Korku namazıyla, duşman, sel, yangın, yırtıcı hayvan gibi bir engel karşısında bulunan bir cemaatin, iki grup halinde nobetle kıldıkları namaz Bu namaz Kur'Ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerle sabittir
Korku namazı
"Yolculuk ettiğinizde, kÂfirlerin size bir fenÂlık yapmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur Zir kÂfirler size apacık duşmandırlar Ey Muhammed! Sen iclerinde olup da namazlarını kıldırdığın zaman, bu kısmı seninle beraber namaza dursun ve silÂhlarını da yanlarına alsınlar; secdeyi yaptıktan sonra onlar arkanıza gecsinler; kılmayan obur kısmı gelsin, seninle beraber kılsınlar, tedbirli olsunlar, silÂhlarını alsınlar KÂfirler size ansızın bir baskın vermek icin, silÂh ve eşyanızdan ayrılmış bulunmanızı dilerler Yağmurdan zarar gorecekseniz veya hasta olursanız, silÂhlarınızı bırakmanıza engel yoktur, fakat dikkatli olun Allah, kÂfirlere şuphesiz ağır bir azap hazırlamıştır Namazı kıldıktan sonra, Allah'ı ayakta iken, otururken, yan yatarken de anın Emniyete kavuştuğunuz zaman, namazı gereğince kılın Namaz şuphesiz, inananlara belirli vakitlerde farz kılınmıştır" (en-Nisa, 4/101-103)

Bu namazın kılınışını acıkca şoyle ifade edebiliriz: CemÂatten bir grup, duşman karşısında bulunurken diğer grup imama uyar İki rekatlı bir namazın ilk rekatını imam ile beraber kılar Namazın durumuna gore, birinci rekatta ikinci secdeden veya birinci oturuşta teşehhudden sonra duşman cephesine gider; diğer grup gelerek imama uyar, onunla beraber namazın geri kalan kısmını kılar ve tekrar duşman karşısına gider İmam ise kendi başına selÂm verir ve namazı bitirir Daha once namazın ilk kısmını kılan grup, gelerek namazlarını kırÂatsiz olarak tamamlar, selÂm verir ve duşmana karşı giderler

Bunların namazı kırÂatsiz olarak tamamlamaları lÂhik sayılmalarından oturudur İslÂm fıkhında namaza imamla başlayıp, ara veren sonra yeniden uyana " lÂhik " denir

Sonra oteki grup gelir, namazlarını kirÂatle tamamlayıp duşman cephesine tekrar giderler Bu grubun, ikinci gelişlerinde kırÂatte bulunmalarının sebebi ise mesbuk sayılmalarındandır imama namazın başında değil, ortasında veya sonunda uyan kimseye "mesbûk" denir Ancak bu grupların imamın yanına geliş gidişlerinde gucluk ve tehlike varsa, namazın kalan kısmını bulundukları yerde tamamlamaları da mumkundur

Rasûl-i Ekrem (sas), ZÂtu'r-RikÂ', Batn-ı Nahle, Usfan, Zu Kared olaylarında korku namazı kıldırmıştır Daha sonra ashab-ı kirÂm da mecûsiler ve diğerleri ile yaptıkları savaşlarda aynı şekilde korku namazı kılmışlardır

Korku namazının gereği gibi olması icin, imama uyan grupların, namazla cephe arasında gidip gelirken hayvana binmemeleri, kısaca namazı bozacak herhangi bir harekette bulunmamaları da gerekir Aksi halde imam ile kıldıkları namaz bozulur ve namazlarını yeniden kılmaları gerekir

Bu namazın kılınabilmesi icin en az uc kişinin olması gerekir Biri imam olur, biri ona uyar, ucuncu kişi de onları korumak icin bekler