Hz. Muhammedin ilime verdiği onem
Hz. Muhammet ve bilim

Allah'a iman eden bir toplum oluşturmayı amaclayan Hz. Peygamber ilme, eğitim ve oğretime buyuk onem vermiştir. Onun faaliyetlerinde ve sozlerinde bilgi, oğrenme, oğretme, oğrenci ve oğretmene verilen değer cok fazla yer tutar. Hadis literaturunde eğitim ve oğretime teşvik eden yuzlerce ve buna karşılık bilgisizliği yeren cok sayıda hadis mevcuttur.



Bu hususta kendisine indirilen ilk vahiy de "Oku" emridir. Dolayısıyla okumak ona ve ummetine Allah TeÂlÂ'nın ilk emridir. Bunun yanında Kur'an-ı Kerim'de bilime teşvik eden ve Âlimi oven Âyet-i kerimeler mevcuttur. Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in ilÂhî tebliğ gorevinin eğitim-oğretimden ibaret olduğu bildirilir. Bu mealde şoyle buyrulur: "Kitap ve hikmeti oğreten bir Peygamber gondermekle Allah mu'minlere buyuk bir lutufda bulunmuştur".1 Hz. Peygamber de bir hadisinde kendi gorevinin mahiyetini şoyle acıklamıştır: "Allah beni bir muallim olarak gondermiş bulunuyor".2 Dolayısıyla gonderildiği toplumu eğitim ve oğretime tÂbi tutmak onun peygamberlik gorevleri arasında bulunmaktadır. Kur'an'ın ve Hz. Peygamber'in teşviki, Muslumanlar arasında yazıya, ilme rağbeti ve oğrenme arzusunu artırmıştır. Onun doneminde insanlar birşeyler oğrenmek icin kendisinin ve diğer oğretmenlerin yanına gelmeye başlamışlardır.



Bu ilkeler cercevesinde Hz. Peygamber'in eğitim-oğretimle ilgili faaliyetlerine temas etmek yerinde olacaktır. O, daha Mekke doneminde, kendisine vahyedilen ayetlerin yazılmasına ve bu suretle korunmasına onem vermiştir. Ayetlerin coğaltılarak dağıtılmasını teşvik etmiştir. Mekke doneminin ilk yıllarında DÂru'l-Erkam'ı bir eğitim-oğretim merkezi olarak kullanmıştır. Burada, Kur'an Âyetleri okunuyor, yazılıyor, dinî bilgiler oğreniliyor ve bu bilgilerin pratik uygulaması yapılıyordu. İslÂm'ı oğrenmek isteyenler de buraya geliyorlardı. Hz. Peygamber, hicretten iki yıl once Mekke'ye gelip Akabe mevkiinde Musluman olan Medinelilerin eğitimi ile de ilgilenmiş; onların isteği uzerine Kur'an'ı ve İslÂm'ın prensiplerini oğretmek icin Medine'ye oğretmen gondermiştir.



Hicretten sonra Medine'de Hz. Peygamber'in ilk ve onemli faaliyetlerinden birisi, bir ibadet mahalli olmasının yanında, aynı zamanda eğitim-oğretim merkezi olan, Mescid-i Nebevî'yi inşÃ‚ etmek olmuştur. Mescid'in bitişiğinde "Suffe" denilen mekanda kalan bazı sahÂbîler, Kur'an ve yazı oğrenmekle meşgul oluyorlardı. İslÂm'ın temel esaslarını oğrenmek uzere Medine'ye ceşitli bolgelerden gelenlerin bir kısmı da burada kalıyordu. Suffe'deki oğrenci sayısının kimi zaman dort yuze ulaştığı oluyordu. Hz. Peygamber burada bizzat ders verdiği gibi, Kur'an ve yazı oğretmek uzere muallimler de tayin ediyordu. UbÂde b. SÂmit adlı sahÂbî, burada yazı ve Kur'an oğretenlerden biridir.3 Hatta sadece Musluman muallimler değil, muşrik muallimler de yazı oğretiyordu. Nitekim Bedir savaşında Muslumanların eline esir duşen muşrik askerlerden okur-yazar olup da kurtuluş fidyesi verecek parası bulunmayanlar, on Musluman cocuğuna yazı oğretmek suretiyle serbest bırakılmışlardır. Zeyd b. SÂbit bu şekilde Arapca okuma yazma oğrenmiştir. Şuphesiz bu uygulama, o donemin şartları dikkate alındığında muazzam bir gelişmedir. Ahmed b. Hanbel'in naklettiği bir rivayet, muşrik esirlerin yazı oğretmesiyle ilgili uygulama hakkında bilgi ve ipucu verici mahiyettedir. Buna gore bir gun oğrencilerden birisi ağlayarak babasının yanına gelir. Babası nicin ağladığını sorar. Cocuk, oğretmeninin dovduğunu soyler. Babası "Kotu adam! Bedir'in intikamını alıyor..."4 der. Biraz sonra temas edeceğimiz uzere, Hz. Peygamber'in eğitiminde şiddete yer yoktur. Fakat muşrik oğretmenin bu davranışından, eski gelenekte dayağın bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak yukarıdaki olaydan Hz. Peygamber'in haberinin olup olmadığına, haberdar olduysa ne gibi bir tavır takındığına dair bilgiye rastlayamadık.



Hz. Peygamber, Mescid-i Nebevî'ye ilim oğrenmek icin gelenleri, Allah yolunda mucÂhede edenlerle bir tutmuştur.5 Kısa sure sonra Mescid-i Nebevî ve Suffe ihtiyacı karşılayamaz duruma gelince Medine'de yeni eğitim mekanları faaliyete gecirilmiştir. Kaynaklar, onun sağlığında Mescid-i Nebevî'nin dışında Medine'de dokuz mescid daha bulunduğunu nakletmektedirler. Bu mescidlerde Hz. Peygamber sohbet yaptığı, namaz kılındığı gibi eğitim-oğretim faaliyetlerinin yurutulduğu de muhakkaktır.