İslam ve Akraba Evliliği
islamiyette akraba evliliği
Dinimizde Akraba Evlilikleri
islam dininde akraba evliliği

Akraba Evlilikleri Zararlı Olduğu Halde, Dinimiz Bundan Sakındırmamış, Hatta Teşvik Babından Hz Ali İle Hz Fatma (ra) İzdivac Etmişler

EvvelÂ, akraba evlilikleriyle ortaya cıkması muhtemel hastalıklara bir goz atalım:

"İrsi hastalıklar": Ana babadan cocuğa"irsi olarak"gecen hastalıklara verilen addır İrsî hastalıklara, yakın akraba olan (ana-babanın) cocuklarında, diğer cocuklara oranla daha cok rastlanır Akrabalar arasında yapılan evliliklerden doğan cocuklarda, ortak atadan aktarılan ve irsî hastalığın taşıyıcısı olan genlerden iki tane bulunması ihtimali buyuktur

Az rastlanan irsî hastalıklardan birisi akşınlık (Albinizm)dir Akşınların gozlerinde ve saclarında boya maddesi (Pigment) yoktur Bu hastalık sadece gorunuşu bozmakla kalmaz, yarı korluğe de yol acar

Veraseti , DNA adı verilen ve gen adlı birimlerde toplanmış olan bir madde gercekleştirir Genler organizmanın gelişmesini duzenleyen bilgiyi taşırlar

Bazı hastalıklar irsîdir ve bu hastalıklara bir enzim yetersizliği yol acar Vucutta meydana gelen butun "biyokimyevi" hadiseler, enzimlerin kontrolu altında gercekleşir Butun "birleşimler" ve "cozulmeler" belli bir sıra izlerler Yani bir madde doğrudan doğruya son urune donuşmez, daha once ceşitli bileşik dizilerinden gecer İstenilen son urunu meydana getirmek icin bu dizilerdeki bileşiklerin her birine yeni maddeler eklenir ya da cıkarılır

Zek geriliğine yol actığı sanılan Mongolizm, Fenilketonuri gibi 28 kadar irsî hastalık bilinmektedir Bunlarda yetersiz enzim tespit edilmiştir

Orak hucreli anemi, Talessemi gibi bazı kan hastalıkları, ayrıca sistinuri, ve galaktosemi de irsî hastalıklardır Saniyen İslÂm, akraba evliliklerini teşvik etmemiş, belli bir cercevenin dışındakilerin evlenmelerini tecviz etmiştir Salisen, İslam'ın yasaklar cercevesi icine aldığı akrabalar da kucumsenmeyecek kadar bir yekûn teşkil etmektedir Mamafih, aslında zararlı olan akraba evliliği değil anne-babada mekni bulunup evlenince, katlanıp cocukta ortaya cıkan hastalıklardır Bir aile, bir sulale, bir oymak ve bir kabilede bu hastalıklardan biri varsa, aynı oymak icinde aynı hastalığı taşıyan iki kişi izdivacla bir araya gelince, hastalık ortaya cıkıyor Yani cocuk annesinde ve babasında meknî bulunan bu hastalığı tevarus edinmiş oluyor

Şimdi, eğer, boyle bir hastalık taşıyan aile; kabile icinde değil de dıştan olsa, hatta evlenenlerin biri Cin'den biri de Macin'den gelse hastalık olmayacak mı? Aksine, kimden ve nereden olursa olsun, cocuğun kaderi olarak ortaya cıkan, anne-baba hastalığı akrabadan olmuş, uzaktan olmuş fark etmez Binaenaleyh, asıl mahzurlu olan, iki hastanın bir araya gelmesi, cocukta, kÂmil mÂnÂda ortaya cıkan bu tur hastalıkla hasta olanların evlenmesidir

Bu tur hastaların evlenmesiyle cocuklarda bir kısım Ârızalar oluyorsa, hekimler bunu araştırmalı; şayet boyle bir hastalık varsa, bunların evlenmeleri tecviz edilmemelidir Boyle, aynı kabile aynı oymak icinde, izdivacla ortaya cıkan hastalıklarda hassasiyet gosterildiği gibi, dunyanın t obur ucundan alıp evlendireceğimiz kimseler hakkında da titiz davranılmalıdır Zira aynı hastalık onlarda da olabilir, dolayısıyla aynı vahim netice, onlar icin de bahis mevzuudur BinÂenaleyh boyle bir meselede belli cercevenin dışında akraba evliliklerine cephe almak bir haksızlıktır ve ilim adına faraziyecilerin işine de cok yaramayacaktır

Şayan-ı teessuftur, bir kısım dindar ilim adamları da meseleyi faraziyecilerin aceleciliği icinde ele alarak, tıbbî hukme menat teşkil eden hususu tamamen kulak ardı edip, "zaten Kur'Ân'da butun butun akraba evliliklerini yasak etmiştir" diyerek Kur'an' la tenakuza duşmektedirler Bir kere Kur'Ân-ı Kerim: "Ey peygamber, biz, ucretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini, Âllah in sana ganimet olarak verdiği (savaş esirlerinden) elinin altında bulunan (cÂriyeleri) , amcanın, halalarının, dayının ve teyzelerinin seninle beraber goc eden kızlarını sana helÂl kıldık Bir de kendisini (mehirsiz olarak) peygambere hibe eden ve peygamberin de kendisini almak dilediği inanmış kadını, diğer mu'minlere değil, sırf sana mahsus olmak uzere (helÂl kıldık) Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunan (cariyeleri) hakkında muminlere ne farz ettiğimizi bildik (onların bu hususta ne yapması lÂzım geldiğini acıkladık) ki,sana bir zorluk olmasın, (sen bir sıkıntıya, guc bir duruma duşmeyesin) Allah, cok bağışlayan, cok merhamet edendir " (Ahzab/50)

Pratikte de, ne peygamberimiz ne de Ashap efendilerimiz, muharremÂt ayetiyle cercevesi belirlenenlerin dışındakilerle evlenmede beis gormemiş ve bu mubahı kullanmışlardı Efendimiz, (sav) halasının kızı Zeyneb binti Cahş'la; Hz Ali amca torunu Hz Fatıma'yla ve daha yuzlercesi yuzlercesiyle evlenmişti Hem sıhhatli bir oymak icinde nicin kız alınıp verilmesin ki? Hatta, o oymak ve o sulÂlenin sıhhat, ruh, karakter ve fiziki yapısının korunması icin bunda fayda bile olabilir MeselÂ, DÂğıstan halkının umumiyet itibariyle bu mevzudaki hassasiyetleri sayesinde, sağlam nesiller olarak bugunlere kadar gelip ulaştıkları soylenmektedir Denilebilir ki, bunlar daha sıhhatli, daha zinde, Allah'ın bir lutfu, ihsanı, takdiri olarak daha uzun omurlu olabilmişler

Şanlı Osmanlı devletinde de bu mubah kullanılıyordu ama, endişe edilen rahatsızlıkların pek coğu yoktu Hatta, bizzat Âl-î Osman HÂnedanı bu mubaha karşı acıktı ve bizim korkulu ruyalarımız sayılan hastalıklardan hicbiri de bilinmiyordu Hem bir insan kendi soyunun, sopunun, sıhhatini; guclu, kuvvetli ve zinde olmasını duşunuyorsa, tabii ki, en sıhhatli ailelerden kız alacaktır Kendi kabilesi en sıhhatli ise neden ondan almasın ki?

Hasılı, ciftlerin bir araya gelmesinde mahzur teşkil eden şey uzak ve yakın olmaktan daha ziyade; eşlerin bir araya geldiklerinde, cocuğun acı kaderi olabilecek hastalıklardır Ve zannımca uzerinde durulması gerekli olan da budur Yoksa, insanlara faideli olan şeylerin en kucuğunu dahi ihmal etmeyip gosteren ve bir yudum icki gibi, zararın en kucuğunun uzerinde hassasiyetle durup onları sakındıran Kur'Ân-ı Kerim, cok onemli şeyleri onemsememiş; cok onemsiz şeyler uzerinde de fazlaca durmuş sayılırdı ki, bu da onun herkesce kabul edilen "muvazene kitabı" olma ruhuna aykırı demektir

Kur'Ân-ı Kerim: "Size (şunlarla evlenmeniz) haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren analarınız, sut bacılarınız, karılarınızın anaları, birleştiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan uvey kızlarınız - eğer onlarla henuz birleşmemişseniz, (kızlarını almaktan oturu) uzerinize bir gunah yoktur - kendi sulbunuzden gelen oğullarınızın karıları ve iki kız kardeşi bir arada almanız Ancak gecmişte olanlar hÂric Şuphesiz Allah, cok bağışlayan, cok merhamet edendir" (Nisa-23) ayetiyle haram olanların cercevesini belirledikten sonra, yukarıda temas edip gectiğimiz Ahzab sûresinin 50 ayetiyle de şoyle buyurarak:

"Ey peygamber, biz, ucretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği (savaş esirlerinden) elinin altında bulunan (cariyeleri), amcanın, halalarının, dayının ve teyzelerinin seninle beraber goc eden kızlarını sana helÂl kıldık Bir de kendisini (mehirsiz olarak) peygambere hibe eden ve peygamberin de kendisini almak dilediği inanmış kadını, diğer mu'minlere değil, sırf sana mahsus olmak uzere (helal kıldık) Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunan (cariyeleri) hakkında muminlere ne farz ettiğimizi bildik (onların bu hususta ne yapması lÂzım geldiğini acıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın, (sen bir sıkıntıya, guc bir duruma duşmeyesin) Allah, cok bağışlayan, cok merhamet edendir" (Ahzab/50) herhangi bir iltibasa meydan vermeyecek şekilde, neyin yasak olup, neyin olmadığını apacık gostermektedir

Bununla beraber, evlenmeyi, sağlık prensiplerine riayet olcusu icinde mubah kılmak başka, izdivaca zorlamak başkadır Belli bir cercevenin dışındakilerin evlenmelerine yollar acık ve herhangi bir mÂni yoktur Ama, aynı zamanda, evleneceklerin sağlık acısından bir araya gelip gelemeyeceklerinin tetkik ve araştırılması neticesinde, şayet, bir mahzur bahis mevzuu ise boyle bir izdivacın engellenmesinde de sakınca yoktur Hatta, engellemek, yararlı ve insanidir

netten alıntı