Kar yağıyor tane tane...
Her kar tanesi, Allah'ın gonderdiği bir mektuptur...

Kar yağıyor tane tane...

Nakış nakış işlenmiş, bicim bicim suslenmiş... Karlar, yuzlerce metreden gelir, hem de salına salına... Kim işler bu taneleri? Kim susler her yeri? Acaba ne diyor bu şekiller? Kim acacak bu perdeleri?

Yağmurların dizginini elinde tutan, karın dizginini de elinde tutuyor. Atın dizginlerine sahip olan bir arabacı, arabasını nasıl istediği yere sevk eder, aynen oyle de bulutları ruzgÂr atına bindiren, onun dizginini tutan, yukseliş ve alcalış mesafelerini ayarlayan, bir de kar tanelerini hem tane tane yağdıran, hem bunların birbirine yapışarak cığ gibi başımıza duşmesini onleyen, hem de duşen kar tanelerinin her birini susleyen de, Sani-i Kerim olan Allah'tır...

Kar yağdığı sıralarda siyah bir mukavva hazırlayınız ve hazırladığınız bu mukavvayı karın altına uzatınız. Yağan kar tanelerine buyutecle bakınız. O zaman altı koşeli, sekiz koşeli kar taneleri goreceksiniz. Ayrıca bir genc kızın ceyizine işleyeceği nakışların bu kar taneleri uzerinde bulunduğunu da goreceksiniz. Kar tanelerine ait yazı ve resimler mecmualarda bol bol yer alıyor; bir bakın bakalım, Allah'ın sanatı nasılmış?

Wilson A. Bentley 1885'te kar tanelerinin fotoğraflarını cekmiş. Bunun icin elli sene soğuğa ve cetin hava şartlarına goğus germiş. En buyuk problem, kar tanelerinin fotoğrafını cekebilmek icin, onların kalıbını almak... New York Universitesi Atmosferik İlimler Araştırma Merkezi Muduru J. Schaefer bu işi halletmişti. Bulunan kimyevi maddelerle kar tanelerinin kalıpları alınıyor, mikroskop altında inceleniyor ve fotoğrafları cekiliyor... Bentley 1931 yılında 2000 kadar kar resmini hazırlayıp, neşretmiş.

Sonuc: Hicbir kar kristali birbirine benzememektedir!

Yağmakta olan kar tanelerini alıp inceledikce yeni yeni şekiller gormek mumkun. 18 santimetrekarelik bir kar alanının kalınlığı 25 santim ise burada bir milyondan fazla kar tanesinin olduğu duşunulurse ve bu kar tanelerinin de birbirine benzemediği hatırlanırsa, meselenin ciddiyeti kendiliğinden anlaşılır. Bu kadar kar tanesi ve bir o kadar şekil... SanatkÂrı takdir etmemek elde değil!

Kar tanelerindeki nakışlara bakınca, bir dindar şahıs cıkıp, "Her kar tanesini yere indiren bir melek vardır" dese, itiraz edemeyiz.

Kar, bazen sulu sepken, bazen fırtınalı yağar. Tipi, oldukca korku salar. Kurt, dumanlı havayı severmiş. Fakirler, tipide donar. Fakat kışın soğuğu, fırtınası, catık suratı otesinde baharın cicekleri ve bereketi vardır.



Hekimoğlu İsmail-zaman