‘’O gun arz başka arza,
Gokler de başka goklere
Cevrilecektir! ’’ İbrahim, 48

Allahın harikası, kalbin yakıtı.
Bu kerim ayetler,
Muminlerin kalbine ve ruhuna,
Mahşer inancını yukler.

Toplanma gununde,
Yer yuzu dumduz,
Hic bir nişan kalmamış,
Tam anlamıyla,
Kıyamet kopmuş olacak.

Cenab-ı Hakk’ın c.c.
Emriyle dort buyuk melek,
Yer yuzune inerler.
Bu şerefli gozeticeler,
Fahri KÂinat efendimizin,
Kabri şerifini,
Aramaya koyulurlar.
Fakat bulamazlar.
Arza seslenirler,
Arz cevabında:
Bilmiyorum diyecek.
Bunlar boyle hayrette iken,
Efendimizin kabri uzerinde.
Bir nur,
‘’Kabri Resulûllah budur’’
Diyecek.
Melekler Ravda’ya yaklaşıp
Allah Resûlune s.a.v.
Selam verecekler:
EsselÂmu aleyke
Ya Muhammed!
Ey! Temiz ruh kalk.
Ey!
Ruh-u tayyibe-i nebebviyye.
Temiz cesedine don.
Bu gun,
Hesap ve rahmet gunudur.

Peygamberimizin s.a.v.
Mubarek kabri,
Bir miktar kıpırdar,
Toprak yarılacak.
Efendimiz kalkıp oturacak.
Seyyid-il Enam,
İki tarafına bakarak,
Cihanı harap olmuş gorunce,
Ağlayacak.
Ey Cebrail!
Bu gun,
Buluşma,pişmanlık,
Hasret Gunudur.
Ey Cebrail!
Beni mujdele.
Cebrail a.s.
Ey Allahın Resûlu!
Senin icin,
Liva ûl’Hamd, Tac, Hulle,
Getirdim.
Ey iki cihanın nuru!
Senin icin cennetler donatıldı.
Cehennem kapıları kapandı.

Seyyid-il KÂinat:
Ben bunları sormuyorum.
Ben ummetimi arzu ediyorum.
Ummetim nerede?

Cebrail a.s.:
Ya Resûlullah!
Rabbimiz, c.c.
Senden başka arzdan,
Hic bir kimseyi kaldırmadı.

İnsanları yerlerinden,
Kabirlerinden kaldıran sûr,
Vaad olundukları,
Bir Âleme kalkış cağrısı,
Âlemin dirilişi,
Kıyam sûru’nun anı,
Yaklaşınca,

Rabbul alemin c.c.
Butun ruhları,
Sûr icine doldurduktan sonra,
İsrafil a.s. ufurmesini,
Şoyle emir buyuracak:

‘’İzzet ve celÂlim hakkı icin
Her bir ruh kendi cesedine donsun’’
İsrafil a.s. Sûr’u ufurunce,
Ervah, arı kovanından cıkar gibi,
Cıkıp yayılacaktır.

“Tek bir cığlık kopar, hepsi, hemen
huzurumuza getirilmiş olur.Yasin: 53

'Gozleri donmuş olarak,
dağılmış cekirgeler gibi,
kabirlerinden cıkarlar
ve cağırana doğru koşarlar.'
Kamer: 7-8

Bunu takiben,
Arz yarılıp,
Herkes kabri uzerinde,
Yerini alacak.
Kafirler:
‘’Vay bize, bizi kabirlerimizden
Kaldıran kimdir.’’ Yasin:51
Onlar gercekle yuz yuze gelince,
Hayret ve dehşetden boyle diyecekler.
Nereye gidiyoruz?
Başımıza neler gelecek?

Mu’minler:
‘’Bu Allah’u azimuşanın,
Vaad buyurduğu ve
Peygamberlerinin doğrulukla
Duyurdukları kıyamettir’’ Yasin:52
Diyecekler.

Kabirlerinde,
İnsanlar kalktıkları vakit,
Vucudları cıplak...
Mahşer karanlık olacak.
Guneş ve ay ışıksız kalır.
Orada ne bir cukur ne de
Bir tumsek gorursun.
Mahşer yerinde,
Yuksek bir yer yoktur ki,
İnsan onun arkasında gizlensin.

Mahşer ehli,
Saf saf ayrılacak.
Mu’minler uc saf.
Kafirler, yuz yirmi saf olacak.
Aralarında buyuk mesaferler
Vardır.
“Allah c.c. şoyle buyurur:
“Ey suclular!
Bugun mu’minlerden ayrılın. Yasin:59

Bu ilÂhi kelam,
Her Zalimde her azgında
Şaşkınlık dehşet uyandıracak.

İnsanlar,
Bu şekilde uzunca,
Bekleyecek,
İşte o vakit,
Her bir kabahat,
Her bir ayıp,
Gozler onune serilecek.

İnatcı kafirlerin,
En sert yapılı olanları
İslama en fazla,
Nefret kin besleyenler,
Vahye peygambere,
Hakaret yapanlar,
’’ Hadi gucun varsa
Gokleri parca parca uzerimize indir
Ya sen ya biz yok olup gidinceye kadar
Senin yakanı bırakmıyacağız ‘
Diyenler,
Hesap verecekler..
Onlar,
Zalimlerin en şerlisiydi,
Sırt cevirip buyukluk tasladılar,
Akıllarına,
Sığmayan bir inkarla.
Bakın kafirlerin sonlarına,
Husran, dayanılmaz bir ateş,
Hicbir, FÂcir ondan kurtulamaz.

Kudreti ilÂhi,
Acılmış olarak kitabı,
Onlerine koyacak.
Yan cizmek nasıl?
Zalimlerin hasmı olan Allah’a.
İşte orada tutulacaklar,
Gazap’ı ilÂhi fırtınasına.
Putlara mahkum,
Kor ve sağır inkarcılar.

Allah’tan,
Ne gizliyebilirsin ki?
Cunku Allah haberdardır.

O gun,
Arz şahitlik edecek,
Sem şahitlik edecek,
Melekler,
Nebîler şahitlik edecekler.
Kur’an şahitlik edecek,
Hacer-ul esved şahitlik edecek.
Hepsi doğruyu, soyleyecekler.

İnsan,
Sonunda O’na doner.
Bu yolculuk orada biter.
Vakit geldiğinde,
Gocup gidiyormusun?
Gitmiyormusun?
Bu hayatta,
Gulenin de ağlıyanın da,
Dirilip hesap vereceği yer bir.

“O gun kimi yuzler ağaracak,
kimileri de kararacaktır. Ali Imran Âyet 106.

Sahifeler ucuşacak,
Sağına mı? soluna mı?
Duşecek,bilemezsin.
«Eyvah bize, derler. Bu kitaba ne olmuş,
kucuk, buyuk hicbir şey bırakmayıp
onları saymış! » el-Kehf: 49

Mizanda, tartın ağır mı?
Hafif mi? gelecek., nerden bilesin.
Nasıl olsa bu dunyada,
Gunah tartan bir terazi yok.
Ama Ahirette,
Toz zerreleri bile tartılacak.
Bu duruş,
Uzayacak ta uzayacak,
Nutuklar tutulacak.
Korkular artacak.
Renkler değişecek.
Herkes,
Mahşerin hararetinden,
Gunahına gore, tere boğulur.
‘’Ter, onları gemlemiştir.’’
Kafiler,
O karanlıklarda şaşırıp kalırlar.
‘’Allahın azabı cok şiddetlidir.’’

'Sizi toplanma gununde
bir araya getirdiği gun, işte o,
kimin aldandığının
ortaya cıkacağı gundur.'
Tegabun: 9

Allah c.c.
Kıyamet gununde kullarına,
Yaptıklarını vasıtasız
Olarak soracak. kullar da,
Cenab-ı Hakk'a
Anında cevap verecektir.
O gun
Herkese sorulacak:
Omrunu nerede tukettin?
Gencliğini nasıl gecirdin?
İlmini hangi yolda kullandın?
ve onunla nasıl amel ettin?
Malını nerede kazanıp nerede harcadın?
Bedenini nerelerde kullanıp yıprattın?

'O gun suclular,
Soyleyecek soz bulamazlar'

Her şeyi konuşturan,
Allah bizi orada konuşturacak.
Kur’an bu inceliğe,
ve hikmete değinmekte,
Gerceği iyice duşunemeyen
İnkarcılara ışık tutulmaktadır.
CenÂb-ı Hakk, c.c.
“Suclular yuzlerinden tanınacaklar.
O halde alınlarından ve ayaklarından
yakalanacaklar.”
Rahman suresi Âyet 41:

“Rabblerinin huzurunda,
başlarını one eğmiş olarak, “
Secde suresi Âyet 12:

“İşte o gun, ağızlarının ustune muhur basarız.
Buna karşın bizimle elleri konuşur,
ve ayakları da yaptıklarına tanıklık edecek.”
Ya Sin suresi Âyet 65:

Mahşer gunu, kafirler,
İnkÂra kalksalar da, suclarını kapatmaya
İmkÂn bulamazlar. Ağızları kapanacak.

Cenab-ı Hakk,
Azap ceken şÃ‚kilerin,
HÂllerini mu’minlere gosterecek.

Şefaatiyle,
Ummetinin yardımına koşan
Resul-i Ekrem Efendimizin s.a.v.
Dudaklarından şu sozler dokulur:

‘’... Ah ne kadar isterdim,
Kardeşlerimi gormeyi.
Biz kardeşlerin değil miyiz
YÂ RasûlallÂh? ..
“Siz benim arkadaşlarımsınız,
Benim kardeşlerim,
Henuz gelmediler,
onlar sonra gelecekler”
“Henuz gelmemiş kimseleri
Tanıyabilecek misin?
Allah Rasulu şoyle buyurdu:

“Bir adam duşunun…
Oyle bir adam ki,
Alınları parıl parıl atları var,
Ayaklarının sekileri,
Bembeyaz olan atları var.
Siyah ve dor atların icinde,
Kendi atlarını tanır mı tanımaz mı? ”
“Evet tanır” dediler.
“Benim ummetim de
Gurran muhaccelin olarak gelecekler.
Allah’ın huzuruna,
Gelirken karşıdan bakacağım,
Alınlarında secde emaresi,
Nur gamzeler goreceğim.
Abdest uzuvları nurlu,
Etrafa nur sacıyor goreceğim.
At sahibinin,
Atlarını tanıyacağı gibi
Ummetimi tanıyacağım.
Nicelerini,havzımın başından
Kovdukları zaman,
Ummetimin imdadına
Koşup şefaat edeceğim... ‘’

Mahşerde herkesin,
“Nefsî nefsiî” dediği yerde.
Bizi,
Gormek mi arzu ediyorsun,
Ya Resulullah!
Allahumme Salli
ve Sellim ve Barik ala,

Seyyiduna Muhammed
Gonullerde surursun sen,

Seyyiduna Mahmud
Sana taş atan eller kurusun.

Seyyiduna Ahyed.
Habibi Kibriyasın,

Seyyiduna Akıb.
Kalbimizde yaşıyor sevgin.

Seyyiduna Hamid.
Rabbimin lutfu keremisin.

Seyyiduna Vahid/
Varlık semasının guneşisin.

Seyyiduna Tayyip/
Soz,
Verdiğin yerden ayrılmazsın.

Seyyiduna Mah.
Goz ve kalblerin,
Karşısında guzelsin.

Seyyiduna Beşir.
Gozlerinde,
Yaşlar suzulmesin.

Seyyiduna Haşir.
Ezel sırlarının şahidisin.

Allahu Ekber,Allahu Ekber

ÎmÂnları ve amelleri,
Guzel olanların,
Binekleri, bir nur olur ki,
Onunden ve sağ yanından
Karanlıkları aydınlatır.

Muttekilere,
Allahtan korkanlara,
Allah deyip,
Gozlerinden yaş akıtanlara,
Salihelere, velilere, comertlere.
Allah icin birbirini sevenlere,
Namazı ve cemÂati gozetenlere,
AdÂletle hukmedenlere,
Şehitlere,
İbÂdet eden genclere.

Mahşer şiddeti ve guneşin,
Harareti zarar vermez.
Onlar:
Arşı Âla’nın golgesinde,
zevk ve saf edecekler:
Onlara,
'amelleri golge yapar'

“Doğrusu bugun, cennetlikler
eğlenceyle meşguldurler.
Onlar ve eşleri golgeliklerde,
tahtlar uzerine yaslanmışlardır.”
Yasin 55, 56.

Allahu Ekber,Allahu Ekber

‘’ Resulullah s.a.v buyurdular ki:
'Her peygamberin bir havzı vardır.
Ummeti oraya su almaya gelir.
Peygamberlerin her biri,
Hangisinin suya geleni
Cok diye ovunurler.
Su almaya gelen ummeti,
En cok olan peygamberin,
Ben olacağımı umid ediyorum.'

Yureği yuksek şerefle donatılmış
Fahr-i Âlem Efendimize
Kutlu sahabi sormuştu:
'Ey Allah'ın Resulu!
Kıyamet gunu bana şefaat edin! '
dedim.
'İnşaallah yapacağım! ' buyurdular.
Ben tekrar:
'Sizi nerede arayıp bulayım? '
dedim. 'Beni ilk aradığın zaman,
sırat uzerinde ara! ' buyurdular.
'Size orada rastlayamazsam? ' dedim.
'Mizan'ın yanında beni ara! ' buyurdular.
'Orada da size rastlayamazsam? ' dedim.
'Oyeyse beni havzın yanında ara!
Zira ben uc mevkinin dışına cıkmam! '
buyurdular. Tirmizi,

Allahu Ekber,Allahu Ekber

Sahabeler dediler ki;
Ya Rasulallah!
Nişanlar nedir?
Peygamberimizs.a.v.
Elleriniz ve ayaklarınız
Abdest suyundan ak olur,
Ondan belli olursunuz,dedi.
Benim minberimde
O havuzun uzerinde olur.
Havuz ise,Arasat yerindedir.
Kevser cennettedir.
Oradan cıkıp akar ve
Arasat yerinde havuza dokulur.
“Havuzda oncunuzum.”
buyurmaktadır.
Allahu Ekber,Allahu Ekber

Niceleri var ki,
Mahşere cıkacak ama,
Rahmet ve sevgi,
Peygamberini goremeyecekler.

Mahşerde,butun mahlûkat,
ve butun hayvanlar,
Diriltilip hesap yerine getirilir.
Sonra aralarında,
İlÂhî,
Takdir gereği adalet uygulanır.
boynuzsuz,
Hayvan,
Boynuzludan hakkını alır.
Ardından
Allah hepsine,
Toprak olun! ' emrini verir,
onlar da toprak oluverir.
İşte bu an, kÂfirlerin,
'Keşke biz de toprak olsaydık'
Diyecekler...

Mahşer yerinde,
Guneş bir mil yaklaşacak.
Beyinler kaynayacak.
Şu dunyada
Kaldığın hayatın hesabı
Orada sorulacak.
‘’Mahşerde herkes
Dunyada tabi olduğu,
Sevip peşinden gittiği
Onder ve imamları ile birlikte
İlahi huzura cağırılacaklardır. isra, 71

Mahşerde hesap gunu
insanlara sorulacak
İlk sual, Namaz olacak.
İnsan hesap verirken,
En cok sıkıntı cekeceği,
‘’ Vaktini nerede harcadın’’
Sorusuna,
Vereceği cevapta cekecektir.

Kıldığı namazların sevabı,
Mizanın sağ kefesine ve
kılmadığı namazlarıngunahı da,
Mizanın sol kefesine konacak.
Beş vakit namazı kılmayanların işi,
Gercekten cok ama, cok zor olacak.

Peygamberimiz s.a.v.
Senin bu dar anında yetişip,
Abdest suyunun nurundan,
Seni tanıyacak.
‘’ Sen benim ummetimdesin
Gel Kevser Havzumdan ic.
Benim,
Liva-ul hamd sancağımın
altına gir golgelen diyecek.’’

Ey Guzel Rabbim!
Bizleri O'nun şefaatine,
Erişen sÂlih kullarından eyle.

Kuran ve sunnet ehli değilsen,
Orada nasıl tanınacaksın?
Gel parlayan bu nuru,
Buradan goturelim.
Mu’minin yardımcısı Allah’tır.
O’nun lutfûyla,
İhsana boğduğu keremiyle,
Bu kulluk cilesini surdururelim.
O gunun dehşetinden,
ve sıkıntısından ibret alarak,
Tefekkure yonelelim.
O gun,
Okuyacağımız,
Kitaba iyi hallerimiz gecsin.
Hic uyumayan duşmana karşı,
Tavır koyamıalıyız.
Allahın,
Kahrı gazabını duşunmeliyiz.
Onun,
Sonsuz rahmetinin kucağına,
Kavuşma arzun varsa,
Hakkıyla ve Kemaliyle
Resulune s.a.v.Ummet olalım.
Resûller serveri s.a.v. anılmalı.
Hatırası dipdiri yaşanmalı.

Yakarışımız, Rahmana.
“Ey Rabbimiz!
Bizi zÂlimlerle,
BerÂber bulundurma! ”
Ey Ayıpları orten Allahım!
Bizlere goz,
Gonul uyanıklığı lutfet.
Bizleri,
salihlerden, saidlerden yaz.
Rûz-ı mahşer¬de,
Resulunle, cem olunmayı
Cumlemize nasip eyle.
Ey Guzel Rabbimiz!
Nazarımızı,
Ebedileştir, ulvileştir.

1403 H. Medine-i Munevvere


Ali Kılıc Kakiz