1 مِنْ نُورِ مَعْرِفَةِ اللهِ جَلَّ جَلاَلُهُ
(Cok kıymetlidir.)
İfade-i Meram

Bir bahceye girsem iyisini intihab ederim. Koparmasından zahmet ceksem hoşlanırım. Curuğunu, yetişmemişini gorsem “Huz m saf” derim. Muhataplarımı da oyle arzu ederim. Derler:

“Sozlerin iyi anlaşılmıyor?”

Bilirim ki, kÂh minare başında, kÂh kuyu dibinde konuşuyorum. Neyleyeyim, zuhurat oyle. ŞuÂÂt ve şu kitapta mutekellim, Âciz kalbimdir. Muhatap, Âsi nefsimdir. Mustemi, muteharrî-i hakikat bir Japondur. TemÂşÃ‚ eden bunu duşunmeli. Gayetu’l-gÂyÂt olan mÂrifetullahın bir burhanı olan mÂrifetu’n-Nebîyi ŞuÂÂt’ta bir nebze beyan ettik. Şu risalede maksud-u bizzat olan tevhidin lÂyuhad berÂhininden yalnız dort muazzam burhanına işaret edeceğiz. Hem nazar-ı aklîyi hads-i kalbiyle birleştirmek icin, melÂike ve haşrin bir kısım delÂiline im ederek, imanın altı ruknunden dordunun birer lem’asını, fehm-i kàsırımla gostermek isterim.
Said Nursî

اٰمَنْتُ بِاللهِ وَمَلٰۤئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ اْلاٰخِرِ وَبِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ مِنَ اللهِ تَعَالٰى وَالْبَعْثُبَعْدَ الْمَوْتِ حَقٌّ
اَشْهَدُ اَنْ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ 2
• • •

__________________