hz muhammed'in sevdiği isimler,
peygamber efendimizin en sevdiği isimler

Ebu'd-Derd (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) buyurdu ki: "Sizler kıyamet gunu isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle cağırılacaksınız oyleyse isimlerinizi guzel yapın"

Ebu DÂvud, Edeb 69, (4948).

113 - İbnu Omer (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır."

Muslim, ÂdÂb, 2, (2132); Ebu DÂvud Edeb 69, (4949); Tirmizî, Edeb 64, (2835).

114 - Ebu Vehb el-Cuşemî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) buyurdular ki: "Peygamberlerin isimleriyle isimlenin. Allah'ın cok sevdiği isimler Abdullah, AbdurrÂhman'dır. En sÂdık olanları da HÂris ve HemmÂm isimleridir. En cirkinleri de Harb ve Murre isimleridir"

Ebu DÂvud, Edeb 69, (4950). Metin Ebu DÂvud'a aittir, NesÂî'de muhtasar olarak kaydedilmiştir (Hayl 3 (6, 218, 219)).

115 - Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) buyurdular ki: "Allah katında en duşuk (ahna') isim Meliku'l-emlÂk (mulklerin mÂliki) ismidir. Allah'tan başka MÂlik yoktur."

SufyÂn merhum dedi ki: ŞÃ‚hÂn ŞÃ‚h bunun orneğidir.

Ahmed İbnu Hanbel merhûm dedi ki: "Ebu Amr merhum'a, ahna'ne demek diye sordum, bana "en duşuk" diye cevap verdi.

BuhÂrî, Edeb 114; Muslim, Edeb 20, (2143); Ebu DÂvud, Edeb 70, (4961); Tirmizî Edeb 65, (2839).

116 - Muslim'in bir diğer rivayetinde şoyle buyrulmuştur: "Kıyamet gunu, Allah'ın en ziyade kızacağı en kotu kimse, adı Meliku'l-emlÂk (ŞehinşÃ‚h) olan kimsedir. Allah'tan başka MÂlik yoktur."

(AdÂb 21)

117 - Hz. CÂbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) Ya'la, Bereket, Eflah, YesÂr, NÂfi ve benzeri isimlerin kullanılmasını yasaklamayı arzu etmişti. Sonra onun bu mevzuda sukut ettiğini gordum. Sonra da yasaklamadan vefat etti."

Bu hadisi Muslim, Âdab 13, (2138); ve Ebu DÂvud, Edeb, 70, (4960) rivayet ettiler. Hadisin metni Muslim'e aittir.

Ebu DÂvud'un rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "...Zira kişi "Bereket burada mı?" diye sorar da "hayır yok!" diye cevap verirler."

118 - Hz. Omer (radıyallahu anh)'in azadlı kolesi Eslem anlatıyor: "Hz. Omer (radıyallahu anh), bir oğlunu Ebu İsa kunyesini kullandığı icin dovdu. Ote yandan Muğîre İbnu Şu'be (radıyallahu anh), Ebu İsa kunyesini kullanıyordu. Hz. Omer (radıyallahu anh) ona "Ebu Abdillah kunyesini kullanman sana yetmez mi?" dedi. Muğîre: "Bana Ebu İsa kunyesini takan Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'dir" cevabını verince, Hz. Omer: "Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm)'in gecmiş gelecek butun gunahları affedilmiştir. Biz ise bundan boyle sıkıntıdayız" dedi. Olunceye kadar Muğire'yi "Ebu Abdillah" diye kunyeledi.

Ebu DÂvud, Edeb 72, (4963).

119 - Yahya İbnu Sa'îd (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) bol sutlu bir deve hakkında: "Bunu kim sağacak?" diye sordu. Bir adam ayağa kalkmıştı ki Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) "İsmin ne?" dedi. Adam: "Murre (acı)!" deyince, ona: "Otur!" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) tekrar "Bunu kim sağıverecek?" diye sordu. Bir başkası ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti. Hz. Peygamber (aleyhissalÂtu vesselÂm) ona da: "ismin nedir?" diye sordu. Adam: "Harb!" diye cevap verdi. Ona da "Otur" dedi.

Resûlullah (aleyhissalÂtu vesselÂm): "Bu deveyi kim bize sağıverecek?" diye sormaya devam etti. Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu. "Ya'îş (yaşıyor!)" cevabını alınca ona: "Sen sağ" diyerek musaade etti."

Muvatta, İsti'zan 24 (2, 973).

alıntı