peygamber (Aleyhissalatu Vesselam) Efendimiz hakkında olan eserlerden bazı kısımları aynen okuyacağım. Siz bu eserleri elde edip tamamını okursunuz. Okurken, belki izah edilmesini isteyen kardeşlerimiz olacaktır.
Fakat bu hususta arzedeyim ki, ustadımız Bediuzzaman, bir Nur talebesine Risale-i Nur'dan bazan okuyuvermek lutfunu bahşederken izah etmiyor, diyor ki: "Risale-i Nur, imani mes'eleleri luzumu derecesinde izah etmiş. Risale-i Nur'un hocası, Risale-i Nur'dur. Risale-i Nur, başkalarından ders almağa ihtiyac bırakmıyor. Herkes istidadı nisbetinde kendi kendine istifade eder. Aklınız herbir mes'eleyi tam anlamasa da, ruh, kalb ve vicdanınız hissesini alır. Ne kadar istifade etseniz, buyuk bir kazanctır."
Sozler ( 772 )
**********
"Manevi bir elektrik olan Resail-in Nur dahi gayet yuksek ve derin bir ilim olduğu halde, kulfet-i tahsile ve derse calışmağa ve başka ustadlardan taallum edilmeğe ve muderrisinin ağzından iktibas olmağa muhtac olmadan herkes derecesine gore o ulum-u aliyeyi, meşakkat ateşine luzum kalmadan anlayabilir, kendi kendine istifade eder, muhakkik bir alim olabilir. "
Şualar ( 691 )
**********
"Risale-i Nur, hakaik-i İslamiyeye dair ihtiyaclara kafi geliyor, başka eserlere ihtiyac bırakmıyor. Kat'i ve cok tecrubelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolayı Risale-i Nur'dadır. Evet onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı tahkikiye isal eder.
Bu fakir kardeşiniz yirmi sene evvel, kesret-i mutalaa ile bazan bir gunde bir cild kitabı anlayarak mutalaa ederken; yirmi seneye yakındır ki, Kur'an ve Kur'an'dan gelen Risale-i Nur bana kafi geliyordu. Bir tek kitaba muhtac olmadım, başka kitablarıda yanımda bulundurmadım. Risale-i Nur cok mutenevvi hakaika dair olduğu halde, te'lifi zamanında, yirmi seneden beri ben muhtac olmadım. Elbette siz, yirmi derece daha ziyade muhtac olmamak lazım gelir.
Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum ve meşgul olmuyorum. Siz dahi Risale-i Nur'a kanaat etmeniz lazımdır, belki bu zamanda elzemdir."
Tarihce-i Hayat ( 287 )
**********
Bu gizli din duşmanları ve munafıklar coktandır anladılar ki, Nur talebelerinin kefenleri boyunlarındadır. Onları Risale-i Nur'dan ve ustadlarından ayırmak kabil değildir. Bunun icin şeytani planlarını, desiselerini değiştirdiler.
Bir zayıf damarlarından veya safiyetlerinden istifade ederiz fikriyle aldatmak yolunu tuttular. O munafıklar veya o munafıkların adamları veya adamlarına aldanmış olanlar dost suretine girerek, bazan da talebe şekline girerek derler ve dedirtirler ki: "Bu da İslamiyete hizmettir, bu da onlarla mucadeledir.
Şu malumatı elde edersen, Risale-i Nur'a daha iyi hizmet edersin. Bu da buyuk eserdir." gibi bir takım kandırışlarla sırf o Nur talebesinin Nurlarla olan meşguliyet ve hizmetini yavaş yavaş azaltmakla ve başka şeylere nazarını cevirip, nihayet Risale-i Nur'a calışmaya vakit bırakmamak gibi tuzaklara duşurmeye calışıyorlar.
Tarihce-i Hayat ( 690 - 691 )
**********
Bir şey daha kaldı, en tehlikesi odur ki: İcinizde ve ahbabınızda, bu fakir kardeşinize karşı bir kıskanclık damarı bulunmak, en tehlikelidir. Sizlerde muhim ehl-i ilim de var. Ehl-i ilmin bir kısmında, bir enaniyet-i ilmiye bulunur. Kendi mutevazi de olsa, o cihette enaniyetlidir. Cabuk enaniyetini bırakmaz.
Kalbi, aklı ne kadar yapışsa da; nefsi, o ilmi enaniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini satmak ister, hatta yazılan risalelere karşı muaraza ister. Kalbi risaleleri sevdiği ve aklı istihsan ettiği ve yuksek bulduğu halde; nefsi ise, enaniyet-i ilmiyeden gelen kıskanclık cihetinde zımni bir adavet besler gibi, Sozler'in kıymetlerinin tenzilini arzu eder ta ki kendi mahsulat-ı fikriyesi onlara yetişsin, onlar gibi satılsın. Halbuki bilmecburiye bunu haber veriyorum ki:
"Bu durus-u Kur'aniyenin dairesi icinde olanlar, allame ve muctehidler de olsalar; vazifeleri -ulum-u imaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sozler'in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir. Cunki cok emarelerle anlamışız ki: Bu ulum-u imaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz.
Eğer biri, dairemiz icinde nefsin enaniyet-i ilmiyeden aldığı bir his ile, şerh ve izah haricinde birşey yazsa; soğuk bir muaraza veya nakıs bir taklidcilik hukmune gecer. Cunki cok delillerle ve emarelerle tahakkuk etmiş ki: Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ul a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o ab-ı hayat tereşşuhatını muhtac olanlara yetiştiriyoruz!.."
Mektubat ( 426 )
**********
Cenab-ı hak Risale-i Nurlarla olan iman ve islamiyet hizmetinde bizleri azami sadakat ve dikkatle ahir omrumuze kadar daim eylesin amin.
Husnu Bayram
KAYNAK
__________________