Hz. Muhammedin savaşları
Hz. Muhammedin seferleri ve savaşları
Peygamberimizin seferleri

Hz. Muhammedin seferleri ve savaşları




Bedir Savasi (624)
Uhud Savasi (625)
Hudeybiye Barisi(628)
Hayber’in Fethi (628-629)
Mekke’nin Fethi (630)
Huneyn Savasi (630)
Taif Kuşatmasi (630)

Seferlerin Niteliği ve Sebepleri
Mekkeli muşrikler Muslumanları Mekke’den hicret ettirdikten sonra da onlara duşmanlık etmekten geri kalmadılar. Medine’ye gonderdikleri nota ile Peygamber ve Muslumanları oradan kovmamalan halinde kendileri icin kotu olacağını belirttiler.

Ardmdan da Medine’ye karşı ekonomik tedbir uygulamaya Medine civarında gorunmeye ve otlaklarına tecavuze başladılar.Buna mukabil Muslumanlar da Kureyşlilerin ticaret yollarını kesme ve onlara zarar verme hazırlıklarına giriştiler. Zamanla Medine’deki Muslumanların sayısı arttıkca Mekke’deki mallarına el koyan Kureyşli muşriklerle savaşma istekleri arttı.

Muslumanlar her seferinde Hz. Peygamber’e konuyu acıyorlar ama Hz. Peygamber Allah’ın savaşa izin vermediğini Duyuruyordu.Hicretin 2.yılmda savaşa musaade edildi. Hz. Peygamber’in katıldığı savaşlara Gazve katılmadığı savaşlara da Seriye denir. Bu savaşlardan 27’sine Hz. Peygamber katıldı. Bunların başhcalan şunlardır.

Bedir Savaşı (624)
Mekke ileri gelenlerinden Ebu Sufyan idaresindeki Kureyş kervanı Şam’dan donuşte buyuk bir savaşa sebep oldu. Bu buyuk ticaret kervanının kanyla Kureyşliler gittikce kuvvetlenen Muslumanlan ortadan kaldırmak icin savaş muhimmatı alacaklardı! Hz. Peygamber (S.A.V.) Kureyş’in can damarı olan bu kervanı takip etmek uzere once Hz. Talha ve Hz. Saed Ibni Zeyd’i gonderdi.

Daha sonra da kendisi 324 kişilik Musluman kafilesiyle birlikte Ramazan’ın ucuncu Cumartesi gunu Medine’den cıktı Enfal Suresi’nin 42. ayetinde buyurulduğu gibi maksad buyuk bir harp değil islamın ve Muslumanların gucunu gostererek 50 kişi civannda bir Kureyş birliği tarafından korunan kafileye gozdağı vermekti.

Ebu Sufyan Musluman tehlikesini onlemek icin yolunu değiştirirken tedbir olarak “Damdam” adındaki haberciye 20 altın vererek Mekke’ye gonderip yardım istedi.Ebu Sufyan’ın kervanın kurtulduğunu ve tehlike alanının dışına cıktığını belirten habenne rağmen islamın ezeli duşmanı Ebu Cehil “Biz buraya boşuna gelmedik Bedir’de bir zafer şenliği yapmadan donmeyeceğiz.” diyerek geri donmek isteyenleri de susturdu.
İki ordu Bedir Koyu yakınında karşı karşıya geldi. Kureyş ordusu daha once davranarak su başmı tutmuş Muslumanlar ise suya uzak ve kumluk bir yerde karargah kurmuşlardı.

Ancak savaş başlamadan kısa bir sure once yağan yağmur Muslumanlar tarafında bulunan kuyulan doldurmuş ve kaygan kumlan pekiştirmiş hareket kabiliyeti sağlamışa. Muşriklerin yeri ise camurluk ve bataklık haline geldi. Yakalanan Kureyş sakalanndan alman bilgi ile Kureyş ordusunun 9001000 kişi civannda olduğu anlaşıldı.

İslam ordusu izinu ve mazereui sayılanların dışında 313 kişi olup bunlardan altı kişinin zırhı sekizinin kılıcı diğerlerinin de ok mızrak ve sapanı vardı. Yanlannda bulunan 70 deveye ucer ucer nobetleşe biniyorlardı.Ebu Cehil’in komutasındaki KureyşMuşrik ordusu da 100 atlı 700 develi geri kalanı piyade olmak uzere 950 kişi idi. Coğu zırhlı ve ağır silahlarla donatılmıştı iki ordu Bedir Koyu yakınında karşı karşıya geldi. Bu savaşın en enteresan yonu babaoğulkardeşamcayeğen vb. bircok yakın akrabanın karşı karşıya gelmesi idi. Hz. Muhammed Enfal sûresinde işaret olunan espriye uygun olarak sulh teklifi icin Hz Omer’i muşriklere gonderdi.

Ama Ebu Cehil’in tahrikleriyle bu sulh girişimi engellenince savaş kacınılmaz hale geldi. Savaş eski Arap geleneğine uygun olarak er dilemeden sonra yaşlan gereği Hz. Ubeyde Utbe ile; Hz. Hamza Şeybe ile; Hz. Ali de Velid ile denkleşmesi ve Muslumanların hasımlannı oldurmeleriyle başladı.
Muslumanlar buyuk bir azim ve cesaretle savaştılar. Hz. Muhammed’ in Allah’ m kendilerine zaferi vaat ettiğini soylemesi ve bu savaşta bulunanların cennetle mujdelenmesi muminleri sevindirdi ve gayrete getirdi (Kamer sûresi 45. ayet).

Başta Ebu Cehil olmak uzere Kureyşlilerin coğu kılıctan gecirildi. Muşrikler 70 olu 70 de esir verdiler. Bu savaşta olen Kureyş reislerinden 24 kişinin cesedi Bedir’de pis ve kor bir kuyuya atıldı. Bunlar Mekke’de Muslumanlara yaptıkları zulumden dolayı peygamberimizin “Yarabbim. Ehli Kalib’e lanet et.” diye beddua ettiği “Ehli Kalib” idi. Muslumanlardan ise (altısı muhacirlerden altısı Hazrecten ve ikisi de Evs kabilesinden) 14 kişi şehit olmuştu.

Savaş kazanılıp Allah’a şukur ve senalar yapıldıktan sonra ganimet mallan Hz. Peygamber tarafından Muslumanlara paylaştırıldı. İzinli sayılanlara ve şehitlere pay ayrıldı. Ganimet mallan İSO deve 10 dan fazla at ceşitli silah ve eşya idi. Muşriklerin buyuklerinden Munebbih ‘in Zulfikar adlı meşhur kılıcı ile Ebu Cehil’ın devesi komutan hissesi olarak Peygamberimize verildi. Muşrikler onu 100 deve ile değişme teklifinde bulundu. Ancak Resuli Ekrem onu kurbanlık olarak ayırdığı icin teklifi kabul etmedi. Zulfikar’ı da “Uhud” gazvesi oncesinde Hz. Ali’ye vermişti.

Muslumanların Bedir’de kendilerinin uc katından fazla olan duşmana galip gelmelerinin en onemli sebebi; Kureyşliler arasındaki dağınıklık Muslumanlar arasındaki sağlam birlik ve beraberlik ile Hz. Peygamber’e duyulan sonsuz guven ve bağlılıktı.

Bedir’de esir edilen muşriklerin zengin olanlanndan kurtuluş akcesi alındı. Parası olmayanlardan da her birinin 10 Medineliye okumayazma oğretmesi karşılığında serbest bırakılması kararlaştırıldı. Okuryazar olmayan fakirler karşılık beklemeden salıverildi.

Uhud Savaşı (625)
Kureyşliler Bedir’den mağlup ve perişan donmuştu. Yakınlannı kaybedenler Ebu Sufyan’a vanp Muslumanlardan intikam alınmasını istediler. Ebu Sufyan kervanının sağladığı elli bin altınlık kar ile Araplardan asker toplayıp harp hazırlığı yapmaya başladı.

Bedir’de babası Utbe amcası Şeybe ve kardeşi Velid’i kaybeden Ebu Sufyan’ın karısı Hind ve diğer Kureyş kadınlarının teşviki ile kabileler arasına gonderilen bazı şairlerin propagandası sonunda kuvveui bir ordu hazırlandı. Ebu Sufyan’ın komutasındaki muşrik ordusu Medine’nin yakınındaki Uhud Dağı’na gelmiş ve savaş duzenine girmişti.

Resuli Ekrem gerek İslama yonelen Amcası Abbas’ın Mekke’den gonderdiği malûmat gerek kendi keşifcilerinin getirdiği bilgi ve gerekse Cuma gunu gorduğu ruyanın etkisiyle “Medine’de kalınıp bir savunma savaşının yapılması gerektiğini” belirtti. Ancak Ensar’dan Bedir’de bulunamayan gencler ve cihad uğrunda evladından ayrı kalmak istemeyen yaşlılar ile Hz. Hamza Hz. Ubade gibi cihangir mizaclı sahabilerin ısrarı uzerine meydan savaşı tercih edildi.

Oysa Eshabın da savunma savaşını tercih ederek Hz. Peygamberin emrine uyarak fikrine mudahale etmemeleri gerekiyordu. Ancak Resûli Ekrem de bu işte gizli bir hikmet olduğunu ve bunun gerek sahabiler gerekse butun muminler icin uyanış ikaz ve ibrete vesile olacağını anlamışa.

Hz. Peygamber zırhlanıp silahını kuşanarak ordusunun başına gecti. 700 kişilik İslam ordusu Uhud Dağı’na arka verip Medine’ye karşı saf teşkil etti. Geriden cevrilme tehlikesini onlemek icin tepenin solunda bulunan Huneyn Boğazı’na Hz. AbduUahIbni Cubeyr’i 50 okcu ile birlikte yerleştirdi. Ve savaş kazanılsa dahi kendisinden emir gelmedikce yerlerini bırakmamaları tembihinde bulundu.

Alınan savaş duzenine gore Mekke muşrik ordusu Muslumanlarla Medine arasında kaldı.Geleneksel teke tek yapılan savaşı Muslumanlar kazandıktan sonra iki taraf birbirine girdi (27 Mart 625). İkili mucadelelerde oncu ve bayraktarlarından 11 kişiyi kaybetmenin şaşkınlığını uzerinden atamayan Kureyşliler islam kahramanlarından Hz. Ebu Ducane Hz. Ali Hz. Hamza Talha ve Sa’d'ın gosterdiği kahramanlık celadet ve cesaret karşısında buyuk zaiyat vererek paniğe kapılıp bozulmaya başladılar.

Kureyş suvarilerininin komutanı Halid Bin Velid birkac defa Musluman okculann korudukları boğazdan gecip Muslumanları kıskaca almak istediyse de geri pus****uldu. Hatta bir defasında ok atışlanndan kurtulmak icin kendisini bir sipere atarak canını zor kurtardı.Kureyş ordusunun savaş alanından kacmaya başlaması Muslumanların kesin sonucu almadan yağmaya dalması Huneyn gecidini koruyan okculann Abdullah tbni Cubeyr’in “Resulullah’ın emrini unuttunuz mu?” sozune rağmen yerlerini terk etmeleri savaşın seyrini Muslumanların aleyhine değiştirdi.

Okculann yuzunden yerinden kımıldayamayan Kureyş ordusu suvari kuvvetleri komutanı Halid Bin Velid gecitte kalanların azaldığını gorunce Boğaz’da kalan bir avuc Muslumam kılıctan «gecirdikten sonra Musluman ordusunun arkasına gecti. İki ateş arasında kalan Muslumanlar bozulmaya başladı. Hind’in hurriyet ve altın vaat ettiği Vahşi kahramanca vuruşmakta olan Hz. Hamza’ya zehirli mızrağını fırlatarak onu şehit etti.

Hz. Muhammed’in şehit edildiği haberi yayılınca Muslumanlarda panik başladı. Oysa Hz. Peygamber eşsiz bir yiğitlikle carpışmış ve iki duşman oldurmuştu. Fakat kendisi de yaralanmış bir dişi kınlmış ve duşmanın kazdığı bir cukura duştukten sonra zorlukla kurtanlmışu. Bu savaşta Ebu Ducane Talha bin Ubeydullah Ebu Talha Sad Bin Ebu Vakkas Hazretleri Peygamber Efendimizin etrafında kenetlenmiş otuza yalan sahabi ile etraf ında adeta etten bir duvar oluşturarak savaşmışlardı.

Hz. Muhammed ortalık kararmaya başlayınca yanında bulunanlarla dağa cekildi. Yuzune batan miğferin halkalan cıkarılarak yaralan sanldı. Muslumanların dağa cekildiğini goren muşrikler Musluman olulerine hakarette bulunduktan sonra Mekke’nin yolunu tutmuşlardı. Ebu Sufyan Uhud Dağı’nın eteğinden aynlırken Muslumanlara gelecek yıl Bedir’de boy olcuşme cağrısında bulundu.

Muslumanlar bu savaşta yetmiş şehit verdi. Hz. Hamza’nın mubarek vucudu cok feci şekilde parcalanmıştı. Musluman oluleri ikişer ucer gomuldukten sonra Medine’ye donulmuştu. Hz. Muhammed yarasına ve elindeki kuvvetin cok az olmasına rağmen donuşun ertesi gunu yola cıkarak duşmanı takip etmişti.
Uhud Savaşı’nın Muslumanlar icin en onemli sonucu Hz. Peygamberin emir ve isteğine uymamanın verdiği kotu sonuc idi. Cenabı Hak Ali imran sûresinin birinci ayet’i Kerimesini Ubud şehitleri icin indirdi.

Gercekten de muminlere duşen gorev amirlerinin emirlerine aykırı goruşte ısrardan kacınmalarıdır. Butun bunlara rağmen Muslumanlann Hz. Muhammed’in komutasında Kureyşlileri takibe cıkması Ebu Sufyan’ın kalbine bir korku duşurdu ve muşrikler bir belaya uğramadan savuşup gittiler.

cekilip gitmiş ertesi gunu de fırtına dinmişti. Muşrik tehlikesi kesin olarak uzaklaştıktan sonra Hz. Muhammed aralanndaki antlaşmayı bozan ve duşmanı ile birleşen Yahudilere saldırdı. Yirmi beş gunluk umitsiz bir savunmadan sonra teslim oldular. Savaşa katılanlar olduruldu. Hendek Savaşı Muslumanlar icin tam bir başarı olmuştu.


alıntı