“Sevmediğiniz şey, belki hakkınızda hayırlıdır” (Bakara Suresi: 216)

[Bediuzzaman Said Nursî Afyon Hapishanesinde tecrid-i mutlakta iken talebelerine yazdığı mektuplardan bazı kısımlar]

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Sizi taziye değil, belki tebrik ediyorum. Madem kader-i İlÂhî bizi bu ucuncu Medrese-i Yusufiyeye bir hikmet icin sevk etti ve bir kısım rızkımızı bize burada yedirecek ve rızkımız bizi buraya cağırdı; ve madem şimdiye kadar kat’î tecrubelerle “Sevmediğiniz şey, belki hakkınızda hayırlıdır. (Bakara Suresi: 216.)” sırrına inayet-i İlÂhiye bizi mazhar etmiş; ve madem Medrese-i Yusufiyedeki yeni kardeşlerimiz herkesten ziyade Nurlardaki teselliye muhtactırlar ve adliyeciler memurlardan ziyade Nur kaidelerine ve sair kudsî kanunlarına ihtiyacları var; ve madem Nur nushaları pek kesretle haricteki vazifenizi goruyorlar ve futuhatları tevakkuf etmiyor; ve madem burada herbir fÂnî saat, bÂkî ibadet saatleri hukmune gecer; elbette biz bu hÂdiseden mezkûr noktalar icin kemal-i sabır ve metanet icinde mesrurÂne şukur etmemiz lÂzımdır. Denizli hapsinde teselli icin yazdığımız butun o kucuk mektupları size de aynen tekrar ederim. İnşaallah o hakikatli fıkralar sizi de mutesellî ederler.

Said Nursî

B. S. N. Tarihce-i Hayatı, Afyon Hayatı, s. 596

LÛ*GAT*CE:

futuhat: fetihler.

kesretle: coklukla.

mesrurÂne: surur icerisinde, mutlulukla.

tevakkuf: durma.
__________________