Ehli Beyt Kavramı
ehlibeyt kavramı uzerine
Ehli Beyt Kavramı Hakkında

Ehl-i Beyt kavramı hakkında oneEhli Beyt Kavramı ile ilgili bilgiler...
Ehl-i Beyt kavramı şimdiye kadar hep dar anlamda ele alınmıştır. Bu yaklaşım bicimi, cok sayıda muslumanı yanlış sonuclara, yanlış hukumler vermeğe goturmuş ve gereksiz yere muslumanların aralarının acılmasına neden olmuştur.

Sozcuk anlamıyla Ehl-i Beyt, ‘ev ehli’ (yani aynı evin catısı altında yaşayanlar) demektir.

Bu yazımızda Ehl-i Beyt kavramına Kur’an butunluğunde anlam vermeye calışacağız. Zaten en doğru olan da Ehl-i Beyt’i Kur’an’dan tanımaktır. Kur’an’daki Ehl-i Beyt’i tanıyabildiğimiz an, tarih boyunca bazı sahabelere yapılan saldırıların ve tek kanaldan Hadis-i Şerif kabul etmenin doğru olmadığını anlayabiliriz.
Ehl-i Beyt kavramı, İslam'ın başlangıcından Mekke'nin fethine kadar gecen surede cahiliye donemine ait dinî ve siyasi iceriğini korudu. Muslumanlar, Mekke'yi fethedince, dinî ve siyasi otorite, tamamen onların eline gecti. Artık bu tarihten itibaren Ehl-i Beyt kavramının iceriği de tamamen değişti. Zira Mekke fethedilip KÂbe putlardan temizlenince, Kureyş, Ehl-i Beyt olmaktan; "Allah'ın Evi" KÂbe, beytu'l-Âlihe olmaktan ve toplu halde Mekkeliler de Ehl-i Âlihe olmaktan cıktılar. Boylece Ehl-i Beyt kavramı, cahiliye donemine ait anlamlarını tamamen kaybetti ve Arap dilindeki aslı olan "ev halkı" anlamına yeniden donmuş oldu. İslam'ın tebliğ surecinde, ikisi Mekki biri Medeni olmak uzere, toplam uc sûrede gecen Ehl-i beyt kavramı da lugatteki asli anlamında, yani "ev halkı" anlamında kullanılmaya başlandı.

Hz. Osman'ın şehit edilmesi ve ona bağlı olarak gelişen siyasi olaylar, Muslumanlar arasında ic cekişmelere, ic cekişmeler goruş ayrılıklarına ve bolunmelere neden oldu. Başlangıcta siyasi olarak ortaya cıkan olaylar, daha sonra itikadi, ahlaki boyutlar kazanarak dinî mezheplerin doğmasına neden oldu. İşte bu gelişmelerden sonra "Ehl-i Beyt" kavramına, Şiî-Sunni cevrelerde, bir bicimde Kur'Ân'a ve hadislere de dayandırılarak, daha once hic kullanılmayan, oldukca farklı bir anlam kazandırıldı. O gunden bugune Ehl-i Beyt denilince, kimi cevrelerce Hz. Peygamber ve O'nun ev halkı; kimine gore sadece Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Huseyin ve onların soyundan gelenler; kimine gore Hz. Huseyin'in İranlı hanımından olma Zeyne'l Abidin'in soyundan gelen on iki masum imam ve onlara tabi olanlar, kimi cevrelerce de Rasûlullah'ın soyuna mensubiyeti sebebiyle seyyidlik ve şeriflik unvanları anlaşılır oldu.