بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اِذْ نَادٰى رَبَّهُ اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

SABIR KAHRAMANI Hazret-i Eyyub AleyhisselÂmın şu munÂcÂtı, hem mucerreb, hem tesirlidir.2 Fakat, Âyetten iktibas suretinde, bizler munÂcÂtımızda 3 رَبِّى اِنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ demeliyiz.

Hazret-i Eyyub AleyhisselÂmın meşhur kıssasının hulÂsası şudur ki:4 Pek cok yara, bere icinde epey muddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mukÂfÂtını duşunerek, kemÂl-i sabırla tahammul edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellut eden kurtlar kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlÂhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri icin,5 o vazife-i ubudiyete halel gelir duşuncesiyle, kendi istirahati icin değil, belki ubudiyet-i İlÂhiye icin demiş: “YÂ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor” diye munÂcÂt edip, CenÂb-ı Hak o hÂlis ve sÂfi, garazsız, lillÂh icin o munÂcÂtı gayet harika bir surette kabul etmiş, kemÂl-i Âfiyetini ihsan edip envÂ-ı merhametine mazhar eylemiş.6

İşte bu Lem’ada Beş Nukte var.

__________________