Ummu Ruman (ra)'ın hayatı,Ummu Ruman (ra) kimdir,Ummu Ruman (ra) hayatı hakkında bilgi,Kadın sahabeler Ummu Ruman (ra)Hz. Ummu Ruman
Ummu RumÂn radıyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin kayınvÂlidesi olma şerefine eren bahtiyar bir hanım sahÂbi... Hazreti Âişe radıyallahu anh annemizin biricik annesi... Hz. Ebû Bekir Sıddık (r.a)’ın Âilesi... İslÂm’ın ilk gunlerinde musluman olan hanımlardan...
O, Serat’tan Mekke’ye gelmiştir. Asıl adı Zeynep’dir. Babası Âmir ibni Uveymir’dir. Once HÂris el- Esedi ile nikÂhlandı. Bu evlilikten Tufeyl adında bir oğlu oldu. HÂris, Hz. Ebû Bekir (r.a)’ın yakın arkadaşı idi. Mekke’de vefat edince Ummu RumÂn Hz. Ebû Bekir (r.a) ile evlendi. Abdurrahman ile Hazreti Âişe bu anneden dunyaya geldi.
Ummu RumÂn İslÂm’ın ilk gunlerinde musluman oldu. Muşriklerin işkencelerine karşı kocası Hz. Ebû Bekir (r.a) ile birlikte direndi. Birbirlerine mÂnevi destek oldu. Allah yolunda karşılaştığı butun sıkıntılara sabretti. HÂlinden hic şikayet etmedi.
İki Cihan Guneşi Efendimiz Hz. Ebû Bekir (r.a)’ı kendine can kardeş bilmişti. İslÂm’ın yayılması hususunda onunla iştişare ederdi. Muslumanların dertlerine birlikte hal cÂresi arardı. Zulum ve işkence goren ashÂbını kurtarmak icin gayret sarfederdi. Bu vesile ile Hz. Ebû Bekir (r.a)’ın evine sık sık gelir onunla goruşurdu. Ummu RumÂn (r.anhÂ), Rasûlullah (s.a)’ın bu geliş gidişiyle evini şereflendirmesinden pek memnun olurdu. Fahr-i KÂinat (s.a) Efendimize candan hizmet ederdi. Davranışlarıyla edeb ve hurmette kusur etmemeye calışırdı. İslÂm’ın ilk yılları zor ve cileli gecmekteydi.
Hazreti Hatice radıyallahu anh annemizin vefatından sonraki gunlerdi. Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz’e Hz Âişe ile evleneceği vahy edilmişti. Fakat bunu kimseye acmamıştı. Birgun İki Cihan Guneşi Efendimiz bu bahtiyar aileyi ziyarete gitmişti. O zaman Ummu RumÂn (r.anhÂ)’ya : “Âişe’yi koruyup ona iyi muÂmele etmenizi tavsiye ederim.” buyurdu.
Ummu RumÂn (r.anhÂ) zeki bir hanımdı. Rasûlullah (s.a)’ın bu tavsiyesinde mutlaka bir hikmetin bulunduğunu tahmin etmişti. Fakat ne olduğunu kestirememişti. Bundan boyle kızı Âişe uzerine daha cok titremeye başladı. Ona daha cok ihtimam gosterdi. Eğitim ve terbiyesi ile yakınen ilgilendi. Onun olgun bir hanımefendi olarak yetişmesi icin son derece titiz hareket etti.
Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz yine birgun Hz. Ebû Bekir (r.a)’nın evine ziyarete gelmişti. Hz. Âişe’yi ağlar vaziyette buldu. šefkat ve Rahmet Peygamberi Efendimiz yanına yaklaştı ve nicin ağladığını sordu. O da annesi yuzunden ağladığını soyledi. Bunun uzerine Efendimiz Ummu RumÂn (r.anhÂ)’ya dondu ve sitemle: “Ben sana Âişe’ye iyi davranmanı soylememiş miydim?” buyurdu.
Ummu RumÂn (r.anhÂ) mahcubiyet icerisinde artık ona daha yumuşak davranacağına dÂir soz verdi. İki Cihan Guneşi Efendimiz’in Âişe’ye karşı şefkat ve titizliğinin hikmetini biraz daha yakinen anlamaya başladı. Kızının ilerde İslÂm’a buyuk hizmetler yapacağına inancı arttı. Ona artık bir cocuk gibi değil genc olgun bir evlÂd gibi hareket etti.
Hz. Hatice annemizin vefatından sonra Osman İbni Maz’un (r.a)’ın hanımı Hz. Havle (r.anhÂ) Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz’e gelerek Hz. Aişe ile nikÂhlanması teklifinde bulundu. Efendimiz peki diyerek kabul etti ve onu dunur olarak gonderdi. Havle (r.anhÂ) bu bahtiyar Âileye geldi ve Âişe (r.anhÂ)’nın annesine:
-“Ey Ummu RumÂn! Allah’ın sana hayır ve bereketten ne verdiğini biliyor musun?.” dedi. O da merakla:
-“Nedir o ?” dedi. Havle (r.anhÂ) heyacanlı heyacanlı:
-“Rasûlullah (s.a) beni Âişe’ye dunurluk icin gonderdi.” dedi.
Ummu RumÂn bu habere cok sevindi. Fakat birden cevap veremedi. Birazdan Ebû Bekir gelir diyerek teklifi ona yapmasını istedi.
Bir muddet sonra Ebû Bekir (r.a) geldi. Havle (r.anhÂ) bu mujdeyi ona da verdi. Rasûlullah (s.a)’e kayınpeder olmak buyuk şerefti. Ebû Bekir bunun bilincinde idi fakat: “ O kardeşinin kızıdır, Uygun olur mu? dedi” . Havle (r.anhÂ) bu şupheyi ortadan kaldırmak icin Rasûlullah (s.a)’e koştu. Durumu arz edince Efendimiz: “Git ona soyle! O benim din kardeşimdir. Kızı bana uygun olur. (HelÂldir)”de dedi.
Havle (r.anhÂ) bu cevabı getirince Hz. Ebû Bekir (r.a) buyuk bir memnûniyetle teklifi kabul etti. Rasûlullah (s.a)’e sıhri yonden de akraba olmayı kendine şeref bildi.Boylece Resûl-i Ekrem (s.a) ile Hz. Âişe (r.anhÂ) nişanlandılar.
Bir anne-baba olarak bundan boyle Hz. Ebû Bekir ve Âilesi Ummu RumÂn (r.anha) kızları Hz. Âişe (r.anhÂ)’ya daha dikkatli, titiz davranmaya calıştılar. Onu Rasûlullah (s.a)’e eş olabilecek şekilde yetiştirmek icin gayret ettiler. Soz ve davranışlarına onem verdiler. Terbiyesinin ve becerisinin en guzel şekilde olmasına ihtimam gosterdiler.
Bu arada Allah TeÂlÂ, Rasûlullah (s.a) Efendimiz ile Hz. Ebû Bekir’e Medine’ye hicret izni verdi. Uc kişilik bir hicret kervanı gizlice Mekke’den cıktılar. Cileli bir yolculuktan sonra Medine’ye ulaştılar. Ev halkı Mekke’de kaldı. Bir kac gun gecince geride kalan aile efradını getirmenin yollarını aradılar. Resûl-i Ekrem (s.a) evlÂtlığı Zeyd ibni HÂrise (r.a)’ı, Hz. Ebû Bekir (r.a)’da oğlu Abdullah’ı bu iş icin vazifelendirdi. Kucuk bir kafile teşkil edip tekrar Mekke’ye donduler. Vakit kaybetmeden muminlerin annesi Sevde binti Zem’a (r.anhÂ), Hz. FÂtıma, Ummu RumÂn ve Hz. Âişe’yi alarak Medine’ye doğru yola koyuldular.
Bir ara Hz. Âişe ve annesini taşıyan deve huysuzlaştı ve kacar gibi oldu. Ummu RumÂn (r.anhÂ) buna cok uzuldu. Başına bir felÂket gelirse Rasûlullah (s.a)’e ne cevap verecekti? Kendi kendine: “Eyvah kızcağızım ! Eyvah gelinciğim !” diye cırpınmaya başladı. Biraz sonra Allah TeÂl deveyi sÂkinleştirip geri dondurdu. Onları selÂmete kavuşturdu. Bir daha da boyle bir sıkıntı yaşanmadı. Sağlık ve sıhhat icinde geride kalan Âile efradı hep birlikte Medine’ye ulaştı.
Ummu RumÂn (r.anhÂ) Mekke’de olduğu gibi, Medine’de de Hz. Ebû Bekir (r.a)’ın İslÂmi calışmalarında en yakın desteği oldu. Rasûlullah (s.a)’e nişanlı bulunan kızı Âişe’ye kuracağı yuvanın mukellefiyetlerini oğretmeye gayret etti. Ona karşı nasıl davranması gerektiğini anlattı. Hizmetlerinde ne derece hassas ve dikkatli olması, nÂzik ve gonul alıcı davranması lÂzım geldiğini hatırlattı. Bu hassasiyetleri ona sık sık tekrarlayarak sevgili kızı Âişe’yi evliliğe hazırladı. ševval ayının icinde duğunleri yapıldı. Boylece Ummu RumÂn (r.anhÂ) Allah Rasûlune kayınvalide olma şerefine erdi.
O, Rasûlullah (s.a)’e kayınvÂlide olma şerefine nÂil olduğu icin dÂima Allah’a şukreder, kendini en mesud, en bahtiyar bir anne sayardı. İki Cihan Guneşi Efendimiz de ona cok hurmet ederdi. Bir evlÂdın annesine nasıl davranması gerekiyorsa oyle davranırdı. Ona karşı cok edeb ve saygı gosterirdi. Onun hakkında: “-Kim Cennet hûrilerinden birine bakmaktan hoşlanırsa Ummu RumÂn’a baksın.” buyurmuştur.
Ummu RumÂn (r.anhÂ) ibadete duşkun bir hanımdı. Cok namaz kılardı. Bir gun namaz kılarken biraz sallanmıştı. Hz. Ebû Bekir (r.a) onun namaz kılarken sallanmasını uygun bulmadı. Namaz bittikten sonra kendisine Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin şu hadisini nakletti.
“Sizden biriniz namaza durduğu zaman herhangi bir yerini kıpırdatmasın. Yahudiler gibi de sallanıp durmasın, zira dimdik durup sağa sola kıpırdamamak, namazı tamamlayan şeylerdendir.”
Ummu RumÂn (r.anhÂ) omrunu Allah ve Rasûlune teslimiyetle gecirdi. Hicretin altıncı yılında Medine-i Munevvere’de vefat eyledi. Defin işiyle bizzat Rasûlullah (s.a) Efendimiz ilgilendi ve kabrine kendisi indirdi. Onun hakkında mağfiret dileyip şoyle dedi: “Allahım ! Senin ve Rasûlun yolunda Ummu RumÂn’ın neler cektiği Sana gizli değildir.” buyurdu.
CenÂb-ı Hak cumlemizi Ummu RumÂn (r.anhÂ) annemizin şefaatlerine nÂil eylesin.
Amin.
Ummu Ruman (ra) kimdir hayatı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Ummu Ruman (ra) kimdir hayatı
-
13-09-2019, 07:25:17