Olum Oldu Başınız Sağ olsun
Başınız sağ olsun olum oldu.
Her canlı olumu tadacaktır



Dunya, hic kimse icin konaklama yeri değildir. Olum son da değil. Ahirete gocmeden once yaşadığımız şu dunyada şuurlu hir şekilde Allah 'in rızasına uygun bir hayat gecirmeye calışmamız lazım. Olen bir kimsenin yakınlarına "basınız sağolsın!" deriz ve coğunlukla "dostlar sağ olsun" turunden cevaplar alırız. Gerci insan duşunuyor; olen kişi benim canım ciğerim; dostlar sağ olmuş kime. ne faydası olur? Daha doğrusu oluyu geri getirebilir mi? Soz buraya gelmişken, Ahmet ağabeyden soz. etmem gerekiyor. İyi niyetli, saf bir adamdı. Uzun zamandır onunla goruşmemiştik. Ne zaman bir araya gelsek dini konulara girerdik. Sohbetimiz koyulaştıkca konuyu başka yonlere cekmek icin uğraşırdı.
Şakayla karışık "Islama ne zaman doneceksin Ahmet abi?" diye sorduğumda, hep aynı cumleyi tekrarlardı: "Aliciyim, daha yaşımız genc" der ve şoyle eklerdi: "Allah'ın Resulu bile kırk yaşına geldiğinde peygamber olmuş... Hele şu dunyanın tadını cıkaralım once..." der dururdu. Gecen gun duyduğumda sarsıktım: Ahmet abi olmuş! Kendi kendime dedim ki: Nasıl olur? Daha yapacak işleri yok muydu? En onemlisi hani İslamı dolu dolu yaşayacaktı? Kimbilir belki teslimiyetle iman edecekti. Ama maalesef kısmet değil miş. Alı zaman, o kadar cabuk geciyor ki... Bir gun bile olsun ciddi anlamda başağrıs! dahi cekmeyen Ahmet abi. olume beklemediği bir anda yakalandı. Sağlığına, malına mulkune ve yakın cevresine guvenirdi, fakat evdeki hesap, carşıya uymadı.
Keşke Rabbimizin şu buyruğunu duyup ona gore ha-zırlansaydı: "Nerede olursanız ahin. velev ki yuksek ve tahkim edilmiş kalelerde (hisarlarda) bulunun, olum size gelip catar."(Nisa, 78). Yine Enbiya suresinde gecen şu ayet "Her nefis Olumu tadacaktır. Biz. sizi ser ve hayırla (bela ve zorlukla, sıhhat ve nimetle) imtihan ederiz. (Ta ki sahredi etmemeniz, şukur veya isyanınız ortaya cıksın.) Ve (her halukarda) bize donduruleceksiniz (amellerinizin karşılığını alacaksınız)". Ve Bakara suresinin şu ayetleri: "Andolsun ki (itaat e-deni isyankar olandan ayırt etmek icin) sizi biraz korku (oruc tutmak veya kıtlıkla bira aclık (zekat vermek veya maldan-mulkten zararla) mallardan, (hastalık ve vucut zayıfiığıyh) canlardan ve (gokten inen veya yerden cıkan ilahi afetlerle) mahsullerinizden eksiltmekle (veya mahsul ve meyveleriniz mesabesinde olan evlatlarınızı elinizden almakla) imtihan edeceğiz. Sabredenleri mujdele. O (sabreden) kimseler ki bir musibet (bela) geldiği zaman "Muhakkak biz Allah'ın (dunyada teslim olmuş kullarıyız! ve muhakkak biz (olumden sonra ahrette diriltilmek uzere) ona donuculeriz" diyenlerdir Evet, şu glercek gibi gorunen yalancı dunya, hic olmeyecek-mişiz gibi her şeyimizle bağlandığımız bu dunya. Ahmet abi gibi daha niceleri, ahireie uğurlayacak.
Hem kimsenin yaşı-nabaşına. huyunasııyıına bakmadan. Demek ki herkes vakti gelince olecek. Ne mutlu o insana ki. imanıyla. guzel ahlak ve ibadetiyle tatil bir olumle cennete gider. Allahu Teala, Fecir suresinde şoyle buyuruyor: "(Olum sırasında o mu'miniıı nefsine denilir ki) Ey mutmain nefis'. (Nimetlerine şukur, mihnetlerine sabır ettiğin icin) Sen O'ndan (verdiği nimetlerden) razı. O da (senden) razı olarak Rabbine don! (Allah buyurur ki) Haydi benim (salih) kullanımı katıl ve (onlarla beraber) cennetime gir." İmanlı okluğu halde gerekli şartları yerine getirmeyenler ise bir sure cehennemde kaldıktan sonra cennete girebilecek. İman etmeyen (ateistler) İse ebedi cezalarını cekmek uzere cehenneme alılırlar. "Ve derler ki; Keşke (bu ahiıvt) hayatım icin (hayırlı ameller) takdim etmiş olsaydım." Dunya, hic kimse icin konaklama yeri değildir. Olum son da değil. Ahirctc gocmeden once yaşadığımız şu dunyada şuurlu bir şekilde Allah'ın rızasına uygun bir bayat gecirmeye calışmamız lazım. Hastalık, yaşlılık, belalar gelip calmadan obur tarafa hazırlanmalıyız. Kendimize ceki duzen verip Kur'anı Kerim'in soylediği şekilde yaşamaya gayreı sarf'etmeliyiz


vuslat dergisi
Ali Catalyurek