Hz Muhammedin dilinden dualar
Peygamber efendimizin dilinden dualar
Peygamber efendimizin ettiği dualar


"Ey Allahım! Ey yedi goklerin Rabbi! Ey yuce arşın Rabbi! Ey bizim ve her şeyin Rabbi! Ey Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı indiren!

Sen ilksin ve senden once hicbir şey yoktur. Sen sonsun ve senden sonra hicbir şey yoktur. Sen belirginsin ve senin otende hicbir şey yoktur. Sen gizlisin ve senin dışında hicbir şey yoktur. Beni borctan kurtar ve beni yoksulluktan esenliğe cıkar." 1

ACIKLAMA

Bu peygamber duası, Hz. Fatıma' nın bazı isteklerine cevap olarak ona oğretilen dualardan biridir.

Duada “yedi gokler” denmesinin fizik ilimler acısından bir anlamı yoktur. Buradaki 7 rakamı, henuz tam acıklık kazanmamış bir ayırım ve sıralamanın ifadesi olmaktadır. Esasen 7 rakamı cokluğa işaret eder. Deneysel ilimlerin henuz ulaşamadıkları pek cok sır, evren bunyesinde saklı durmaktadır. 7 gok, 7 ayrı plan, 7 ayrı varlık kategorisidir. Uc boyutlu Âlemimizin ustundeki varlık planlandır ki, deneysel ilimler henuz bunları acıklayamıyor. Din, bir vahiy urunu olarak, bunların varlığına dikkÂt cekmekte, insanoğlu gayret ve tetkikleri sayesinde bu sırları zamanla cozmektedir. Kur'an ve hadis bu gibi sırlara işaret eder, ancak vahyin değil aklın tetkik alanı icine giren bu sırlara son acıklamayı getirmez. Onu yapacak olan akıldır. Bu yuzden Kur'an, insandan, bir İlahî gorev olarak, aklını kullanmasını ısrarla istemektedir -

Arş da henuz tam acıklığa kavuşmamış kavramlardan biridir. 2 Bazı îslam buyuklerine gore arş, insanın kalbidir ki evrensel oluşların tumu onun cevresinde dolanıp durur ve bu yuzden o, Allah'ın da surekli yuzunu donup baktığı bir nazargÂhtır.

Bu hadiste Allah'tan "ilk", "son", "gizli" ve "acık" olarak birbirine zıt gibi gorulen niteliklerin sahibi olarak bahsedilmiştir. Bu beyan, insanın Allah'ı idrakinin tavır ve seyrini gostermesi bakımından ilginctir. Yine bu hadisten anlıyoruz ki Allah, insanoğlunun kavradığı ve kavrayamadığı şeyleri kuşatan kulli ve erişilmez kudrettir.

. "Allahım! Butun ovguler (hamdler) sana mahsustur. Sen yerin, goklerin ve bunlarda bulunan her şeyin sahibi ve mutasarrıfısın. Hamd sanadır, Allahım! Sen goklerin ve yerin ve bunlarda bulunan şeylerin aydınlığısın. Hamd sanadır, Allahım! Sen goklerin ve yerin ve bunlar icinde bulunan her şeyin sultanısın. Hamd sanadır, Allahım!...

Sen Hak’sın. Vaadettiklerin haktır. Senin huzuruna geleceğimiz muhakkaktır.

Sozun haktır Allahım, cennetin, cehennemin haktır.

Peygamberler hak, onlardan biri olan Muhammed haktır.

Kıyamet hak, haşir ve neşir haktır.

Allahım, sana teslim oldum, sana inanıp bağlandım, sana guvenip dayandım, sana donup yoneldim, senin lutfettiğin delillere dayanarak tartıştım, her işimde seni hakem yaptım.

Beni bağışla, gecmiş, gelecek gizli ve acık surcmelerimi affet. İlk sen, son yine sensin. Senden gayrı tapılacak yoktur."3

119. "Allahım! Beni oğrettiğin şeylerden yararlandır ve bana, yararlı olacak şeyleri oğret. İlmimi artır, Allahım. Her turlu hamd, her yerde ve her zaman Allah'adır.

Cehennem azabından Allah'a sığınırım."

ACIKLAMA

Bu hadisi şerif iki noktaya dikkat cekmektedir:

1. Mumin, surekli ilim peşinde koşacaktır,

2. İlim, insan hayatına yararlı olduğu surece makbuldur. İnsanın mutsuzluğuna, perişanlığına sebep olan ilim, sadece kuru bilgidir ve ondan hayır gelmez.

İslam duşuncesi, insan hayatına hizmet sunacak yararlı bilgileri kutsarken şunu gostermek peşindedir: Gaye insandır, insanın mutluluğudur. Her şey bu mutluluğa bir şeyler kattığı surece makbuldur. İlim de oyledir. Eşya ve olayların bazı inceliklerini bilme şeklinde bir hunerler serisi, insanın aleyhine kullanıldığında, ilim olmaktan cıkar; musibet olur. İşte bunun icindir ki, Hz. Peygamber, ilim ve bilgine en buyuk saygıyı gostermek gerektiğini oğretir ve ilim peşinde olmayı ibadetlerin en yucesi diye nitelendirirken bir yandan da insana mutluluk getirmeyecek kuru bilgiden Allah'a sığınmıştır.

İnsanlık, Hz. Muhammed'in bu tavrının ne kadar onemli bir gerceğe dikkÂt cektiğini, yaşadığımız yuzyılda cok iyi anlamıştır. Hiroşima'da milyonları mahveden bomba, sivil hedeflere atılıp yuz binleri zehirleyen kimyasal bombalar ve daha bir yığın felaket ve olum getiren unsur "faydasız bilgi” ye ornekler halinde gozler onundedir.

Anlaşılmaktadır ki insana kuru bilgiyi vermek, mutlu bir gelecek icin yeterli değildir. İnsanı; gonul zenginlikleriyle, insan sevgisiyle, kısaca erdemlerle donatmak lazımdır. Hz. Peygamber'in işaret etmek istediği nokta da budur. Aksi halde, kuru bilgi, insanlığın gozyaşlarını daha cok akıtacaktır: Bomba yağdırarak, tetik cekerek, zehir kusarak...

120. "Allahım, verdiğin rızıklara kanaat etmemi nasib et. Hatalarımı ort. Bana surekli afiyet ihsan et. Beni affet ve ruhumu kabzettiğin zaman bana merhamet et. Allahım; beni, takdir etmediğin bir şeyi talep eder halde dunyadan ayırma. Takdir ettiğin şeyin bana ulaşmasını da kolaylaştır, Rabbim. Allahım, cocuklarımı ve bana hakkı gecmiş olanları, benden hayırlı memnunlukla memnun kıl. Allahım, beni, kendisi icin yarattığın şeye vakit ayıracak hale getir ve beni, kendime zorla meşgale edindiğim şeyle oyalama. Bana azap etme Rabbim. Senden af diliyorum. Beni mahrum bırakma. Senden yardım istiyorum. Allahım, nefsimi nefsimde zelil kıl ve senin sÂnını benim benliğimde yucelt. Bana senin onunde boyun eğmeyi, senin rızan icin hareket etmeyi, senin hoşlanmadığın şeyden uzak durmayı ilham et, ey merhametlilerin en merhametlisi!.."0

ACIKLAMA

Bu dua hadis, insanın madde ve ruh zaferine giden yolu gostermiş, mutluluğun sırlarını toplamış bir kelamdır. Belli başlı noktalara işaret edelim:

Surekli afiyet isteniyor: Hz. Peygamberin bu afiyet konusunda hassas olduğunu goruyoruz. O, tek başına zenginlik, guzellik, mevki vs. istemeyi değil, afiyet istemeyi oğutlemiştir. Bu neden boyledir?

Tek başına hicbir değer mutluluk getirmez. Mutluluk bir seri değerin vucut verdiği bir kompozisyondur

Kaynak:
Kendi Dilinden Hz. Muhammed; Prof.Yaşar Nuri Ozturk