Aziz, Sıddık, Mubarek, Metîn Kardeşlerim!
Sizin Leyle-i Beratınızı ve gelen leyali-i Ramazan-ı Mubarekenizi tebrik ederiz.

CenÂb-ı Hakk’a yuz binler şukur olsun ki, Risale-i Nur kendi kendine tevessu ediyor. Her tarafta futuhatı var. Ehl-i dalÂletin hileleri onu durdurmuyor; bilÂkis cok dinsizler, teslim-i silÂh ediyorlar. Hafız Ali’nin dediği gibi, korkuları pek ziyadedir. Şimdi, dinsizlik taassubuyla değil, korku cihetiyle ilişiyorlar. O korku, Risale-i Nur lehine donecek inşaallah.

Nur Fabrikasının sahibi, bu defaki mektubundaki harika ve yuksek duÂsı, onun fevkalÂde ihlÂs ve sadÂkatinin bir tereşşuhatı nazarıyla baktığımızdan, bin derece haddimden ziyade husn-u zannını Risale-i Nur hesabına kabul edip, duÂsına Âmin deriz. O Nur Fabrikasının mektubu Hasan Atıf’ın mektubuyla Leyle-i Berat akşamında elimize gecti. O gecemize, bereketli ve mubarek bir tebrik nev’inde telÂkki eyledik.

……..

Aziz Kardeşlerim!

Bu mubarek Ramazanda dahi, gecen Ramazan gibi, bu Âciz ve zaif kardeşinize, manevî ve uhrevî sa’y ve calışmanızdan, zekÂt miktarınca vermenizi ve onun hesabına bir miktar calışmanızı ve ziyade husn-u zannınız ile ona tahmil ettiğiniz ağır yuke o cihette yardımınızı pek cok rica ederim.

Derd-i maişet sersemliğiyle, ekser halk ahiret işlerine ikinci derecede bakmalarından, ehl-i dalÂlet istifade edip onları avlıyorlar. Risale-i Nur Şakirdleri kanaat ve iktisad dusturlarıyla bu manevî hastalığa da mukabele ederler, inşaallah.

Umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize birer birer selÂm ve du ederiz.

Said Nursî

Kastamonu LÂhikası, Mektub No: 102, s. 161
__________________