Hurufilik hakkında bilgi


Batıl inanclara sahip bir fırka ve uydurulmuş bir inanc sistemi.
Hurûf, harf'in coğuludur. Harf, Arapca'da alfabeyi teşkil eden işaretlerin her biridir. Soz manasına gelir.
Hurûfî, Arapca sıfat olup, İlm-i hurûf ile ilgili olarak harflerin sırlarına dair itikat ve duşunceye inanan kişi demektir.

Fadlullah-ı Hurûfî'ye tanrı derler. Namazı bir kere kılmak, orucu omrunde bir gun tutmak farzdır. Gusl edip de vucûdunuzu hırpalamayınız derler. Hazret-i Ali'nin sozleri diyerek uydurdukları Hutbet-ul-BeyÂn ve başka kitaplarında hadîsler duzerek "Ali'yi sevenlere gunÂh zarar vermez. İbÂdete luzûm yoktur, haramlar helÂldir" derler. Baba ve dede adı verilen hurûfî ileri gelenleri, papazlar gibi gunÂh cıkarırlar.

Hurûfîliğin kurucusu olan Fadlullah-ı Hurûfî, nokta ilmi diye bir şey uydurdu. "Bu iş mubahtır, nokta cift geldi. Falan şey haramdır, nokta tek geldi" gibi sozlerle insanları kandırmaya calıştı. Harflere bÂzı mÂnÂlar vererek bir takım işÃ‚retlerle, anlaşılmayan şeylerle dolu olan CÂvidÂn adındaki kitabını yazdı. Once peygamberlik, sonra da tanrılık iddiasında bulundu. Butun dinleri inkÂr edip, İslÂmiyet'le alay etti. Haramlara mubÂh, nefsin arzularına serbesttir dediği icin Hurûfîlik cÂhil ve kotu insanlar arasında yayıldı.

Fadlullah-ı Hurûfî'nin oldurulmesinden sonra, yardımcılarından Aliyyul-a'l adlı birisi Anadolu'ya gelerek bir BektÂşî tekkesine girdi. Hurûfîliğe Âit bozuk fikirleri gizlice yayıp cÂhilleri aldattı. Hacı BektÂş-ı Velî'nin yoludur diyerek haramlara mubÂh ve nefsin arzularına serbesttir dedi. İnsanları aldatabilmek icin kendisine BektÂşî diyerek, Hûrûfîliği yaydı. ZamanlaOsmanlı Devleti'nin Yeniceri ordusuna da sızan Hûrûfîler, zaman zaman yenicerileri isyÂna teşvik ederek fitneler cıkarıp buyuk karışıklıklara sebeb oldular.