Şiddetli gecimsizlik yaşayan karı koca 4. Aile Mahkemesi'nde karşılıklı boşanma davası actı. Evi surekli terk edip giden kocanın davasını reddeden mahkeme; kadının boşanma talebinin kabulune hukmetti. Kararı davalı-karşı davacı koca temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozdu. 2. Hukuk Dairesi kararında; ''Davacı-karşı davalı kadının da eşini başkalarıyla kıyasladığı, hakir gorduğu, eşine baskı uyguladığı ve davalı-karşı davacı erkeğin iktidarsız olduğuna ilişkin dedikodu cıkardığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında davalı-karşı davacı erkek icin de, evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir gecimsizlik mevcut ve sabittir. Gercekleşen bu olaylar karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava acmakta haklıdır. O halde, davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulu ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekce ile karşı davanın reddi doğru gorulmemiştir" denildi.
Bozma kararından sonra yeniden dava dosyasını değerlendiren Aile Mahkemesi, ilk hukmunde direndi. Davalı koca kararı temyiz edince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul kararında; davacı-karşı davalı kadının eşi uzerinde baskı kurmaya calıştığı, kendi ailesiyle kıyaslamak suretiyle onu hakir gorduğune dikkat cekildi.
Kararda şoyle denildi: ''Davalı-karşı davacı erkeğin iktidarsız olduğu yonundeki dedikoduların cıkmasına sebebiyet verdiği ve tum bu olguların tanık beyanlarıyla doğrulandığı anlaşılmaktadır. Dosyada tanıkların olmayan vakıaları olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığına gore davacı-karşı davalı kadının da kusurlu olduğunun kabulu gerekmektedir. O hÂlde, davalı-karşı davacı erkeğin de boşanma davasının kabulu gerekirken davacı -karşı davalı kadının kusursuz olduğundan bahisle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile direnme kararının Ozel Daire bozma kararında gosterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Gecici 3. Maddesine gore uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.''