Asa-yı Musa
Dini Bilgiler0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Asa-yı Musa
-
13-09-2019, 13:24:50
Bu acip asırda ehl-i îman, Risale-i Nur’a ve ehl-i fen ve mektep muallimleri AsÂ-yı Mûsa’ya şiddetle muhtac oldukları gibi; hÂfızlar ve hocalar dahi Zulfikar’a şiddetle muhtactırlar.
Evet, mesela i’cÂz-ı Kur’Âniye bahsindeki ekser Âyetlerin medar-ı şuphe ve itiraz olmuş aynı yerlerde, i’cÂzın lem’aları ve Kur’Ân’ın guzel nukteleri ispat edilmiş.
Umum Risale-i Nur ŞÃ‚kirtleri nÂmına
Said Nursî
2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَاۤئِمًا 3
Aziz sıddık kardeşlerim, Madem Risale-i Nur, makine ile taammum etmeye başlamış ve madem felsefe ve hikmet-i cedideyi okuyan mektepliler ve muallimler coklukla Risale-i Nur'a yapışıyorlar; elbette bir hakikat beyan etmek lÂzım geliyor. Şoyle ki:
Risale-i Nur'un şiddetli tokat vurduğu ve hucum ettiği felsefe ise mutlak değildir. Belki muzır kısmınadır. Cunku felsefenin hayat-ı ictimaiye-i beşeriyeye ve ahlÂk ve kemÂlÂt-ı insaniyeye ve san'atın terakkiyatına hizmet eden felsefe ve hikmet kısmı ise, Kur'Ân ile barışıktır. Belki Kur'Ân'ın hikmetine hÂdimdir, muaraza edemez. Bu kısma Risale-i Nur ilişmiyor.
İkinci kısım felsefe, dalÂlete ve ilhada ve tabiat bataklığına duşurmeye vesile olduğu gibi, sefahet ve lehviyat ile gaflet ve dalÂleti netice verdiğinden ve sihir gibi harikalarıyla Kur'Ân'ın mucizekÂr hakikatleriyle muaraza ettiği icin, Risale-i Nur ekser eczalarında mizanlarla vekuvvetli ve burhanlı muvazenelerle, felsefenin yoldan cıkmış bu kısmına ilişiyor, tokatlıyor; mustakim, menfaattar felsefeye ilişmiyor. Onun icin mektepliler Risale-i Nur'a itirazsız, cekinmeyerek giriyorlar ve girmelidirler.
Fakat gizli munafıklar, nasıl ki bir kısım hocaları butun butun mÂnÂsız ve haksız bir tarzda ehl-i medresenin ve hocaların hakikî malı olan Risale-i Nur aleyhinde istimal ettikleri gibi, bazı felsefecilerin enaniyet-i ilmiyelerini tahrik edip, Nurlar aleyhinde istimal etmek ihtimÂline binaen, bu hakikati AsÂ-yı Mûs ve Zulfikar mecmualarının başında yazılsa munasip olur.
Said Nursî
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1
İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, Celcelutiye’sinde pek kuvvetli ve sarahate yakın bir tarzda Risale-i Nur’dan ve ehemmiyetli risalelerinden aynı numara ile haber verdiğini, Yirmi sekizinci Lem’a ile Sekizinci Şu tam ispat etmişler.
İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, Risale-i Nur’un en son risalesini Celcelutiye’de وَاسْمِ عَصَا مُوسَى بِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ fıkrasıyla haber veriyor. Biz bir iki sene evvel Âyetu’l-KubrÂ’yı en son zannetmiştik. Halbuki şimdi altmış dortte telifce Risale-i Nur’un tamam olması ve bu cumle-i Aleviyenin meÂlini, yani, karanlığı dağıtacak, asÂ-yı Mûs (AleyhisselÂm) gibi ışık verecek, sihirleri ibtal edecek” bir risaleden haber vermesi; ve bu mecmuanın “Meyve” kısmı bir mudafaa hukmune gecip başımıza coken dehşetli, zulumlu zulmetleri dağıttığı gibi, “Huccetler” kısmı da, Nurlara karşı cephe alan felsefe karanlıklarını izale edip Ankara ehl-i vukufunu teslime ve tahsine mecbur etmesi; ve istikbalde zulmetleri dağıtacak cok emÂreler bulunması; ve asÂ-yı Mûs (AleyhisselÂmın) bir taşta on iki ceşme akıtmasına ve on bir mu’cizeye medar olmasına mukabil ve muşabih bu son mecmua dahi, “Meyve”, on bir mesele-i nurÂniyesi ve “Huccetullahi’l-BÂliğa” kısmı on bir huccet-i katıası bulunması cihetinde bize kanaat verdi ki, İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, o fıkra ile doğrudan doğruya bu AsÂ-yı Mûs ismindeki mecmuaya bakar ve ondan tahsinkÂrane haber verir.
Said Nursî
AsÂ-yı MûsÂ’dan Birinci Kısım
Denizli Hapsinin Bir Meyvesi
Zındıka ve kufr-u mutlaka karşı Risale-i Nur’un bir mudafaanÂmesidir. Ve bu hapsimizde hakikî mudafaanamemiz dahi budur. Cunku yalnız buna calışıyoruz. Bu risale, Denizli Hapishanesinin bir meyvesi ve bir hatırası ve iki Cuma gununun mahsuludur.
Said Nursî
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
فَلَبِثَ فِى السِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ 4
ayetinin ihbarı ve sırrıyla, Yusuf AleyhisselÂm mahpusların pîridir; ve hapishane bir nevi medrese-i Yusufiye olur. Madem Risale-i Nur şakirtleri iki defadır coklukla bu medreseye giriyorlar; elbette Risale-i Nur’un hapse temas ve ispat ettiği bir kısım meselelerinin kısacık hulÂsalarını, bu terbiye icin acılan dershanede okumak ve okutmakla tam terbiye almak lÂzım geliyor. İşte o hulÂsalardan, beş altı tanesini beyan ediyoruz:
AsÂ-yı MûsÂ’dan İkinci Kısım
Huccetullahi’l-BÂliğa Risalesi / On Bir Huccet-i İmÂniyedir
Bu risaleyi Ankara ehl-i vukufu cok takdir ettikleri gibi; bu defa da beraatimize ehemmiyetli bir sebep ve kurf-u mutlakı kıran en keskin ve yuksek ve kuvvetli bir huccet-i kàtıa ve burhan-ı bÂhirdir.
Said Nursî
__________________