Kubbealtı Vezirleri nedir?

Osmanlı Devleti idaresinde, merkezde bulunan kubbealtı vezirleri vardı. Bunlar; devlet yonetiminde onemli gorevler ustlenmiş olan, idarede son derece deneyimli olan vezirlerdi. Bu vezirlerin her konuda soz soyleme hakları ve bilgileri vardı. Bir ceşit devlet bakanı durumundaydılar. Bu kişiler, devletin cok ceşitli kademelerinde gorev aldıktan sonra, Rumeli Beylerbeyliği’nden terfi edince, Kubbealtı Veziri olurlardı.

Kubbealtı Vezirleri, birer Divan uyesi idiler. Devlet sorunları hakkında uzman durumundaydılar ve goruşleri onem taşırdı. Bunlar aynı zamanda devlet icin birer yedek guc teşkil ediyorlardı. Orneğin; bir bolgede isyan cıktığında, bunlardan biri ordunun başında oraya gonderilirdi ve problemin cozumu sağlanırdı. Ayrıca Osmanlılar icin buyuk onem arzeden Şam, Mısır, Budin gibi eyaletlere bu kişiler vali olarak gonderilirlerdi ve devletin otoritesini teşekkul ettirirlerdi. Ya da, ani bir savaş cıktığında bunlardan biri serdar tayin edilirdi ve ordunun başında sefere cıkarlardı. Bunlar tam bir acil durum uzmanları idiler ve gorevlerini icra ettikten sonra merkeze geri donup eski gorevlerine devam ederlerdi.

Kubbealtı Vezirleri, teşrifatta Vezir-i Azam’dan sonra gelirlerdi. Divanda, Vezir-i Azam’ın sağ tarafında ve kıdem sıralarına gore otururlardı. En sondakine, Kucuk Vezir denirdi.

Sadrazam seferde ise veya başka bir goreve gitmiş ise, padişah bir Sadrazam vekili tayin ederdi. Bu vekil daima Kubbealtı Vezirleri’ndendi. O zaman goreve getirilen vezirin unvanı, sadaret kaymakamı olurdu. Yetkileri ise, taşradaki Vezir-i Azam’ın yetkilerine eşdeğer olurdu.

Koprulu Mehmet Paşa, sadrazam olduktan sonra Kubbealtı Vezirleri’nin sayısını azaltmıştır. Daha sonra da yavaş yavaş kalkmıştır. 1731’den sonra kubbealtı veziri olarak kimse tayin edilmemiştir.