Yolcu namazının şartları neler,
Yolcu namazında mesafe ne olmalı,
Yolcu namazı ne zaman kılınır

Yolcunun, oğlen, ikindi ve yatsı namazlarını, sekiz şart altında kısaltarak ikişer rekÂt kılması gerekir:

1 Şart: Yol, sekiz şer'î fersahtan [Takriben 44 km] az olmamalıdır

Gidiş donuşu sekiz fersah olan bir kimse, ister gidişi dort fersahtan az olsun ister gelişi veya olmasın, namazını seferî yani kısaltarak kılmalıdır Buna gore, gidiş uc fersah, donuş beş fersah veya tersine olursa, seferi olarak (=kısaltarak) iki rekÂt kılmalıdır

Gidiş donuşu sekiz fersah olan bir yolda, aynı gun veya gece donse dahi namaz seferî (=kısaltılarak) kılınmalıdır Ama bu durumda ihtiyat ederek tam olarak da kılması daha iyidir

Yol, sekiz fersahtan biraz az olur veya gidilen yolun sekiz fersah olup olmadığı bilinmezse, namaz seferî (=kısaltılarak) kılınamaz Yolun sekiz fersah olup olmadığından şuphe edilirse araştırma yapmaya gerek yoktur, namaz da tam kılınmalıdır

Yolun sekiz fersah olduğunu adil bir şahit veya guvenilir biri soyler ve sozune guven hÂsıl olursa, namaz seferi kılınmalıdır

Yolun sekiz fersah olduğundan emin olan kimse, namazı seferî kıldıktan sonra yolun sekiz fersahtan az olduğunu anlarsa, namazı dort rekÂt olarak iade etmesi, vakit gectiği takdirde ise kaza etmesi gerekir

Yolun sekiz fersah olmadığından emin olan veya sekiz fersah olup olmadığında şuphesi olan kimse, yoldayken yolun sekiz fersah olduğunu anlarsa, az miktarda yolu kalsa da, namazı seferî kılmalıdır Namazı tam kılmışsa yeniden seferi kılmalıdır Vakit gecmişse kaza etmesine gerek yoktur

Uzaklığı dort fersahtan az olan iki yer arasında birkac defa gidilip gelinirse, toplamı sekiz fersah olsa da namaz yine de tam kılınmalıdır

Gidilecek yerin iki yolu olur da birisi sekiz fersahtan az, diğeri sekiz fersah veya daha fazla olursa, eğer sekiz fersahlık yoldan gidilirse, namaz seferî kılınmalıdır Eğer sekiz fersahtan az olan yoldan gidilirse, namaz tam kılınmalıdır

Sekiz fersahın başlangıcı yolcunun, orayı gectikten sonra yolcu sayıldığı yerden hesaplanmalıdır Genellikle orası şehrin sonudur Cok buyuk şehirlerde mahallenin sonunun sayılması mumkundur Bitişi ise şehrin sonudur

2 Şart: Yolculuğun ilk başından, sekiz fersahın gidilmesi kastedilmelidir Yani sekiz fersah gidileceği bilinmelidir Oyleyse sekiz fersahtan az olan bir yere yolculuğa cıkılır ve oraya yetiştikten sonra, kat edilen yol ile birlikte sekiz fersaha ulaşacak başka bir yere gitmek kastedilirse, yolculuğun ilk başından sekiz fersahın gidilmesi kastedilmediğinden dolayı, namaz tam kılınmalıdır Fakat oradan sekiz fersah daha gitmek istenilir veya donme mesafesiyle birlikte sekiz fersah olacak kadar bir mesafe giderse namazını seferi kılmalıdır

Yolunun ne kadar olacağını bilmeyen meselÂ, kaybolan bir şeyi aramak icin yolculuk yapan ve buluncaya kadar ne kadar yol gideceğini bilmeyen bir kimse, namazı tam kılmalıdır Fakat donuşte, vatanına veya on gun ikamet edeceği bir yere sekiz fersah veya daha fazla yol varsa, namazı seferî kılmalıdır Yine giderken donuşuyle birlikte sekiz fersah olacak bir mesafe gitmeyi niyet ederse yine namazını seferi kılmalıdır

Yolcu ancak sekiz fersahlık bir yola gideceğine karar verdiği takdirde, namazı seferî kılmalıdır Dolayısıyla, bir kimse şehirden ayrılıp, mesel arkadaş bulduğu takdirde sekiz fersahlık yolculuğa cıkmayı kastederse, arkadaş bulabileceğine guveniyorsa, namazı seferî kılmalıdır Eğer guvenmiyorsa, tam kılmalıdır

Sekiz fersahlık yola gitmeyi kasteden bir kimse, her gun azıcık bir yol kat etse de terehhus haddine (acıklaması 1305 meselede gelecektir) ulaşırsa namazını seferi kılmalıdır Ama her gun az bir miktar giderse farz ihtiyat gereği namazını hem tam hem de seferi olarak kılmalıdır

Yolculukta başkasının emrinde olan orneğin kadın, cocuk, hizmetci veya mahkûm, sekiz fersah gideceğini bilirse, namazı seferî kılmalıdır Aksi taktirde namazını tam kılmalıdır Sormak daha iyi olmakla beraber farz değildir

Yolculukta başkasının emrinde olan bir kimse, dort fersaha varmadan ondan ayrılacağını ve yolculuğa devam etmeyeceğini bilir veya zannederse, namazı tam kılmalıdır

Yolculukta başkasının emrinde olan bir kimse, dort fersaha varmadan ondan ayrılıp yolculuk etmeyeceğini bilmezse, namazı tam kılmalıdır Emin olursa namazını seferi kılmalıdır

3 Şart: Mesafe katedilinceye kadar yolculuk kastından donulmemelidir Eğer dort fersaha ulaşılmadan yolculuk kastından donulur veya tereddude duşulurse, donulecek miktarla beraber sekiz fersahtan az olursa namaz tam kılınmalıdır

Donulen miktarla beraber sekiz fersah olacak kadar bir yol katettikten sonra yolculuktan vazgecilir ve orada kalmaya veya oradan on gun sonra donmeye karar verilir ya da donme ve kalma hususunda tereddude duşulurse, namaz tam kılınmalıdır

Donulen miktarla beraber sekiz fersah olacak kadar bir yol katettikten sonra yolculuktan vazgecilip geri donmeye karar verilirse, on gunden az orada kalmaya karar verilse dahi, namaz seferî kılınmalıdır

Sekiz fersahlık bir yere gitmek icin hareket edilir; ancak bir miktar gidildikten sonra başka bir yere gidilmek istenirse, ilk hareket edilen yerle sonra gidilmek istenen yerin mesafesi sekiz fersah olursa, namaz seferî kılınmalıdır

Sekiz fersaha ulaşılmadan geri kalan miktarın gidilip gidilmemesinde tereddude duşulur ve tereddutluyken yol katedilmez; ancak sonradan, kalan miktarın gidilmesine karar verilirse, yolculuğun sonuna kadar namazın seferî kılınması gerekir

Sekiz fersaha ulaşılmadan, yolun geri kalan miktarının gidilip gidilmemesinde tereddude duşulur ve tereddutluyken bir miktar yol katedilir ancak sonradan, sekiz fersah daha gidilmeye veya donuşuyle birlikte sekiz fersah olacak yere gidilmeye karar verilirse, yolculuğun sonuna kadar namazın seferî kılınması gerekir

Sekiz fersaha ulaşılmadan once, yolun geri kalan miktarının gidilip gidilmemesinde tereddude duşulur ve tereddutlu hÂlde bir miktar yol katedilir ve sonradan geri kalan miktarın gidilmesine karar verilirse, tereddut halinde katedilen mesafe haric, gidiş donuş sekiz fersahtan az olursa namaz tam kılınmalıdır Sekiz fersahtan az olmazsa seferi kılınmalıdır

4 Şart: Sekiz fersaha ulaşılmadan vatandan gecmek ve orada duraklamak ya da bir yerde on gun veya daha fazla ikamet etmek istenilmemelidir O hÂlde sekiz fersaha ulaşmadan vatanından gecip orada duraklayan veya on gun bir yerde kalmayı kasteden kimsenin namazı tam kılması gerekir Ama duraklamadan vatandan gecen, farz ihtiyat gereği namazını hem tam kılmalıdır, hem de seferi

Sekiz fersaha ulaşmadan vatanından gecip gecmeyeceğini veya bir yerde on gun kalıp kalmayacağını bilmeyen kimse, namazı tam kılmalıdır

Sekiz fersaha ulaşmadan vatanından gecmek ve orada duraklamak veya bir yerde on gun kalmak isteyen ve yine bir yerde on gun kalacağından veya vatanından gececeğinden şuphesi olan bir kimse, eğer bir yerde on gun kalmaktan veya vatanına uğramaktan vazgecerse, yine de namazı tam kılmalıdır Fakat geri kalan mesafe donuş mesafesiyle birlikte sekiz fersah olsa namazı seferi kılmalıdır

5 Şart: Yolculuk, haram amaclı olmamalıdır Eğer hırsızlık gibi haram bir iş icin yolculuğa cıkılırsa, namaz tam kılınmalıdır Yine orneğin olumune veya bir azasının azalmasına yol acacak zararlı bir yolculuğa cıkmak veya kadının kocasından izinsiz olarak, farz olmayan bir yolculuğa cıkması gibi yolculuklarda namaz tam kılınmalıdır Fakat kadın, hac gibi farz olan bir yolculuğa cıkarsa, namazı seferî kılmalıdır

Vacip olmayıp, anne ve babanın eziyet cekmesine sebep olan bir yolculuk haramdır İnsan boyle bir yolculukta namazı tam kılmalı ve orucu da tutmalıdır

Yolculuğu bizzat haram nitelikli ve yine haram amaclı olmayan bir kimse, yolculukta gunah işlese meselÂ, gıybet etse veya icki icse de, namazı seferî kılmalıdır

Ozellikle farz olan bir işi terk etmek icin yolculuğa cıkan bir kimse, başka bir amacı olsun veya olmasın, namazı tam kılmalıdır Bu yuzden borclu olup borcunu verebilecek durumda olan bir kimse, alacaklı borcunu istiyor olması ve bunun da yolculuk sırasında vermesi mumkun değilse, borctan kacmak icin yolculuk ediyorsa, namazı tam kılmalıdır Ancak başka bir şey icin yolculuğa cıkılırsa, yolculuk esnasında vacip bir ameli terk de etse namazını seferi kılmalıdır

Yolculuk esnasında uzerine binilen hayvan veya başka bir binek, gasp edilmiş olursa, sahibinden kacmak icin olursa veya gasp edilmiş zeminde yolculuk ederse namazını tam kılmalıdır

Zalimle yolculuk yapan kimse, bu işe mecbur olmaz ve bu yolculuğuyla zalimin zulmune yardımcı oluyorsa, namazı tam kılmalıdır Ancak mecbur olur veya bir mazlumu kurtarmak amacıyla zalimle yolculuk yapıyorsa, namazı seferîdir

Ferahlamak ve gezmek amacıyla yapılan yolcu-luk, haram değildir ve namaz seferî olarak kılınmalıdır

Neşe ve eğlence amacıyla ava gidilirse, haram olmamakla birlikte, giderken namaz tam olarak kılınmalı, donulurken ise yeteri mesafeye ulaşmışsa veya av icin değilse namaz seferi kılınmalıdır Gecimi sağlamak icin ava gidilirse namaz seferidir Aynı şekilde ticaret ve varlığı coğaltmak amacıyla ava gidilirse, hukum aynıdır Elbette bu durumda namazın hem seferî ve hem de tam kılınması mustehap ihtiyat gereğidir

Gunah amaclı yolculuğa cıkan kimse, geri donerken, sadece donuş mesafesi sekiz fersah olursa namazı seferi kılmalıdır Mustehap ihtiyat gereği tovbe etmemişse, donuşte namazı hem tam kılmalı hem de seferi

Yolculuğu gunah olan bir kimse, yolda gunah yapmak fikrinden vazgecerse, ister geri kalan yol sekiz fersah olsun veya gidiş donuş sekiz fersah olsun veya olmasın, namazı seferi kılmalıdır

Gunah iş icin yola cıkmayan birisi, yolda iken kalan mesafeyi gunah işlemek amacıyla gitmeyi kastetse, namazı tam kılmalıdır; ama o ana kadar seferî olarak kılınan namazlar sahihtir

6 Şart: Yolcu, sahrada sefer edip kendileri ve hayvanları icin nerede yiyecek ve su bulurlarsa oraya yerleşen, bir muddet sonra başka bir yere giden ve evleri kendileriyle birlikte olan gocebelerden olmamalıdır Buna gore, gocebeler bu yolculuklarında namazları tam kılmalıdırlar

Gocebe olan bir kimse, konaklama yeri veya hayvanlara otlak bulmak icin yolculuk yapar ve evi kendisiyle birliktedir, denilecek şekilde ev eşyasını ve malzemeleri kendisiyle gotururse namazı tam kılmalıdır Aksi halde yolculuğu sekiz fersah olursa, namazı seferi kılmalıdır

Gocebe olan kimse, ziyaret, hac veya ticaret ve benzeri icin yolculuk yapar ve evi kendisiyle beraberdir, denilecek şekilde olmazsa namazını seferî kılmalıdır Ama evi kendisiyle beraberdir, denilecek şekilde olursa namazı tam kılmalıdır

7 Şart: Mesleği yolculuk olmamalıdır Buna gore şofor, gemici, postacı, coban ve cok yolculuk yapan kimse, işine bağlı olmasa da orneğin, haftanın uc gunu gezi ve eğlence icin olsa dahi bu gibi kişiler namazı tam kılmalıdırlar

Mesleği yolculuk olan kimse,[53] ziyaret ve hac gibi başka bir iş icin yolculuk yaparsa, namazı seferî kılmalıdır Ama haftanın uc gunu yolculuk yapan kimse gibi, cok yolculuk yapıyor denilirse seferi kılmalıdır Fakat arabasını ziyaretci goturmek icin kiraya verip kendisi de bu arada hem şoforluk ve hem ziyaret yapan şofor, namazı tam kılmalıdır

Hacıları Mekke'ye goturmek icin yolculuk yapan kimsenin mesleği yolculuk olursa, namazını tam kılmalıdır Ama mesleği yolculuk olmaz ve sadece hac aylarında yolcu taşımak icin yolculuk yapan kimse, muddeti bir iki hafta gibi az olursa namazı seferi kılmalıdır Ama uc ay gibi uzun olursa namazını tam kılmalıdır Cok yolculuk eden sayılıp sayılmadığı konusunda şuphesi olan kimse, farz ihtiyat gereği namazlarını hem tam hem de seferi olarak kılmalıdır

Şofor ve benzeri isimlerin doğru olabilmesi icin, şoforluk mesleğini surdurme kararının olması gerekir İstirahat muddeti de normal şoforlerin istirahat zamanından uzun olmamalıdır Şu halde haftada bir gun yolculuğa cıkan kimseye şofor denilmez Cok sefer eden unvanına gelince; ayda en azından on gun en az bir defa yolculuk yapmalı; iki uc yolculukla da olsa en azından on gun yolculukta kalmalı, şu şartla ki, bir yılda altı ay bunu devam ettirme niyeti olmalıdır veya birkac yılda uc ay olmalıdır Bu surette butun yolculuklarda tekrarı olmasa da namazı tam kılmalıdır Elbette ilk ay hem tam, hem de seferi olarak kılmalıdır Bir ayda sekiz veya dokuz gun yolculuk eden kimse, farz ihtiyat gereği hem tam, hem de seferi olarak kılmalıdır Bundan daha az olursa namazları seferi olarak kılmalıdır

Yılın bir kısmında mesleği yolculuk olan bir kimse orneğin otomobilini sadece yaz veya kış icin kira ile calışmaya cıkaran şofor, işiyle uğraştığı yolculukta namazı tam kılmalıdır İhtiyat gereği hem seferî, hem tam kılması ise, mustehaptır

Devamlı şehre iki uc fersahlık bir yola gidip gelen şofor ve seyyar satıcı bir seferinde sekiz fersahlık yol katederse, namazı seferî kılmalıdır

Mesleği yolculuk olan bir kimse vatanında -kastederek veya kastetmeyerek- on gun veya daha fazla kaldıktan sonra, cıktığı ilk yolculukta namazı tam kılmalıdır Vatanı olmayan başka bir yerde de, kastederek veya etmeyerek on gun kalırsa hukum aynıdır Arabasını kiraya veren şofor ve yuk taşıyan hayvanları suren kimsenin durumu bu şekilde olursa, ihtiyat gereği on gunden sonra cıktığı ilk yolculukta namazlarını hem tam olarak, hem de seferi kılması mustehaptır

Mesleği yolculuk olan bir kimsenin namazını tam kılmasın icin uc kere yolculuk etmesi şart değildir Şofor be benzeri unvanları aldıktan sonra ilk yolculuğu da olsa namazını tam kılmalıdır

Şofor ve yuk hayvanlarını suren kimse gibi mesleği yolculuk olan kimseler, normalden daha fazla yolculuk etmeleri yorgunluk ve zorluğa neden olursa, namazlarını seferi kılmalıdırlar

Kendine bir vatan secmeden şehirlerde seyahat eden bir kimse, namazı tam kılmalıdır

Mesleği yolculuk olmayan bir kimse meselÂ, bir şehir veya koyde bulunan malını taşımak icin peş peşe yolculuk yaparsa, namazı seferî kılmalıdır Ama 1296 meselede olcusu acıklanan, cok yolculuk eden kimselerden sayılırsa hukum değişir

Once oturduğu yerden vazgecip kendine yeni bir vatan edinmek isteyen kimse, eğer mesleği yolculuk olmazsa veya evi sırtında unvanını taşımazsa (gocebeler gibi) yolculuk sırasında namazı seferî kılmalıdır

8 Şart: Vatanından hareket ediyorsa ruhsat haddine ulaşmalıdır Ama vatanı olmayan bir yerden hareket eden kimse icin ruhsat sınırı yoktur İkamet ettiği yerden hareket ettikten sonra namazı seferidir

Ruhsat miktarı şehir halkının hatta şehrin dışında ve etrafından yaşayanların goremeyecekleri yerdir Bunun alameti de onun şehir halkını gorememesidir

Vatanına donen yolcu, vatanına girmedikce namazı seferi kılmalıdır Aynı şekilde bir yerde on gun ikamet etmek isteyen yolcu, oraya ulaşmadıkca namazı seferi kılmalıdır

Eğer şehir yuksek bir yerde olup halkı uzaktan gorulebiliyorsa veya cukurda olup azıcık uzaklaşıldığında gorulmuyorsa, boyle bir şehirden yolculuğa cıkan kimse, zemini duz olduğu takdirde gorulmemesi icin katedilmesi gereken mesafe miktarı uzaklaştığında, namazı seferî kılmalıdır Yine yolun yuksekliği veya alcaklığı normalden fazla olursa, normali gozetmek ve olcu almak gerekir

Gemi ve trenle yolculuk eden kimse ruhsat haddine ulaşmadan tamam niyetiyle namazını kılmaya başlar, fakat ucuncu rekÂtın rukûsundan once ruhsat haddine ulaşırsa, namazı seferi kılmalıdır

Bir onceki meseledeki farzda olduğu gibi ucuncu rekÂtın rukûsundan sonra ruhsat miktarına ulaşırsa, yeniden seferi olarak namazını kılmalıdır Birinci namazı yerine getirmesi ve tamamlaması gerekli değildir

Ruhsat haddine ulaştığına emin olarak namazı seferi kılar ve daha sonra namaz anında ruhsat haddine ulaşılmadığı anlaşılırsa namaz yeniden kılınmalıdır Bu durumda ruhsat haddine ulaşılmamışsa tam kılınmalı, ruhsat haddinden gecmişse seferi kılınmalıdır Vakti gecmişse, namazın kazaya kalma anında vazife ne idiyse ona uygun olarak kılınmalıdır

Goz normal değilse, orta dereceli bir gozun şehir ehlini goremeyeceği bir yerde namaz seferi kılınmalıdır

Ruhsat haddine ulaşılıp ulaşılmadığından şuphe edilen bir yerde, namaz tam kılınmalıdır

Yolculuğu sırasında vatanından gecen bir kimse, orada duraklarsa namazı tam kılmalıdır Duraklamazsa farz ihtiyat gereği namazlarını hem tam, hem de seferi olarak kılmalıdır

Yolculuğu sırasında vatanına uğrayan bir kimse, orada bulunduğu muddetce namazı tam kılmalıdır Fakat oradan sekiz fersahlık veya gidip doneceği dort fersahlık yola gitmek istiyorsa, ruhsat haddine ulaşınca, namazı seferî kılmalıdır

İster orada dunyaya gelmiş ve anne ve babasının vatanı olsun, ister kendisi orayı ikÂmet etmek ve yaşamak icin secmiş olsun, insanın kendi yaşantısı ve ikÂmeti icin sectiği yer onun vatanıdır

Bir kimse asıl vatanı olmayan bir yerde az bir muddet kalıp sonra başka bir yere gitmek isterse, orası onun vatanı sayılmaz

İnsanın yaşantısı icin sectiği yer; her zaman kalmayı niyet etmese de, halk ona orada yolcu demiyorlarsa, yani gecici olarak on gun veya daha fazla başka bir yerde yaşarsa, yine de birinci olanı onun asıl yaşam yeri olarak derlerse, orası onun icin vatan hukmundedir

Bir kimse iki yerde hayatını surduruyorsa, meselÂ, altı ay bir şehirde ve altı ay da başka bir şehirde kalıyorsa, her ikisi de onun vatanıdır Eğer ikiden fazla yeri kendisi icin ikÂmet yeri olarak secmişse, hepsi vatanı sayılır

Bazı fakihler şoyle demişlerdir: Bir yerde evi olan ve altı ay devamlı ikamet niyetiyle orada kalan, o mulk onun olduğu muddetce orası vatanı hukmundedir Ne zaman yolu araya duşerse namazı tam kılmalıdır Elbette bu hukum kesin değildir

Onceden asıl vatanı olduğu hÂlde sonradan vazgectiği bir yere vardığında, kendisi icin yeni bir vatan secmese de, namazı tam kılmamalıdır

Bir yerde on gun peş peşe kalmayı kasteden veya istemediği hÂlde on gun kalacağını bilen bir yolcu, orada namazı tam kılmalıdır

Bir yerde on gun ikamet kastı olan kimsenin birinci gunun gecesini veya on birinci gunun gecesini orada kalmayı kastetmesi gerekmez Birinci gunun sabah ezanından onuncu gun guneş batıncaya kadar kalmayı kastederse, namazı tam kılmalıdır Aynı şekilde orneğin birinci gunun oğlen vaktinden on birinci gunun oğlen vaktine kadar kalmayı kastetse, namazı tam kılmalıdır

On gun bir yerde kalmayı kasteden kimse, ancak on gunun hepsini aynı yerde kalmak istediği takdirde, namazı tam kılmalıdır Buna gore eğer iki şehirde meselÂ, İstanbul ve Ankara’da veya İstanbul ve on gun kalmak isterse, namazı seferî kılmalıdır

Bir yerde on gun ikamet kastı olan bir yolcu, on gun icerisinde cevreyi dolaşmaya cıkacağını ilk baştan kastetmişse, orf acısından başka bir yer hesap edilmesine rağmen uzaklığı dort fersahtan az ise ve ikamet yerinde "on gun ikamet etti" denilmesine zarar vermeyeceği miktarda gidilirse, namazı tam kılmalıdır Aksi talde namazı tam kılmalıdır Orneğin ilk baştan bir gunun tamamında veya bir akşam boyunca oradan cıkmayı niyet ederse bu ikamet niyetiyle celişir ve namazı seferi kılmalıdır Ama niyeti gunun yarısında cıkmak ve sonra donmek olursa, donuşu geceye rastlasa da namazı tam kılmalıdır Fakat ikamet yerinden bu şekilde cıkması fazla olur ve orf acısından iki veya daha fazla yerde ikamet ediyor denilirse hukum değişir

Bir yerde on gun ikamet etmeye karar vermemiş bir yolcu meselÂ, eğer "arkadaşım gelirse veya guzel bir ev bulursam on gun kalırım" diye kastederse, namazı seferî kılmalıdır

Bir yerde on gun kalmaya karar veren bir kimse, orada kalmasına engel cıkacağına ihtimal verir ve halkın itina ettiği bir ihtimal olursa, namazı seferi kılmalıdır

Ayın sonuna on gun veya daha fazla kaldığını bilen bir kimse, ayın sonuna kadar bir yerde kalmaya karar verirse, namazı tam kılmalıdır Eğer ayın sonuna kac gun kaldığını bilmez ve ayın sonuna kadar bir yerde kalmaya karar verirse, kastettiği gun ile ayın sonu arasındaki gunler on gun veya daha fazla olsa da, namazı seferîdir

Bir yerde on gun kalmaya karar veren bir yolcu, eğer dort rekÂtlı bir namaz kılmadan kararından doner veya kalıp kalmayacağında tereddude duşerse, namazı seferî kıl-malıdır Ama dort rekÂtlı bir namaz kıldıktan sonra kararından doner veya tereddude duşerse, orada kaldığı muddetce namazı tam kılmalıdır

Bir yerde on gun kalmaya karar veren bir yolcu, oruc tutar ve oğlenden sonra orada kalmaktan vazgecerse, eğer dort rekÂtlı bir namaz kılmışsa orada kaldığı muddetce orucu sahihtir ve namazları tam kılmalıdır Ama dort rekÂtlık bir namaz kılmamışsa, farz ihtiyat gereği orucunu tamamlamalı ve kaza etmelidir Namazları ise seferi kılmalıdır Sonraki gunlerde oruc da tutamaz

On gun bir yerde kalmaya karar veren bir yolcu, kararından vazgectikten sonra, kalmaktan vazgecmesinin dort rekÂtlı bir namaz kıldıktan once mi yoksa sonra mı olduğunda şuphe ederse, namazları seferî kılmalıdır

Eğer yolcu, seferî kılmak niyetiyle namaza başlar ve namazdayken on gun veya daha fazla kalmaya karar verirse, namazı dort rekÂt olarak tamamlamalıdır

On gun bir yerde kalmaya karar veren bir yolcu, dort rekÂtlı bir namazı kılarken kararından vazgecerse, ucuncu rekÂta başlamamışsa, namazı iki rekÂt olarak bitirmeli ve diğer namazları da seferî olarak kılmalıdır Aynı şekilde ucuncu rekÂta başlamışsa, rukûya gitmemişse oturmalı ve namazı seferi olarak tamamlamalıdır Eğer rukûya gitmişse namazı bozabilir veya tamamlayabilir Fakat namazı yeniden seferi olarak kılmalıdır

On gun kalmaya karar veren bir yolcu, ikamet ettiği yerde on gunden fazla kalırsa, yolculuğa cıkıncaya kadar namazı tam kılmalıdır İkinci bir defa on gun ikameti kastetmesi gerekmez

On gun bir yerde kalmaya karar veren bir yolcu, farz orucu tutmalıdır; mustehap oruc da tutabilir Oğlen, ikindi ve yatsı namazlarının sunnetlerini de kılabilir

On gun bir yerde kalmaya karar veren bir yolcu, dort rekÂtlı bir namaz kıldıktan veya on gun kaldıktan sonra -tam bir namaz kılmasa dahi- dort fersahtan az bir mesafeye gidip dondukten sonra birinci yerinde on gun ya da daha az kalmak isterse, gidip donunceye kadar ve dondukten sonra namazı tam kılmalıdır Fakat ikamet yerine donmesi yol guzergÂhında olduğundan dolayı olur, mesafe de şer’i olarak yeterli olursa, gidip donduğu esnada ve kaldığı yerde namazını seferi kılmalıdır

On gun bir yerde kalmaya karar veren yolcu, dort rekÂtlı bir namazı kıldıktan sonra, sekiz fersahtan az olan bir mesafeye gitmek ve orada on gun kalmak isterse, giderken ve on gun kalmak istediği yerde namazlarını tam kılmalıdır Ama gideceği yer sekiz fersah veya daha cok olursa, giderken namazlarını seferi kılmalı, on gun kalmak istemiyorsa, orada kaldığı gunler de namazını seferi kılmalıdır

Bir yerde on gun ikamet etmeyi kasteder ve dort rekÂtlı bir namazı eda olarak kıldıktan sonra dort fersahtan az bir yere gitmek isterse; birinci yerine donup donmeyeceğinde şuphede ise veya tamamen oraya doneceğinin farkında değilse veya donmek ister fakat on gun kalıp kalmayacağını bilmezse, ya da on gun orada kalarak yola cıkacağının farkında değilse; giderken orada kaldığı muddet zarfında ve donerken namazlarını tam kılmalıdır

Arkadaşlarının on gun kalacağını zannederek bir yerde on gun kalmayı niyet eder ve eda olarak dort rekÂtlık bir namaz kıldıktan sonra onların on gun kalmayı niyet etmediklerini anlarsa, kendisi de kalma konusunda fikrini değiştirse de, orada olduğu muddetce namazlarını tam kılmalıdır

Bir yolcu otuz gun bir yerde kalır ve bu otuz gunun tumunde gitmek ve kalmakta tereddutlu olsa, otuz gun dolduktan sonra cok az bir muddet bile kalsa, namazı tam kılmalıdır

Dokuz gun veya daha az bir muddet bir yerde ikamet etmeyi kasteden yolcu, dokuz gun veya daha az orada kaldıktan sonra, ikinci kez dokuz gun veya daha az kalmayı kasteder ve oylece durum otuz gune varıncaya kadar devam ederse, otuz birinci gunden itibaren namazı tam kılmalıdır

Otuz gun tereddutlu olan bir yolcu, otuz gunun hepsini bir yerde kaldığı takdirde, namazı tam kılmalıdır Ama otuz gunun bir miktarını bir yerde ve bir miktarını da başka bir yerde gecirirse, otuz gunden sonra da namazını seferî kılmalıdır

alıntı