Dua almaya bakin
Dua almanın onemi
Dua almak

Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir.
Duğun gunu cok koyun ve inek kesilir.
Et kokuları mahalleyi sarar.
Ancak evin bitişiğinde, musluman,
dul bir kadın, dort yetimiyle yaşamaktadır.
Hepsi de gunlerdir actırlar.
Kadıncağız, duğun evinin kapısını calıp, ‘ateş’ ister.
Ancak maksadı başkadır.
‘Belki yemek verirler’ diye gitmiştir.
Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.
Kadıncağız, bir daha gidip ‘ateş’ ister.
Yine eli boş doner.
Ucuncude yine oyle.
Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına.
Hallerini anlamak icin dehlize iner ve
dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.
Yetimcik, annesine yalvarıyor:
- Anneciğim, ne olur bir daha git.
Belki bu sefer birşey verirler.
Kadın ağlamaklıdır:
- Uc defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.
Adam bunu duyar. Kalbi sızlar.
guzel bir ‘Sofra’ hazırlatıp, gonderir evlerine.
Ve dehlize inip, dinler yine.
Yetimlerin en kucuğu du ediyor:
- YÂ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse,
sen de ona ikram et!
Onu îmanla şereflendir!
Ardından;
- Âmiiiin! sesleri yukselir.
O anda, kalbi doner ateşperestin.
Ve ‘ŞehÂdet’i getirip îmanla şereflenir.

Nitekim;

Sadaka, belÂyı onler.
Ama duÂ, kaderi değiştirir!